Aysecik
Aktif Üyemiz
Madem ki İslam’ın her derdine razı olduğunu bildiriyorsun, bu müjdenle bize aşk ve şevk veriyorsun, o halde iyi dinle:
Vazifen, dikenler arasında güller toplayacaksın. Ayağın çıplaktır, batacak. Elin açıktır, ısıracak. Buna sevineceksin.
Firavunlar kucağında büyüyen çocuk Musa’ları safına alacaksın. Aldığın için dövecekler. Konuştuğun için zindana koyacaklar, sevineceksin.
Çöllere sürülürsen kanınla ağaç yetiştireceksin. Kutuplara sürülürsen, ısınla sebze yetiştireceksin. Yeşilliği sevmeyenler olacak. Yakacaklar, yıkacaklar. Sen bunu sabırla seyredeceksin.
Karanlık zindanlara salarlarsa; ışık, paslı vicdanları görürsen; ümit, imansız kalplere rastlarsan; Nur vereceksin. Sen verdiğin için suç, sen getirdiğin için ceza, sen konuştuğun için mahkum olacaksın. Ve buna şükredeceksin.
Anadan, yardan, serden ayrılacaksın. Candan, gönülden Kur’an’a sarılacaksın. Damla iken deniz, nefes iken; tayfun olacaksın. Derdini yazmak için derini kağıt, kanını mürekkep edeceksin. Kimse ile görüştürmezlerse, mecnun olup çöllere düşeceksin. Leyla arar gibi Nur arayanları bulacaksın. Bulamazsan üzülmeyeceksin.
Makamlar, servetler verirlerse, nefsini unutacaksın.
Yalan, iftira, çamur fırtınasına tutulursan, hissiyatını terk edeceksin… Önünde demirden set yaparlarsa, dişinle deleceksin. Dağları toptan oymak gerekirse iğne ile oyacaksın. Unutma! nerede olursan ol, küfrün ve cehlin ta temelini çürüteceksin. Bir gün Kur’an etrafındaki surların yıkıldığını görürsen; hemen kemiklerini taş, etlerini harç, kanını da su edeceksin. Etrafına ilimden, irfandan, faziletten, ahlaktan kaleler dikeceksin. Kaleler, fedailer ister. Nasıl olsa sen de içinde fedai olacaksın.
Bu mektubu okuyunca, Mesnevi’yi okuyan Yunus Emre gibi "Uzun olmuş" diyeceksin. O’nun gibi ben olsa idim: "Ete kemiğe bürünürdüm. Yunus diye görünürdüm" derdim dediği gibi, sen de ne lüzum vardı uzun uzun saymaya, kısaca "Kur’an talebesi olacaksın" deseydin yeterdi, diyeceksin. Haklısın. Zira, İslam yoluna giren bilir ki, bu yol kıldan ince, kılıçtan keskindir. Her kişinin değil, er kişinin yoludur.
Seni bütün ruhu canımla kucaklar, gözlerinden öper, dualarına mukabele eder, Allah’ın rızası dairesinde buluşmak üzere mektubuma son verirken, dalalete düşen din kardeşlerimin, kısa bir zamanda sizin gibi hidayete ermelerini, Cenab-ı Vacib-ül Vücud olan Hazret-i Allah’tan niyaz eylerim. Amin.
Pür Kusur Kardeşiniz
Vazifen, dikenler arasında güller toplayacaksın. Ayağın çıplaktır, batacak. Elin açıktır, ısıracak. Buna sevineceksin.
Firavunlar kucağında büyüyen çocuk Musa’ları safına alacaksın. Aldığın için dövecekler. Konuştuğun için zindana koyacaklar, sevineceksin.
Çöllere sürülürsen kanınla ağaç yetiştireceksin. Kutuplara sürülürsen, ısınla sebze yetiştireceksin. Yeşilliği sevmeyenler olacak. Yakacaklar, yıkacaklar. Sen bunu sabırla seyredeceksin.
Karanlık zindanlara salarlarsa; ışık, paslı vicdanları görürsen; ümit, imansız kalplere rastlarsan; Nur vereceksin. Sen verdiğin için suç, sen getirdiğin için ceza, sen konuştuğun için mahkum olacaksın. Ve buna şükredeceksin.
Anadan, yardan, serden ayrılacaksın. Candan, gönülden Kur’an’a sarılacaksın. Damla iken deniz, nefes iken; tayfun olacaksın. Derdini yazmak için derini kağıt, kanını mürekkep edeceksin. Kimse ile görüştürmezlerse, mecnun olup çöllere düşeceksin. Leyla arar gibi Nur arayanları bulacaksın. Bulamazsan üzülmeyeceksin.
Makamlar, servetler verirlerse, nefsini unutacaksın.
Yalan, iftira, çamur fırtınasına tutulursan, hissiyatını terk edeceksin… Önünde demirden set yaparlarsa, dişinle deleceksin. Dağları toptan oymak gerekirse iğne ile oyacaksın. Unutma! nerede olursan ol, küfrün ve cehlin ta temelini çürüteceksin. Bir gün Kur’an etrafındaki surların yıkıldığını görürsen; hemen kemiklerini taş, etlerini harç, kanını da su edeceksin. Etrafına ilimden, irfandan, faziletten, ahlaktan kaleler dikeceksin. Kaleler, fedailer ister. Nasıl olsa sen de içinde fedai olacaksın.
Bu mektubu okuyunca, Mesnevi’yi okuyan Yunus Emre gibi "Uzun olmuş" diyeceksin. O’nun gibi ben olsa idim: "Ete kemiğe bürünürdüm. Yunus diye görünürdüm" derdim dediği gibi, sen de ne lüzum vardı uzun uzun saymaya, kısaca "Kur’an talebesi olacaksın" deseydin yeterdi, diyeceksin. Haklısın. Zira, İslam yoluna giren bilir ki, bu yol kıldan ince, kılıçtan keskindir. Her kişinin değil, er kişinin yoludur.
Seni bütün ruhu canımla kucaklar, gözlerinden öper, dualarına mukabele eder, Allah’ın rızası dairesinde buluşmak üzere mektubuma son verirken, dalalete düşen din kardeşlerimin, kısa bir zamanda sizin gibi hidayete ermelerini, Cenab-ı Vacib-ül Vücud olan Hazret-i Allah’tan niyaz eylerim. Amin.
Pür Kusur Kardeşiniz
Zübeyir Gündüzalp
Moderatör tarafında düzenlendi: