Kadinin haya perdesi kalkinca...

ceylannur

Yeni Üyemiz
Bilhassa son yıllarda internetin ülkemizde yaygınlaşmasıyla hayasızlık çok hızlı bir şekilde artış göstermektedir. Toplumumuzda edeb dışı görüntüler ve yazılar gün geçtikçe sıradan normal bir hayat tarzı şeklinde sunulmaktadır. Bazan daha ileri gidilerek dini günlerde yapılmaktadır bu sunum.

Örnek mi istiyorsunuz işte size “Feshane Direklerarası” şenlikleri. Mübarek ramazan ayı münasebetiyle düzenlenen “Feshane Direklerarası” şenliklerinde kadın şarkıcıların transparan denebilecek kıyafetlerde sahneye çıkartılması en başta ramazan ayına hakarettir dolayısıyla dinle alay etmektir. Bununla yapılmak istenen; orucunu tutan hatta namazını da kılan fakat akşam olunca da içkisini içen haram helal demeden her türlü eğelencenin çinde olan bir toplum ortaya çıkartmak. Eğer bir toplum bu hale gelirse zaten iş bitmiş demektir. Çünkü hayasızlıkla ile iman bir arada kalamaz.

Cebrâil aleyhisselâm aklı hayâyı ve îmânı Âdem aleyhisselâma getirip”Yâ Âdem! Allahü teâlâ sana selâm ediyor. Getirdiğim şu üç hediyeden birini kabûl etmeni emir buyurdu” dedi.

Âdem aleyhisselâm ”Getirdiğin bu üç hediyeden aklı kabûl ediyorum” deyip aklı aldı. Bunun üzerine Cebrâil aleyhisselâm îmân ile hayâya “Siz gidebilirsiniz” dedi. Îman “Allahü teâlâ bana emreyledi ki akıl nerede ise sen orada ol! Bunun için ben akıldan ayrılıp gidemem!” dedi. Hayâ da “Allahü teâlâ bana da aynı şekilde emreyledi. Ben de akıldan ayrılıp gidemem” dedi. Allahü teâlâ kime akıl verirse hayâ ile îmân da onunla beraber bulunur. Aklı olmıyanın ne hayâsı ne de îmânı bulunur.

Birgün Hasen-i Basrî hazretleri “Din temizliği nedir? Din cevheri nedir? Din hazînesi nedir?” sorusuna şöyle cevap verdi:
“Din temizliği abdest almaktır. Din cevheri Allahü teâlâdan korkmak ve hayâ etmektir. Din kuvveti ise namazdır. Çünkü Allahü teâlâ hayâ eden kulunu medhetmiştir. Din hazînesi ilimdir. Çünkü her kimin abdesti olmazsa dini temiz olmaz. Her kimin hayâsı olmazsa onda dinin cevheri olmaz. Kimde Allahü teâlânın korkusu olmazsa onda dinin cevheri olmaz. Her kimin ilmi olmazsa dinin hazinesi olmaz.”

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Hayâ imanın nizamıdır. Bir şeyin nizamı bozulunca parçaları da bozulur.”
“Hayâ ile iman ikiz kardeştir. Biri giderse diğeri de gider.”

Dinimizde hayânın yeri çok mühimdir. Allahü teâlâdan utanmak imanın kuvvetli olduğuna hayâsızlık da imanın zayıf olduğuna alamettir. Hayâsız kimse zamanla küfre kadar gidebilir. Hayâ imanın esasındandır. Hayâsı olan Allahtan utandığı için günahtan çekinir. İnsanlardan utanmıyan Allahtan da utanmaz. İnsanlardan utanarak günahı gizlemek de hayâdandır. İnsanlardan utananın Allahü teâlâdan da utandığı anlaşılır.

Şu dört hasleti kendisinde bulundurmıyan kimseye akıllı ve ilim sâhibi denmez: Birincisi; Allah korkusu. Bütün hayır ve fazîletlerin başı budur. İkincisi; güzel bir hayâ utanma duygusu. Asâlet bununla anlaşılır. Üçünçüsü; yumuşaklık. Dördüncüsü; emri altında bulunanlara cömertlik yapmak.

