ceylannur
Yeni Üyemiz
Kadınların İslami örtünmeye yönelişleri
Bilindiği gibi İslami örtünme ‘ tesettür ‘ çağımızın en tartışılan konularından biridir. Batı ülkelerin kapitalizm kültürünü dayatmaya yönelik baskıları, baş örtülü kadınları her gün artan sorunlarla karşı karşıya getirmiştir.
Alınan bilgilere göre Avrupa ülkelerinde yaşayan ve genelde genç kuşaktan olan Müslüman kadınlar, pantolon, uzun etekler ve rengarenk baş örtüleri ile tesettür'ü Müslüman kadının sembolü olarak tanıtmayı başardıkları anlaşılıyor. Söz konusu Müslüman kadınlar, giyinme tarzlarını kadınların beğendiği bir moda akımı haline getirmeyi başardılar. Söz konusu rapora göre, İslami giyinme tarzı, ister iş yerinde ister misafirliklerde ve ziyafetlerde bir çok şık kadının ilgisini çekmiştir. Royters Avrupalı kadınların Müslüman kadınların giyinme tarzına gösterdikleri rağbet konusundaki haberinde, söz konusu elbiselerin sadeliğin yanı sıra kadınlardan masum ve pak bir görüntü sergilediğini belirtiyor.
Bir başka haber de Türkiye’den...
İslami örtünmeye uygun olan elbiselerin daha çok rağbet görmesi, Türkiye’deki tekstilcileri bu tip elbiseler üretmeye yöneltmiştir. Tam olarak örtünmeyi sağlayan elbiselerin kibar olması, kadınların bu elbiselere daha çok kullanmasını sağıyor. Aynı raporda bazı Avrupalı yetkilinin benzer elbiselerin yayılmasından duydukları endişenin yer alması pek de şaşırtıcı değildir. Bu arada İslami giyinme tarzının batıda benimsenmesi, hicap ve insani fıtrat arasındaki yakın ilişkiyi gösteriyor. Örtünmeye olan meyil, insanın özünden kaynaklanıyor ve hicap insanın yücelmesi için uygun bir ortam sayılıyor.
Aslında hicap ve iffetli olan insani toplumda ve özellikle Müslüman toplumlarda iki önemli değer olarak bilinirken, genelde yan yana kullanılır. Hicap daha çok görüntü ve dış görünüşte insanın fiziği ile bağlantılıdır. Tabi örtünmenin biçimi de toplumun gelenek ve dini düşüncelerinden kaynaklanıyor. Kötü bakışları kadınlardan uzaklaştıran örtünmeye ‘ hicap ‘ denir. Fakat iffet, insanların deruni ruh hali ve nefsani durumu ile ilgilidir. Böylece iffetli olan kimse, nefsani isteklerini en doğru şekilde dizginleyendir. Kuran Kerim’de iffet, insanı günah işlemekten sakındıran bir çeşit deruni hicap olduğu belirtiliyor. Bu yüzden hicap ve iffet yan yana iken anlam bulup değerler yaratıyorlar.
Daha yeni Müslüman olan ve kendine Fatıma adını seçen Kanadalı Mary şöyle diyor: Hicabı, ruhumda oluşturduğu huzurdan dolayı kabul ettim. Bana göre hicabın daha geniş boyutları kadında insani kimliği uyandırıp, sahip olduğu hedeften dolayı da kadının hayatına yön veriyor.
Psikolog bayan Dr. Ferdosipur şöyle diyor: sosyal davranışlar arasında ve özellikle geleneksel davranışlarda, bazen anlamalı hareketler ortaya çıkıyor. Bu hareketler, düşünürleri söz konusu hareketlerin kaynağı ve mantığını aramaya sevk ediyor. Zira bu hareketler,sosyal düşüce açısından çok değerli olan gizli mantıklara sahipler. Hicap birbiri ile bağdaşmış olan düşünceler, hukuk ve duygulardan oluşuyor ve anlamlı ve etkili bir davranışın şartlarına haiz. Günümüzde bu kültürel davranış genelde takviye edilmiş ve süreklilik kazanarak, Müslüman bir kadının değer yargıları arasında yer edinmiştir. Hicap topluma ahlak ve maneviyat mesajını iletiyor.
