harekat
Özel Üye
İstanbul ve Kahire
Iki büyük şehir arasındaki ilginç benzerlikler şöyle:
— Istanbul’un merkezinden geçen ve tabii güzelliğinin en önemli parçası olan Boğaz’a karşılık, Kahire’yi ortadan bölen mavi Nil’in durağan görünümlü güzelliği. Boğaz’da olduğu gibi 5 yıldızlı otellerin büyük çoğunluğu Nil kenarına inşa edilmiş.
— Her iki şehre manevi hava verip, eşsiz bir estetik katan, göğe uzanan minareleriyle, mimari harikaları cami ve külliyeler. Kahire cami ve minarelerinin mimarisi, Osmanlı’dan hayli farklı. Camileri bol sütunlu ve köşegen, minareleri ise yine dört köşeli ve bol işlemeli.
— Her iki şehir de geçmişten, günümüze kadar eğitim ve kültür faaliyetlerinin merkezi olmuş. El—Ezher, Ayn—Şems ve Kahire üniversiteleri herkesçe biliniyor. Istanbul’daki üniversiteleri ise, herhalde saymaya gerek yok.
— Her iki şehirde eğitimin yanısıra kültür ve tarihi eserler merkezi olmuşlar. Kaleleri, müzeleri, hanları, camileri ve sarayları ile kendilerini farkettirmeyi başarıyorlar. Her iki şehir de uluslararası toplantılara merkezlik yapmış ve yenilerine talip durumdalar.
— Her iki şehir de yüzyıllardır Hıristiyan ve Musevi azınlıkları barış içerisinde barındırmayı başarmış. Istanbul’daki gibi, Kahire’de de her an bir caminin karşısında veya yanında bir kilise görmeniz mümkün.
— Her iki şehir de ülkelerinin ekonomik yüklerinin en az yüzde 40’nı sırtlamaktalar. Kahire’de Han Halili olarak bilinen, Hüseyin Camii’nin hemen yan tarafında yer alan çarşı, bir bakıma Kapalıçarşı’nın küçük bir misali.
— Her iki şehir de köyden kente göçün merkezi olmuşlar. Ülkelerinin en kalabalık şehirleri olmakla kalmamış, ülke nüfusunun beşte biri oranına ulaşmışlar. Düşünün 54 milyonluk Mısır’ın 14 milyonu Kahire’de yaşıyor.
— Nüfus yoğunlukları her iki şehirde de ülke ortalamalarının çok üstünde. Bu durum kaçınılmaz birtakım problemleri beraberinde getirmiş. Çarpık yapılaşma ve gecekondulaşma gibi.
— Göçle gelen kaçınılmaz problem trafik sıkışıklığı olmuş. Kahire nispeten 2—3 katlı köprü yollar, metro ve tramvayla bu meseleyi çözmüş. Ancak, yine de Istanbul’dan çok iyi olduğu söylenemez.
— Hava, çevre ve gürültü kirliliği açısından da Kahire, Istanbul’dan pek farklı değil. Küfeki taşından yapılmış binaları, çölün kumu kaplarken, çevre ve yollar da pek temiz değil doğrusu. Hava kirliliğine gelince, kışın yılda bir ay olarak yaşanıyor olmasına rağmen mevcut olması, özellikle taşıtlardan kaynaklanıyor.
— Nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu iki şehirde de su krizi yaşanıyor. Nil’in bereketli suları, şebekelerin yenilenmesiyle Kahire’nin sularını karşılar hale gelmiş. Ancak, çarpık yapılanma suyun sağlıklı dağılımını engellemiş. Bir de suyun “tat” problemi var. Mesela, Türk öğrenciler sularını süzdükten sonra içebildiklerini belirtiyorlar.
