Nisan_Yağmuru
Yeni Üyemiz
Namazların Fazileti
Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
«— Hîç süphesiz, namaz müminler üzerine vakitleri belirli bir farzdir»
(Nisa Sûre-i Celilesi: 103).
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Bes vakit namaz, kullara farz kilinmistir, önem ve usûlünü hafife almadan, hiç bir yönünü ihmal etmeksizin bu bes vakit namaz farzini yerine getireni cennete koymak, Allah'in taahhüdüdür. Bes vakit namaz farzini yerine getirmeyenlere karsi Ise Allah (C.C)'in hiç bir taahhüdü yoktur, dilerse o kimseyi azaba çarptirir, dilerse cennete koyar.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Bes vakit namaz birinizin kapisi önünde akan bol ve tatli sulu bir nehir gibidir. Günde bes sefer böyle bir nehirde yikanan kimsenin vücûdunda kir kalir mi, ne dersiniz?»
Sahabiler: «öyle kimsenin vücûdunda hiç bir sey kalmaz.» diye cevap verirler. Peygamber (S.A.S.)´imiz sözlerine söyle devam eder: «iste o nehrin suyu vücûd kirini nasil giderirse bes vakit namaz da günahlari öyle giderir.»
Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Namaz, büyük günâhlardan sakinmak sarti ile, vakit aralarindaki günahlari siler.»
Nitekim ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
«— îyi âmeller kötülükleri giderir»
(Hûd Sûre-i Celîlesi; 114).
«Günahlari giderir» demek, «sanki hiç olmamislar gibi onlari ortadan kaldirir» demektir.
Basta Buhârî ile Müslim olmak üzere baslica hadis kaynaklarinin Ib-ni Mesûd'dan (R.A.) rivayet ettiklerine göre bir gün Peygamber (S.A.V)'imize yabanci bir kadini öpen biri geldi.
Günahini nasil sildirecegini sorar gibi bir eda içinde durumu Peygamber (S.A.V)'imize anlatti. Bu sirada
«Gündüzün basi ve sonu ile gecenin ilk saatlerinde namaz kil. Hiç süphesiz iyi ameller kötülükleri giderir. Bu. faydalanmasini bilenlere ögüttür.» âyeti indi (Hûd Sûre-i Celilesi: 115).
Adam «Yâ Rasül
(S.A.V) , bu âyet beni mi kasdediyor?» diye sordu. Peygamber (S.A.V)´imiz:
«o ümmetimden kendisi ile amel eden herkes içindir.»
Basta Müslim ve Ahmed olmak üzere çesitli hadis kaynaklarinin Ebû Ümame'den (R.A.) rivayet ettiklerine göre adamin biri Peygamber (S.A.V)'imize gelerek:
«Yâ Yâ Rasül
(S.A.V), bana Allah (C.C)'in' emrettigi haddi uygula.» dedi. Bunu bir iki defa tekrarladi. Peygamber (S.A.V)'imiz söylediklerine kulak asmadi.
Az sonra namaz kilindi, namazdan sonra Peygamber (S.A.V)'imiz «hani o adam nerede» diye sordu. Adam: «iste, benim» diye cevap verdi. Peygamber (S.A.V)´imiz ona «Düzgün abdest alip az önce bizim ile birlikte namaz kildin mi» diye sordu. Adam: «evet» dedi. Peygamber (S.A.V)'imiz ona «o halde sen su anda anandan dogdugun gün gibi günahsizsin, bir daha yapma» dedi.
Bunun üzerine Allah (C.C.) Resulüne: «Gündüzün basi ve sonu ile gecenin ilk saatlerinde namaz kil. Hiç süphesiz iyi ameller kötülükleri giderir.» mealindeki âyeti indirdi.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Münafiklar île aramizda iki açik fark, vardir, sabah ve yatsi namazlarinda gelmek, onlar bunlari yerine getiremezler.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Namazi ihmal etmis olarak Allah (C.C)'in huzuruna varanlarin, Allah (C.C) diger iyilikleri ile ilgilenmez.»
Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Namaz, dinin diregidir. Namaz kilmayan dinini yikmistir.» Peygamber (S.A.S.)'imize «en faziletli ibadet nedir» diye sorarlar. Peygamber (S.A.S.)`imiz «vakitlerinde kilinan namazlar» diye cevap verir. PeygAmber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki: "Eksiksizce temizlenerek bes vakitte namaz kilmaya devam eden
kimseye NAMAZ Kiyamet Günü bir nur ve kilavuz olur. Bes vakit namazi ihmal eden kimse, mahserde Firavun ve Haman ile birlikte olur.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Namaz cennetin anahtaridir.»
Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Ulu Allah (C.C) Kelime-i Tevhid disinda, kullarina namaz kadar sevdigi bir ibadet farz kilmis degildir. Eger bundan daha çok sevdigi bir ibadet olsaydi, melekleri onu yaparlardi. Oysa ki, onlarin kimi ruküda, kimi secdede, kimi kiyamda ve kimi de kuud halindedirler."
Peygamberimiz (S.A.S) buyuruyor ki:
«— Bir namazi kasden terkeden kâfir olur.»
(Yani namazi kasden terkeden kimse, îman kulpundan eli ayrildigi ve îman diregi devirdigi için îmandan çikmaya yaklasir. Nitekim herhangi bir sehrin yakinma varan kimse için «sehre ulasti», hattâ «sehre vardi» denir.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Bir namazi kasden terkeden kimse Muhammed'în zimmetinden siyrilmistir."
Ebu Hureyre (R.A.) der ki: Kim düzgün abdes alir ve namaz kilmak niyeti ile evinden çikarsa, amaci namaz oldugu müddetçe o namazdadir. Attigi her iki adimin birine karsilik amel defterine bir sevap yazilir, öbürüne karsilik da bir günahi silinir. Buna göre biriniz ezani duyunca artik vakit geçirmemesi gerekir. Evi camiye en uzak olaniniz, en cok sevap kazananizdir.»
Ashap: «Nicin yâ Hureyre?» diye sorarlar.
Ebu Hureyre de: "Adim sayisinin çoklugundan dolayi" diye cevap verir.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Gizli secde kadar kulu Allah (C.C)'a yakin kilan hic bir ibadet yoktur.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Allah (C.C) icin secdeye varan her mü´mini Allah (C.C) onurla, bir derece yükseltir ve bir günahini da afveder.»
Sahâbilerden biri Peygamber (S.A.S.)´imize «Allah (C.C)'a yalvar da beni senin sefaatine nail olanlardan ve cennette seninle birlikte olanlardan biri eylesin» der.
Peygamber'imiz (S.A.S.) de ona «Cok secde ederek bana yardimci ol» diye buyurur.
Belirtildigine göre kulun Allah (C.C)'a en yakin bulundugu hal, secde halidir. Zaten
«Secde et ki, yaklasasin.» (Alâk Sûre-i Celilesi: 19) (((DIKKAT BU BIR SECDE AYETIDIR LÜTFEN HEMEN SECDE EDINIZ!! Secde Ayetleri hakkinda BILGI )))
mealindeki âyetin de mânâst budur.
--------------------------------------------------------------------------------
Secde Ayetleri hakkinda!!
Kur'an-i Kerîm'de 14 yerde secde âyeti bulunmaktadir. Bu sure ve âyet nolari asagida verilmistir:
7. el-A'raf 206,
13. er-Ra'd 15,
16. en-Nahl 50,
17. el-Isrâ 109,
19. Meryem 58,
22. el-Hac 18,
25. el-Furkân 60,
27. en-Neml 25,
32. es-Secde 15,
38. Sâd 24
,
41. Fussilet 37,
53. en-Necm 62,
84. el-Insikâk 20,
96. Alak 19
Tilavet secdesi niyeti ile, eller kaldirilmaksizin "Allahü Ekber" denilerek secdeye varilir. Üç kere "Sübhane Rabbiye'l-ala" veya bir kere: "Sübhane Rabbena in kâne vadü Rabbina lemef'ulâ" denilir. Ondan sonra "Allahü Ekber" denilerek kalkilir.