İslam açısından hicap siyasi, kültürel ve sosyal alanlarda geniş alana sahiptir. Tesettür insanın ahlaki sağlığı, ve kişilik sağlığını takviye edip, kadının gençliği ve enerjisini kendisini başkalarına göstermek gibi boş konularda harcamasını engeller. Bu bağlamda İslam, kadınları toplumun ahlak ve sosyal usullerin öğretmeni olarak biliyor ve onlardan çeşitli konumlarda seçkin ahlaka sahip olmalarını tavsiye ediyor.
Allah Taala Kuran Kerimde hicabın sınırlarını belirtiyor. Erkeklerden gözlerini günaha bulaştırmamalarını isterken kadınları da toplumun saygınlığını korumalarını istiyor. Onlardan ziynetlerini belli etmemeleri ve toplumu laubaliliğe sürüklememelerini istiyor. İslam’da giyinmenin adabı açıklanmıştır. Tabi ki her toplumun halkı söz konusu usulleri koruyarak sahip oldukları kültür ve gelenekleri uyarınca giyinmelerini seçmekte serbesttirler.
Aslında İslami tesettür, kadın ve erkek ilişkisinin sağlam temeller üzerine kurulmasını sağlamak için bir mekanizmadır. Uygun elbise ve giyinme tarzı kadının, cinsel cazibelerden uzak, toplumda çalışabilmesi için uygun bir ortam oluşturuyor. Demek ki İslami giyinme tarzı ister kadın ister erkek, tüm insanların yeteneklerinin güçlenmesi ve açığa çıkmasına sebep oluyor. Dünyanın yaratıcısı Allah Taala, toplumun kadın ve erkeğin etkili çalışabilmesi için uygun ortam olmasını, toplumun kadına bir meta gibi bakmamasını istiyor. İslam açısından kadın da erkek gibi değerli bir insandır ve bir kuşağın yetişmesinde esas role sahiptir. Bu yüzden insani çerçevesi belirlenmelidir.
Batı kadınların İslami giyim tarzına gösterdikleri ilginin ardından , batılı kadınların maneviyat ve ahlaki değerlere yöneldiklerini ayrıca kendi değerlerinde daha derin bakış açısına sahip olduklarını düşüne biliriz. İngiliz Elizabeth şöyle diyor: Bir çokları, çıplaklık kültürü ve zevk düşkünlüğünün insanın kişiliğini sarstığı gerçeğine ulaşmış bulunuyorlar.
Bir süre önce Washington Post gazetesi Meriland üniversitesi hocasından naklen yazdığı makalede u satırlara yer verdi: Hicap, bir çok anlamı olan bir kelimedir. Müslüman ülkelerin içinde veya dışında hicap, her zaman fesat, ve laubaliliğe karşı güçlü bir siyasi bildiri ayrıca derin bir dini davranışın belirtisi mesabesinde. Hicap, İslam’ın özüne dönmekte. Müslümanların kutsal kitabı Kuran, hicaba, gereken giyinme standartlarında yer vermiştir. Günümüzde batılı kadınlar arasında hicabın hızla yayılması merakıma neden oluyor.
ve İslam’ın kızlara kişilik ve hüviyet kazandırdığına defalarca şahit oldum.
Batının hicaba karşı yoğun propagandalarına karşın, batılı kadının hicaba yönelmesi, ilginç bir olaydır. Bu konu Yüce Allah tarafından belirlenen İslami öğretilerin insanın gerçek ihtiyaçları ile uygun olarak vaaz edildiğini gösteriyor. İnsan her ne kadar bu öğretileri deneme yanılma metodu ile tartsa da nihayet bir gün bu kurtarıcı ilkeleri kabul edip, felah ve saadet yolunu kat edecektir.
