Kendini temizleyen beyin

VuSLaT

Yönetim
Yönetici
[SOLAAL] [/SOLAAL]

Sinir sistemindeki bir sıvı, Alzheimer ve Huntington hastalıklarına neden olan toksinlerin atılmasını sağlıyor.


Beyin, 160.000 km’lik bir sinir ağının yönetim merkezi ve içerisinde saniyede 100 trilyon işlem yapılabiliyor. Bu kadar çok veri akışının gerçekleştiği bir yerde, hiçbir karmaşıklık olmaması için ise mükemmel bir sistem yaratılmıştır.


Beyindeki sinir ağlarını bir nevi boru hattı gibi düşünebiliriz. Boruların herhangi bir yerinde gerçekleşecek bir tıkanıklık, tüm sistemi etkileyeceğinden suyun iletilmesi gereken yere varmasını engeller. Bu yüzden de, düzenli olarak borulara tıkanıklığı önleme amacıyla bakım yapmak gerekir. Fakat, alışılagelmiş boru hatlarından farklı olarak beyinde bakım yapılması gereken alan çok büyüktür. Tam 160.000 km uzunluğundaki bu hattın bakımını yapmak da, oldukça zor ve meşaketli bir işlemdir.


Fakat, bu çok zor ve meşaketli iş; beyinde son derece akılcı, mükemmel ve hatasız işleyen bir sistem ile gerçekleştirilir. Beyinde serebrospinal sıvı denilen bir çeşit sıvı bulunur. Bu sıvı, adeta bir deterjan gibi beyin içerisinde akarak, Alzheimer, Huntington vb. hastalıklara neden olan proteinleri sürekli olarak temizler.


Vücudun çoğu kısmında, lenf taşıyan bir damar ağı bulunur. Lenf denilen sıvı, fazla olan plazmayı, ölü kan hücrelerini ve diğer atıkları alır atar. Fakat beyinde sistem daha farklı bir şekilde işler. Lenfler yerine, beyinde serebrospinal sıvı bulunur. Bu sıvı, dokulardan dağılan çözülebilir atıkları taşır ve daha sonra da, taşıdığı yükü önce sinir sisteminin dışına ve son olarak vücuttaki kan akışının içerisine gönderir.


Uzun yıllardır, serebrospinal sıvı beyindeki bilinen tek temizleme sistemi olmuştur. Fakat; yakın zamanda yapılan araştırmalarda, bilim adamları bu sistemden çok çok daha hızlı bir şekilde ve sürekli olarak işleyen bir temizleme sistemi bulmuştur. Glia ismindeki hücrelerin de, temizlikte bir rolü vardır.


Örneğin, vücuda bir radyoaktif madde girdiğinde, arterlerin dışındaki glial hücreler hemen kanallar inşa etmeye başlarlar. Beyindeki eli ya da gözü ve ya taktik düşünüp geliştirebileceği bir beyni bile olmayan serebrospinal sıvı, son derece şuurlu bir şekilde, farklı bir maddenin vücutta dolaştığını anlar ve glial hücreler tarafından örülen kanallar yardımıyla hemen bu zararlı molekülleri taşımaya başlar. Glial hücreler tarafından örülen kanallar, serebrospinal sıvının beyindeki kan damarlarını takip edebileceği şekilde örüldüğünden; atılması gereken maddeler kolaylıkla vücuttan atılmak üzere akan kanın içerisine dökülebilir.


Sereprospinal sıvı içerisinde taşınan atıklar, arterler boyunca uzanan kanallar sayesinde, beyin dokularının içerisinden geçer. Dokuların diğer ucundan da, damarlar boyunca uzanan başka kanallara geçerler. Burada, sıvı bu damarları takip ederek ya subaraknoid alana geri döner ya da kan akışına geçerek vücudun lenf sistemine akar.


Sistem öyle mükemmel bir şekilde işler ki, serebrospinal sıvının akışı tek yönlü değildir. Bir çark sistemi bulunur. Sıvının yaklaşık olarak %40’ı, atıkları taşıdıktan sonra beyne geri döner. Pompalama sistemi hem sıvıyı gönderebilecek hem de geri getirebilecek bir fonksiyona sahiptir.
 

fahrettin tırınk

Site İmamı
ALLAH cc varlığını isbat eden çook değerli bilgiler,okuyup ibret almamak mümkün mü?
elinize ve emeğinize sağlık Vuslat kardeşim....
 

HASAN CAN

Active member
Herşey onu anlatıyor. Beynin sırrı çözülemiyor. Allahın kudreti ..
Allah razı olsun. Emeğinize sağlık...
 
Üst Alt