Hissiyatın alıp götürdüğü sokaklar!

MustafaCİLASUN

Özel Üye
pl1td.png









Hisler ne kadar diri ve işveli
Hangi lahzayı ansam, üşüten vakti hatırlatsam
Kalbime sürur zerkeden hülyalar sayfasını şöyle bir açsam
Bir sevinç, bir neşe nüksediyor, mütebessim bir eda ile başını öne eğiyor



Suskun olan mekanlar cezbediyor
Yüreğinde hiç eksilmeyen hüzün yine bakir bir mekan istiyor
O vakit duygular bereketleniyor, ilham esintisi bir başka sesleniyor
Alıp götüren hicran, ne hece dinliyor ve ne de vezin için dikkat kesiliyor



Hicaz makanımda bir taksim istiyorum
Tanburun dilinden, kendine özgü vakar halinden
Hislerimi ağlatsın, beni bana bırakmasın, ne kadar ah u zarım varsa
Bir başka lehçenin dilinden ruhuma meşk versin, ötelerin kal 'inden hissettirsin



Sevgililer aklıma geliyor, halim değişiyor
Can, nefesi müddetli olan, bir söz üzere yaratılmış bulunan insan
Niçin bu kadar edebi ve hayayı hiçe sayıyor, sarmaş dolaş olmayı hadsizleştiriyor
Kime lazım böylesi alalanmış ve bahanelerle abartılmış birliktelikler,perişan ediyor



Ey zülfüne turap olduğum yar diyen can
O’nun edebi, naifliği, nezaketi, suhuleti için kıymet biçiyor
O’nun halinden nükseden melalin feyziyle kendini buluyor ve gönül veriyor
Vefa ve sadakati, hak ve hakkaniyeti,Cenabı Hakkın kendisine emaneti olarak görüyor


Sesine aşina olduğum suyun başındayım
Ne kadar büyük bir şevkle muhabbetini izhar ediyor
Tayin edildiği istikamete doğru hiç gocunmadan yol alıyor, niçin yapıyor
Nereye baksam, temaşa etmek için hassaten aransam her yanım ayetlerle kuşanmış oluyor


Nazar ettiğim ve işittiği senfoni anlatıyor
Vaktin ve nefesin aşkı ve iştiyakı, ancak hakikat ilimiyle farktır
Meşayıh ve arifler bu hal üzere adanmış canlardır, O’na kul olmak, ne muazzam bahtiyarlıktır
Ruhumu ve kalbimi dinlenmiş bularak ve ibretin her senasına haşyetle bakarak ayrılıyorum sokaklardan




Mustafa CİLASUN
 
Üst Alt