Bilindiği gibi İslami örtünme ‘ tesettür ‘ çağımızın en tartışılan konularından biridir. Batı ülkelerin kapitalizm kültürünü dayatmaya yönelik baskıları, baş örtülü kadınları her gün artan sorunlarla karşı karşıya getirmiştir.
Alınan bilgilere göre Avrupa ülkelerinde yaşayan ve genelde genç kuşaktan olan Müslüman kadınlar, pantolon, uzun etekler ve rengarenk baş örtüleri ile tesettür'ü Müslüman kadının sembolü olarak tanıtmayı başardıkları anlaşılıyor. Söz konusu Müslüman kadınlar, giyinme tarzlarını kadınların beğendiği bir moda akımı haline getirmeyi başardılar. Söz konusu rapora göre, İslami giyinme tarzı, ister iş yerinde ister misafirliklerde ve ziyafetlerde bir çok şık kadının ilgisini çekmiştir. Royters Avrupalı kadınların Müslüman kadınların giyinme tarzına gösterdikleri rağbet konusundaki haberinde, söz konusu elbiselerin sadeliğin yanı sıra kadınlardan masum ve pak bir görüntü sergilediğini belirtiyor.
Bir başka haber de Türkiye’den...
İslami örtünmeye uygun olan elbiselerin daha çok rağbet görmesi, Türkiye’deki tekstilcileri bu tip elbiseler üretmeye yöneltmiştir. Tam olarak örtünmeyi sağlayan elbiselerin kibar olması, kadınların bu elbiselere daha çok kullanmasını sağıyor. Aynı raporda bazı Avrupalı yetkilinin benzer elbiselerin yayılmasından duydukları endişenin yer alması pek de şaşırtıcı değildir. Bu arada İslami giyinme tarzının batıda benimsenmesi, hicap ve insani fıtrat arasındaki yakın ilişkiyi gösteriyor. Örtünmeye olan meyil, insanın özünden kaynaklanıyor ve hicap insanın yücelmesi için uygun bir ortam sayılıyor.
Aslında hicap ve iffetli olan insani toplumda ve özellikle Müslüman toplumlarda iki önemli değer olarak bilinirken, genelde yan yana kullanılır. Hicap daha çok görüntü ve dış görünüşte insanın fiziği ile bağlantılıdır. Tabi örtünmenin biçimi de toplumun gelenek ve dini düşüncelerinden kaynaklanıyor. Kötü bakışları kadınlardan uzaklaştıran örtünmeye ‘ hicap ‘ denir. Fakat iffet, insanların deruni ruh hali ve nefsani durumu ile ilgilidir. Böylece iffetli olan kimse, nefsani isteklerini en doğru şekilde dizginleyendir. Kuran Kerim’de iffet, insanı günah işlemekten sakındıran bir çeşit deruni hicap olduğu belirtiliyor. Bu yüzden hicap ve iffet yan yana iken anlam bulup değerler yaratıyorlar.
Daha yeni Müslüman olan ve kendine Fatıma adını seçen Kanadalı Mary şöyle diyor: Hicabı, ruhumda oluşturduğu huzurdan dolayı kabul ettim. Bana göre hicabın daha geniş boyutları kadında insani kimliği uyandırıp, sahip olduğu hedeften dolayı da kadının hayatına yön veriyor.
Psikolog bayan Dr. Ferdosipur şöyle diyor: sosyal davranışlar arasında ve özellikle geleneksel davranışlarda, bazen anlamalı hareketler ortaya çıkıyor. Bu hareketler, düşünürleri söz konusu hareketlerin kaynağı ve mantığını aramaya sevk ediyor. Zira bu hareketler,sosyal düşüce açısından çok değerli olan gizli mantıklara sahipler. Hicap birbiri ile bağdaşmış olan düşünceler, hukuk ve duygulardan oluşuyor ve anlamlı ve etkili bir davranışın şartlarına haiz. Günümüzde bu kültürel davranış genelde takviye edilmiş ve süreklilik kazanarak, Müslüman bir kadının değer yargıları arasında yer edinmiştir. Hicap topluma ahlak ve maneviyat mesajını iletiyor.
