Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Düşündünüz mü hayatınızda ki cam kırıklarını? Bir daha asla bir araya gelemiyecek olan cam parçacıklarını. Darmadağın ettikten sonra onları toplayın bakalım şimdi, tabi başarabilirseniz. Kırılan hiç bir parça gelmez ki bir daha yerine, birleşmez ki yeniden eskisi gibi. Ben de şimdi arıyorum dağılan parçalarımı. Biliyorum nafile ama belki de diyorum, en azından bir kaç parça denk gelir birbirine.
Kırmak kolay da, ardından bir daha onları biraraya getiremeyeceğimizi tahmin etmek zor sanırım. Bir anda her şey bitebiliyor. Bir söz, bir hareket o kadar basit ki yıkmaya her şeyi. Yıllanmış dostluklardan tutun da, hiç bitmiyecekmiş gibi gözüken aşklara kadar ne kaldıysa elimiz de bir bakıyosunuz hiç birisi yok işte.
Hayat öğretmiyor mu bize; ya da biz mi anlamak istemiyoruz sabretmeyi? Bardağın dolmasını beklemeden küçük kuytular da büyük fırtınalar koparıyoruz. Ve bir hamlede elimizin tersiyle itiyoruz onca sene emek verdiğimiz yaşanmışlıkları ve bilemediğimiz yaşanacakları… Her işte vardır bir hayır deyip kolayca ardına mı saklanıyoruz yoksa yaptıklarımızın.
Kırıldıkça, elimizde ki parçalar çoğaldıkça çıkmazlarımız artıyor. Bazen kapanan bir kapının ardından da yeni bir kapı açılamayabiliyor.
İşte o yüzden;
Ne kadar az cam parçacığı varsa yaşamınızda şanslısınız demektir.
Aklını başına al da, benliğe kapılarak dostu küçük görme, onu incitme ki, o dost, sana düşman olmasın! Senin sevdiğin Rabb’inin yarattığı bütün mahlukata (insanlara, hayvanlara, bitkilere), ya Allâh rızâsı için, yâhut da kendi canının rahat etmesi, huzûr içinde yaşaması kasdı ile iyilikte bulun, onları sev!”