--------------------------------------------------------------------------------
Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
«— Alinlarindaki nisan, secde izindendir.» (Feth Sûre-i Celilesi; 29)
Bir yoruma göre burcdaki «nisan» dan maksat, namaz kilanlarin alinlarina, secde ederken yerden yapisan toz, toprak gibi seylerdir. Diger bir yoruma göre âyetteki «nisan» dan maksat, içten disa vuran husu nurudur, bu yorum daha dogrudur. Bir baska yoruma göre de söz konusu «nisan» Kiyamet Günü abdestin izi olarak namaz kilanlarin yüzlerinde belirecek olan pariltidir.
Peygamberimiz (S.A.S) buyuruyor ki:
«— Ademoglu secde âyeti okuyup arkasindan secde edince seytan bir köseye çekilip aglar ve bana yaziklar olsun, su adam secde etmekle emredildi ve etti. ona cennet verilecektir. Oysa ben secde etmekle emredildigim halde isyan ettigim için bana cehennem vardir der.»
Rivayet olunduguna göre Ali Ibni Abdullah Ibni Abbas (R.A.) günde bin kere secdeye varirdi, bu yüzden ona «secdeci» adi verilmisti.
Bildirildigine göre halife Ömer Ibni Abdülâziz (R.A.) mutlaka toprak üzerinde secdeye varirdi.
Yusuf Ibni Esbat (R.A.) der ki: «Ey gençler, cemaati hastalanmadan önce sihhatine sagladigi imkânlari degerlendiriniz. Ben simdi sadece düzgün bir sekilde rukûa ve secdeye varabilenleri kiskaniyorum. Cünki sagligimin elverissizligi yüzünden ikisini de gerektigi sekilde yapamiyorum.
Said Ibni Cübeyr (R.A.) der ki. «Dünyada secdeden beska hiç bir seye hayiflanmiyorum.»
Ukbe Ibni Müslim (R.A.) der ki; "Allah (C.C)'in kulda en sevdigi meziyyet. O'na yakin olma özlemidir. Kulu Allah Allah (C.C)'a en çok yakin kilan an, secdeye kapanma halidir."
Ebû Hureyre (R.A.) der ki. «Kulun Allah (C.C)'a en yakin oldugu an, secde halidir, o anda çok duâ ediniz.»
kaynak: Mükaşefetü'l Kulub
Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
«— Hîç süphesiz, namaz müminler üzerine vakitleri belirli bir farzdir»
(Nisa Sûre-i Celilesi: 103).
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Bes vakit namaz, kullara farz kilinmistir, önem ve usûlünü hafife almadan, hiç bir yönünü ihmal etmeksizin bu bes vakit namaz farzini yerine getireni cennete koymak, Allah'in taahhüdüdür. Bes vakit namaz farzini yerine getirmeyenlere karsi Ise Allah (C.C)'in hiç bir taahhüdü yoktur, dilerse o kimseyi azaba çarptirir, dilerse cennete koyar.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Bes vakit namaz birinizin kapisi önünde akan bol ve tatli sulu bir nehir gibidir. Günde bes sefer böyle bir nehirde yikanan kimsenin vücûdunda kir kalir mi, ne dersiniz?»
Sahabiler: «öyle kimsenin vücûdunda hiç bir sey kalmaz.» diye cevap verirler. Peygamber (S.A.S.)´imiz sözlerine söyle devam eder: «iste o nehrin suyu vücûd kirini nasil giderirse bes vakit namaz da günahlari öyle giderir.»
Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Namaz, büyük günâhlardan sakinmak sarti ile, vakit aralarindaki günahlari siler.»
Nitekim ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
«— îyi âmeller kötülükleri giderir»
(Hûd Sûre-i Celîlesi; 114).
«Günahlari giderir» demek, «sanki hiç olmamislar gibi onlari ortadan kaldirir» demektir.
Basta Buhârî ile Müslim olmak üzere baslica hadis kaynaklarinin Ib-ni Mesûd'dan (R.A.) rivayet ettiklerine göre bir gün Peygamber (S.A.V)'imize yabanci bir kadini öpen biri geldi.
Günahini nasil sildirecegini sorar gibi bir eda içinde durumu Peygamber (S.A.V)'imize anlatti. Bu sirada
«Gündüzün basi ve sonu ile gecenin ilk saatlerinde namaz kil. Hiç süphesiz iyi ameller kötülükleri giderir. Bu. faydalanmasini bilenlere ögüttür.» âyeti indi (Hûd Sûre-i Celilesi: 115).
Adam «Yâ Rasül
«o ümmetimden kendisi ile amel eden herkes içindir.»
Basta Müslim ve Ahmed olmak üzere çesitli hadis kaynaklarinin Ebû Ümame'den (R.A.) rivayet ettiklerine göre adamin biri Peygamber (S.A.V)'imize gelerek:
«Yâ Yâ Rasül
Az sonra namaz kilindi, namazdan sonra Peygamber (S.A.V)'imiz «hani o adam nerede» diye sordu. Adam: «iste, benim» diye cevap verdi. Peygamber (S.A.V)´imiz ona «Düzgün abdest alip az önce bizim ile birlikte namaz kildin mi» diye sordu. Adam: «evet» dedi. Peygamber (S.A.V)'imiz ona «o halde sen su anda anandan dogdugun gün gibi günahsizsin, bir daha yapma» dedi.
Bunun üzerine Allah (C.C.) Resulüne: «Gündüzün basi ve sonu ile gecenin ilk saatlerinde namaz kil. Hiç süphesiz iyi ameller kötülükleri giderir.» mealindeki âyeti indirdi.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Münafiklar île aramizda iki açik fark, vardir, sabah ve yatsi namazlarinda gelmek, onlar bunlari yerine getiremezler.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Namazi ihmal etmis olarak Allah (C.C)'in huzuruna varanlarin, Allah (C.C) diger iyilikleri ile ilgilenmez.»
Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Namaz, dinin diregidir. Namaz kilmayan dinini yikmistir.» Peygamber (S.A.S.)'imize «en faziletli ibadet nedir» diye sorarlar. Peygamber (S.A.S.)`imiz «vakitlerinde kilinan namazlar» diye cevap verir. PeygAmber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki: "Eksiksizce temizlenerek bes vakitte namaz kilmaya devam eden
kimseye NAMAZ Kiyamet Günü bir nur ve kilavuz olur. Bes vakit namazi ihmal eden kimse, mahserde Firavun ve Haman ile birlikte olur.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Namaz cennetin anahtaridir.»
Yine Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Ulu Allah (C.C) Kelime-i Tevhid disinda, kullarina namaz kadar sevdigi bir ibadet farz kilmis degildir. Eger bundan daha çok sevdigi bir ibadet olsaydi, melekleri onu yaparlardi. Oysa ki, onlarin kimi ruküda, kimi secdede, kimi kiyamda ve kimi de kuud halindedirler."
Peygamberimiz (S.A.S) buyuruyor ki:
«— Bir namazi kasden terkeden kâfir olur.»
(Yani namazi kasden terkeden kimse, îman kulpundan eli ayrildigi ve îman diregi devirdigi için îmandan çikmaya yaklasir. Nitekim herhangi bir sehrin yakinma varan kimse için «sehre ulasti», hattâ «sehre vardi» denir.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Bir namazi kasden terkeden kimse Muhammed'în zimmetinden siyrilmistir."
Ebu Hureyre (R.A.) der ki: Kim düzgün abdes alir ve namaz kilmak niyeti ile evinden çikarsa, amaci namaz oldugu müddetçe o namazdadir. Attigi her iki adimin birine karsilik amel defterine bir sevap yazilir, öbürüne karsilik da bir günahi silinir. Buna göre biriniz ezani duyunca artik vakit geçirmemesi gerekir. Evi camiye en uzak olaniniz, en cok sevap kazananizdir.»
Ashap: «Nicin yâ Hureyre?» diye sorarlar.
Ebu Hureyre de: "Adim sayisinin çoklugundan dolayi" diye cevap verir.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Gizli secde kadar kulu Allah (C.C)'a yakin kilan hic bir ibadet yoktur.»
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
«— Allah (C.C) icin secdeye varan her mü´mini Allah (C.C) onurla, bir derece yükseltir ve bir günahini da afveder.»