İslam açısından hicap siyasi, kültürel ve sosyal alanlarda geniş alana sahiptir. Tesettür insanın ahlaki sağlığı, ve kişilik sağlığını takviye edip, kadının gençliği ve enerjisini kendisini başkalarına göstermek gibi boş konularda harcamasını engeller. Bu bağlamda İslam, kadınları toplumun ahlak ve sosyal usullerin öğretmeni olarak biliyor ve onlardan çeşitli konumlarda seçkin ahlaka sahip olmalarını tavsiye ediyor.
Allah Taala Kuran Kerimde hicabın sınırlarını belirtiyor. Erkeklerden gözlerini günaha bulaştırmamalarını isterken kadınları da toplumun saygınlığını korumalarını istiyor. Onlardan ziynetlerini belli etmemeleri ve toplumu laubaliliğe sürüklememelerini istiyor. İslam’da giyinmenin adabı açıklanmıştır. Tabi ki her toplumun halkı söz konusu usulleri koruyarak sahip oldukları kültür ve gelenekleri uyarınca giyinmelerini seçmekte serbesttirler.
Aslında İslami tesettür, kadın ve erkek ilişkisinin sağlam temeller üzerine kurulmasını sağlamak için bir mekanizmadır. Uygun elbise ve giyinme tarzı kadının, cinsel cazibelerden uzak, toplumda çalışabilmesi için uygun bir ortam oluşturuyor. Demek ki İslami giyinme tarzı ister kadın ister erkek, tüm insanların yeteneklerinin güçlenmesi ve açığa çıkmasına sebep oluyor. Dünyanın yaratıcısı Allah Taala, toplumun kadın ve erkeğin etkili çalışabilmesi için uygun ortam olmasını, toplumun kadına bir meta gibi bakmamasını istiyor. İslam açısından kadın da erkek gibi değerli bir insandır ve bir kuşağın yetişmesinde esas role sahiptir. Bu yüzden insani çerçevesi belirlenmelidir.
Batı kadınların İslami giyim tarzına gösterdikleri ilginin ardından , batılı kadınların maneviyat ve ahlaki değerlere yöneldiklerini ayrıca kendi değerlerinde daha derin bakış açısına sahip olduklarını düşüne biliriz. İngiliz Elizabeth şöyle diyor: Bir çokları, çıplaklık kültürü ve zevk düşkünlüğünün insanın kişiliğini sarstığı gerçeğine ulaşmış bulunuyorlar.
Bir süre önce Washington Post gazetesi Meriland üniversitesi hocasından naklen yazdığı makalede u satırlara yer verdi: Hicap, bir çok anlamı olan bir kelimedir. Müslüman ülkelerin içinde veya dışında hicap, her zaman fesat, ve laubaliliğe karşı güçlü bir siyasi bildiri ayrıca derin bir dini davranışın belirtisi mesabesinde. Hicap, İslam’ın özüne dönmekte. Müslümanların kutsal kitabı Kuran, hicaba, gereken giyinme standartlarında yer vermiştir. Günümüzde batılı kadınlar arasında hicabın hızla yayılması merakıma neden oluyor.
ve İslam’ın kızlara kişilik ve hüviyet kazandırdığına defalarca şahit oldum.
Batının hicaba karşı yoğun propagandalarına karşın, batılı kadının hicaba yönelmesi, ilginç bir olaydır. Bu konu Yüce Allah tarafından belirlenen İslami öğretilerin insanın gerçek ihtiyaçları ile uygun olarak vaaz edildiğini gösteriyor. İnsan her ne kadar bu öğretileri deneme yanılma metodu ile tartsa da nihayet bir gün bu kurtarıcı ilkeleri kabul edip, felah ve saadet yolunu kat edecektir.