Hayâ insan ile kötü olan şeyler arasında bir perdedir. Hayâ kötü ve beğenilmeyen şeylerin en güzel ilâcıdır. Ancak hayâ gidince artık onların ilâcı kalmaz.

“Hayâ on kısımdır. Dokuzu kadında biri erkektedir” hadis-i şerifinde bildirildiği gibi kadınların hayâsı erkeklerden çoktur. Yine hadis-i şerifte “Hayâ güzeldir fakat kadında daha güzeldir” buyuruldu. Bununla beraber şehvetin de onda dokuzu kadındadır. Bunu frenleyen ise kadının hayasıdır. Haya perdesi yıkılınca her türlü rezalet ahlaksızlık toplumu kuşatır. Sosyetede olup bitenlerin yer aldığı magazin haberleri bunun en güzel ispatıdır.
 

ceylannur

Yeni Üyemiz
Mü'min Hanımlara Öğütler..

Ey Mü’min ve Müslüman hanımlar! Evlerinizde perdeler arkasında ve bir zarurete binâen sokağa çıktığınızda örtü içinde olduğunuzdan dolayı cennette pek çok sevablara, büyük büyük derecelere nâil ve bütün ömürlerinde din düşmanı ile muharebe etmiş gibi sevaba kavuşmuş olacaksınız. Hz. ALLAH bu mujdeleri Hz. Muhammed’in lisanı ile sizlere duyurmuştur.


Hazret-i Enes b. Malik diyor ki: «Bir gün kadınlar Resulullahın huzurunda toplandılar, ve dediler ki: «YA ResulALLAH, erkekler ALLAH yolunda harb ederek bir çok sevaba kavuşacaklar. Bizim için bir âmel yok mudur ki onu işlediğimiz zaman biz de harb edenlerin faziletine ermiş olalım »


Peygamberimiz buyurdu: «Sizden biriniz evinde oturup bir ihtiyacı olmadıkça evinden çıkmaz ise, mücahidinin nâil olduğu fazilet ve sevaba o dahi nail olur. »


Eğer kadınlar diğer vazifeleri ile birlikte bu vücutlarını kapamaya dair verilen emirlere riayet ederlerse, akla hayâle gelmeyen bir çok mukâfatlara kavuşacaklardır, bunda zerre kadar şüpheniz olmasın.


Öyle ise ey hanımlar! Size tavsiye ederim ki: Evvelâ örtünmenin farz olduğuna kesinlikle inanacaksınız, arkasından târif edildiği şekilde kapanarak amel yapacaksınız. Sizden ancak ALLAH kapanırsanız râzi olur. Onun bunun sözlerine aldanmayınız, öleceğinizi hiç aklınızdan çıkarmayınız. Onun bunun modasına bakmayınız, boyasına süsüne aldanmayınız.

ÖYLE BİR GİYİN,Kİ SENİ GÖREN ;İSLAM;I HATIRLASIN

Vücudunun bir kısmını kapatıp bir kısmını açık bırakan kadın, örtünmüş ve İs1âmî kıyafet takınmış sayılmaz. Yâ tam yâ hiç. Tam kapanmak çok daha yararlıdır.


Cenab-ı Hak kullarının afv ve mağfiret olmalarını ister. Bir dala yapışmalarını arzu eder. Fakat Müslüman kendisine uzatılan hiçbir dala yapışmazsa nasıl affolacaktır? Yağmur yağmayınca yerden mahsülât biter mi?


ALLAH’a asi olmak kolaydır, fakat itaat etmek nefisle mücadele etmekle mümkün olacağından zordur.Ekmeden biçilmez. ALLAH’ın bu yoldaki emirlerini yerine getirmeden cennete girmek mümkün olmaz. Görenek ve gelenekler bizleri aldatmasın, öleceğimizi ve ALLAH’ın huzuruna dikileceğimizi unutmayalım. Görünüşte giyinmiş, fakat hakikatta temelli çıplak gibi giyinen kadınlara Cenab-ı Hakkın rızası olmadığını bilelim Resulullahın bu husustaki hadisi şerifleri vardır.


“Görünüşte giyinmiş fakat hakikatte çıplak olan kadınlar ALLAH’ın rızasından uzaktır.”
alıntı...
 
Üst Alt