Nasıl Bir Hicrandı Şahit Olduğum Gözyaşları!

MustafaCİLASUN

Özel Üye
Müthiş Bir Hicrandı Akan Gözyaşları!

10846219_892564797445143_4622131907167401537_n.jpg







Bir ısrar vardı,


Ne olduğu sonradan anlaşıldı


Fakat nasıl bir içinden çıkılmaz zamandı,


Ürkek bakışlar sinemi sızlatırdı


Yavru hakkıyla ifade edemiyordu,


Sanki çekinceler yaşıyordu,


Merakla takip ediyordu


Peki, neydi onun korkusu,


Umudu sorgulayışı,


Yaşadığı ne derin bir sızı, çareler arıyordu





Hemen


Kalktım gittim okula,


Vurdum sınıfın kapısına


Bir öğretmen çıktı karşıma,


Mütereddit ve sorgulayıcı bir tavırla,


Dedi ki hayrola


Meramımı arz ettim, malumatım yok dedi,


Evladımı işaret ettim, o vakit şaşkınca, ne ola


Sual eyledik,


İlgili adresi tespit ederek,


Müsaadelerini istedik ve kapıyı örtüp,


Dedim bir yol ara





Öğretmenler odasının


Kapısına vurdum ve araladım


Üç bayan öğretmen


Ve birde beyle karşılaştım


Bir sual ederek muhatabımı buldum


Buyurun hocanım arzu etmişsiniz,


Rahatsız olmama rağmen


Davetinizle yola koyuldum


Dikkatli bir nazarla baktı,


Sanki bir şeyler arıyormuş gibi


Gözlerimde arandı, ne sorgulandım





Hiç çalışmıyor


Derslerine, tüm nasihatler sanki aksine


Sınıftaki talebelerin derdi yetmiyor diye,


Birde Mükremin çıkıyor karşımıza ne hikmetse


Ne söz dinliyor,


Ne de dersleri dikkate alıyor, hatta


Yetmezmiş gibi, üstelik arsızlıkta yapıyor


Arkadaşlarını ayartıyor,


Fevkalade ilgisiz kalıyor, kaprislerini


O an durmadan nasıl sıralıyordu





Bir şaşkınlık içindeydim,


Aczi yeti o an kabullenmiştim


Şikâyet edilen kimdi,


Nasıl olurda bir mürebbi bu anlamda


Rahatsız edilirdi, edep ettim


Mazeret olur kabilinden


Birkaç okul değişikliği yaşadı,


Belki onun sancılarıdır beyan ettim


Fakat düşüncelerine kani olmuştu,


Ne söylense faydasızdı,


Diğer hocalarda deyince, pes ettim





Sırtımdan ter yürüdü,


Kelimeler boğazımda düğümlendi


Bu kadar mı hadsizlik sergilenmiş,


Her nefes şikâyet için


Sanki sıraya girmiş, içim titredi


Boynumu büktüm,


Özür beyan ederek huzurlarından


Mahcubiyetimle çıktım, hüzün verdi


Malik hanemize geldim,


Refikam kapıyı açtı,


Yüzümde ki şaşkınlığı fark edince


Ne oldu dedi





İfade etmeye takatim


Yetmedi, sessizlik farkını istedi


Çekildim odama,


Nasıl olsa bedelleşmek hak olunca,


Nerde ihmalim var suali nüksetti


Bir müddet sabırla bekledim,


Lahavle çekerek içselliğime iltica ettim,


Neler oluyor merak ettim


Nihayet kapı açıldı ve can evladım


Mükremin kapımı araladı,


Selam vererek, huzurdan gitti





Kıyafetini


Değiştirdikten sonra,


Yeniden yanıma geldi


Fevkalade bir merakın vecdiyle


Gözlerimde gezindi, sual etmeye


Başlayarak ayrıntıyı istedi


Ne duyduysam ve neye şahit olduysam


Hiçbir katkı yapmadan


Sıkıntıları sıraladım o an inledi


O kadar içten bir eda ile


Ve gözyaşları eşliğinde, vakıaları


Ve şikâyetleri derdest edip sukut etti





O yaşların


Samimiyeti karşısında sarsılmıştım


Hiç fark ettirmeden


Duygusallık mı yapıyorum diye


Bir muhakeme yaptım, inanmıştım


Öğretmenlerinden işittiği hakaretler,


Alay etmeleri sebebiyle


Onurunu kırmaları, ne sanmıştım


İtaat kültürü bu olmamalıydı


Gelen ne söylerse haklılığını


Savunmamalıydı mürebbileri andım





Atılan tokatları,


Su borusuyla vurduklarını duyunca


Bu kadar olamaz dedim,


Haydi, şikâyet için gidip görüşelim


Ve gereğini ifa edelim dedim


Babacığım her şeye razıyım ama


Dışlanmayı kaldıramam,


Bu nedenle bu imkânı esirgedim


İngilizce ve matematik hocalarının


Yaptıkları çok ağrına gitmiş,


Bayan olmalarına incindim





Oysaki şefkat


Ve hamiyet konusunda


Duyarlı olmalılardı


Hiç hakarete gerek duymadan


Velisi olarak beni çağırmalılardı,


Neden kolay olan sancılardı


İngilizce hocasının sınıfta ki


Öğrencilerden tiksinmelerini,


Hor ve hakir görmeleri niye acıydı


Neden bir tebessümü esirgerler,


Sosyolojik farklılıkları gözetmezler,


Mütemadiyen taç mıdırlar?





Oğlum Mükremin


Babacığım bir müddet sabredelim


Ve hatta bizzat nasıl bir tavırla


Mukabele edeceğimizi


Ben anlatırım dedi ve peki dedim


Fakat içimde


Bir fırtına kopmaya yüz tutmuştu,


Evladım için aczi yeti ne yapmalıydım


Altı çocuğum,


Dördü erkek ve ikisi kız olmak üzere,


Mükremin şekerpare olduğu halde andım





İdraki ve irfanı


En hassas olan bu evladıma acıdım


Anlaşılamamanın sancısıyla


Bir kez daha ziyadesiyle karşılaştım,


Ona geçmişten anlattım


Gözyaşlarını bir kenara bıraktırdım


Ve sürur içinde nefeslenmeye


Adımını atmasını sağladım


Kim kızar ve kırarak bir iş yaparsa,


Neticesi bereketli olmaz,


Otorite asla bu şekilde sağlanamaz








Mustafa Cilasun
 
Son düzenleme:

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
ALLAH c.c razı olsun,,,,çok anlamlı satırlar,,,,emeğinize sağlık sanki bir yaşanmışlık var satırlarda......
 
Üst Alt