Sahâbilerden biri Peygamber (S.A.S.)´imize «Allah (C.C)'a yalvar da beni senin sefaatine nail olanlardan ve cennette seninle birlikte olanlardan biri eylesin» der.
Peygamber'imiz (S.A.S.) de ona «Cok secde ederek bana yardimci ol» diye buyurur.
Belirtildigine göre kulun Allah (C.C)'a en yakin bulundugu hal, secde halidir. Zaten
«Secde et ki, yaklasasin.» (Alâk Sûre-i Celilesi: 19) (((DIKKAT BU BIR SECDE AYETIDIR LÜTFEN HEMEN SECDE EDINIZ!! Secde Ayetleri hakkinda BILGI )))
mealindeki âyetin de mânâst budur.
--------------------------------------------------------------------------------
Secde Ayetleri hakkinda!!
Kur'an-i Kerîm'de 14 yerde secde âyeti bulunmaktadir. Bu sure ve âyet nolari asagida verilmistir:
7. el-A'raf 206,
13. er-Ra'd 15,
16. en-Nahl 50,
17. el-Isrâ 109,
19. Meryem 58,
22. el-Hac 18,
25. el-Furkân 60,
27. en-Neml 25,
32. es-Secde 15,
38. Sâd 24
,
41. Fussilet 37,
53. en-Necm 62,
84. el-Insikâk 20,
96. Alak 19
Tilavet secdesi niyeti ile, eller kaldirilmaksizin "Allahü Ekber" denilerek secdeye varilir. Üç kere "Sübhane Rabbiye'l-ala" veya bir kere: "Sübhane Rabbena in kâne vadü Rabbina lemef'ulâ" denilir. Ondan sonra "Allahü Ekber" denilerek kalkilir.
--------------------------------------------------------------------------------
Ulu Allah (C.C.) buyuruyor ki:
«— Alinlarindaki nisan, secde izindendir.» (Feth Sûre-i Celilesi; 29)
Bir yoruma göre burcdaki «nisan» dan maksat, namaz kilanlarin alinlarina, secde ederken yerden yapisan toz, toprak gibi seylerdir. Diger bir yoruma göre âyetteki «nisan» dan maksat, içten disa vuran husu nurudur, bu yorum daha dogrudur. Bir baska yoruma göre de söz konusu «nisan» Kiyamet Günü abdestin izi olarak namaz kilanlarin yüzlerinde belirecek olan pariltidir.
Peygamberimiz (S.A.S) buyuruyor ki:
«— Ademoglu secde âyeti okuyup arkasindan secde edince seytan bir köseye çekilip aglar ve bana yaziklar olsun, su adam secde etmekle emredildi ve etti. ona cennet verilecektir. Oysa ben secde etmekle emredildigim halde isyan ettigim için bana cehennem vardir der.»
Rivayet olunduguna göre Ali Ibni Abdullah Ibni Abbas (R.A.) günde bin kere secdeye varirdi, bu yüzden ona «secdeci» adi verilmisti.
Bildirildigine göre halife Ömer Ibni Abdülâziz (R.A.) mutlaka toprak üzerinde secdeye varirdi.
Yusuf Ibni Esbat (R.A.) der ki: «Ey gençler, cemaati hastalanmadan önce sihhatine sagladigi imkânlari degerlendiriniz. Ben simdi sadece düzgün bir sekilde rukûa ve secdeye varabilenleri kiskaniyorum. Cünki sagligimin elverissizligi yüzünden ikisini de gerektigi sekilde yapamiyorum.
Said Ibni Cübeyr (R.A.) der ki. «Dünyada secdeden beska hiç bir seye hayiflanmiyorum.»
Ukbe Ibni Müslim (R.A.) der ki; "Allah (C.C)'in kulda en sevdigi meziyyet. O'na yakin olma özlemidir. Kulu Allah Allah (C.C)'a en çok yakin kilan an, secdeye kapanma halidir."
Ebû Hureyre (R.A.) der ki. «Kulun Allah (C.C)'a en yakin oldugu an, secde halidir, o anda çok duâ ediniz.»
kaynak: Mükaşefetü'l Kulub