MustafaCİLASUN
Özel Üye
Orjinal boyutu icin tiklayin 720x480px.
Bitmeyen bir hüzün vadisinde nefesleniyorum
Kimseye, bir sır vermeden sualleri derliyorum
Bazen sükût ediyor ve bazen de evet, yazıyorum
Acaba, en yakına ne kadar muhabbet besliyorum
İnsan bilmediğinden niçin çekinir, ürker, korkar
Ne kadar aşinaysa ruhu kalbi onun hazzıyla yaşar
İnsan her bakımdan zafiyetleriyle bir ömür koşar
Nefsini kurutan irade ve azim aşk süruruna kanar
Babam gamsız, kasvetsiz bir insandı, öyle yaşardı
Zavallı annem bir ömür onun yükünü çeken candı
Sual ederim, adam olan babam mı, yoksa anam mı?
İnsan akıl ve iradenin hakkını vermedikçe fark mı?
Bir toplum ne kadar cahilse sancı yürekleri dağlar
Şayet bacıların varsa gece gündüz hali sıkıntı basar
Eşkıya tipli insanlar masum, zavallı için fırsat kollar
Fırsatı bulamazsa, adını çıkarmak için haberi yollar
Masum ve mahzun can, çaresiz orada yaşayacaktır
Fakat acziyeti ne kadar tuhaftır, umutları yaralıdır
Nereye baksa, sığınmak için kapı arası laf çıkacaktır
Hicran yüreğini vuracaktır, hüzünle bir yol alacaktır
Oysa ne masum ve umutlarına sımsıkı sahip nasipti
Sosyal şartlar ve cehalet adına talihsizliği kaderiydi
Sabır ve tahammül ne kadar dirilişti gözyaşı kesindi
Ona bu açmazları yaşatan söyle ki neydi, millet miydi?
Mustafa Cilasun
Son düzenleme: