Türk okuyucunun henüz bilmediği (en azından yabancı dili olmayan ve konuya yabancı olanların henüz duymadığı) bu şehir efsanesi ilk kez Loren Coleman gibi bir gizem avcısı tarafında yeniden gündeme getirilmiştir.
31 Ağustos 1944 günü saat 23:00 sularında İllinois Eyaletinin Mattoon kasabasındaki evinde uyanan Bayan Bert Kearney saldırgan Gaz Adamının ilk kurbanı olacaktı. Kadın odasında hoş olmasına rağmen insanı sersemleten keskin bir kokuyu hissederek uyandı. Önce kokunun bahçedeki çiçeklerden geldiğini düşündü. Ancak giderek artan kokunun etkisi ile bacaklarının hissizleştiğini fark etti. Çığlıklar atarak komşularını yardıma çağırdı.
Polise haber vermesinden sonra komşularının da katılımı ile evin etrafı araştırıldı. Herhangi bir şey bulamayan polisin olay yerinden ayrılmasından sonra olayı haber alan Bay Kearney eve geldiği sırada yatak odasının penceresinin altında bir karartı gördü. Bu durumu fark eden gölge hızla uzaklaşmaya başladı. Kearney peşinden kovaladı ise de ona yetişemeyceğini anlayıp takipten vazgeçti.
Polise haber vermesinden sonra komşularının da katılımı ile evin etrafı araştırıldı. Herhangi bir şey bulamayan polisin olay yerinden ayrılmasından sonra olayı haber alan Bay Kearney eve geldiği sırada yatak odasının penceresinin altında bir karartı gördü. Bu durumu fark eden gölge hızla uzaklaşmaya başladı. Kearney peşinden kovaladı ise de ona yetişemeyceğini anlayıp takipten vazgeçti.
Bir ara yabancıyı görecek kadar yaklaştığını söyleyen adam esrarengiz varlığı ‘uzun boylu ve kollu, koyu renk elbiseli ve kafasında başını sıkı sıkı tutan şapka bulunan biri’ olarak tanımyacaktır. Böylece olay duyulup yayılmaya başladı. Yaklaşık 11 gün sürecek olan saldırılar bundan sonra başlayacaktır.
Aslında medyaya intikal eden ilk saldırı haberi 1933 senesinin 22 Aralık gecesi saat 22:00 da gerçekleşmiştir. Bayan Huffmann’da benzeri bir gaz kokusunu evinde duymuş ve şiddetli mide bulantısı hissetmiştir. Bir saat sonra evde aynı olay tekrarlanmamsı üzerine polise haber verildi. Gece yarısında sonra saat 01.00 sularında üçüncü gaz saldırısı ile 7 kişilik ailenin tüm bireyleri ve evde bulunan misafirleri rahatsızlanmaya başlayacaktır. Hepsi baş ağrısı çekmeye mideleri bulanmaya, yüzleri şişmeye ve baş dönmesi yaşamışlardır. O zamanlarda bu gaz saldırısı ile ilgili araştırma yapan mahalli hekim S. F. Driver bunun kitle histerisinden kaynaklanan bir yanılsama olduğunu rapor edecektir.
Aslında medyaya intikal eden ilk saldırı haberi 1933 senesinin 22 Aralık gecesi saat 22:00 da gerçekleşmiştir. Bayan Huffmann’da benzeri bir gaz kokusunu evinde duymuş ve şiddetli mide bulantısı hissetmiştir. Bir saat sonra evde aynı olay tekrarlanmamsı üzerine polise haber verildi. Gece yarısında sonra saat 01.00 sularında üçüncü gaz saldırısı ile 7 kişilik ailenin tüm bireyleri ve evde bulunan misafirleri rahatsızlanmaya başlayacaktır. Hepsi baş ağrısı çekmeye mideleri bulanmaya, yüzleri şişmeye ve baş dönmesi yaşamışlardır. O zamanlarda bu gaz saldırısı ile ilgili araştırma yapan mahalli hekim S. F. Driver bunun kitle histerisinden kaynaklanan bir yanılsama olduğunu rapor edecektir.
Olayın devamında Botetourt County, Virginia eyaletlerinde benzer bir çok olay bildirilmesiyle halk arasında panik yaşanmaya başlanacaktır. Olayların büyük bir kısmında kurbanların oturma ve yatak odalarına aynı tarife uyan birileri tarafından gaz kokulu bez parçaları atıldığı bildirilmiştir. Bazı tanıklar yukarıdaki tarife ek olarak Çılgın Hayalet Anestezistinin elinde tüfek taşıdığını iddia etmişlerdir( Muhtemelen bu cisim bir tüfek değil gaz püskürtmeye yarayan bir alet olmalıdır). 1944 senesindeki ikinci saldırı dalgası sırasında Mattoon sakinlerinden Raef isimli şahıs evinde mide bulantısı ve halsizlikle uyandı. Önce zehirlendiğini düşündü. Hanımı yayan kuzineyi kontrol etmek istediyse de yatağından kalkamadı. Bir süre sonra şahıslar normal hallerine geri döndüler.
Daha sonraki benzer olayların kurbanlarında biri paralize olduğunu hissetmeden önce mavi bir gaz fark ettiğini ve sanki bir aletten atıldığı izlenimini uyandıracak vızzlama sesi duyduğunu söylecektir. Saldırgan o dönemlerde ‘Hayalet Gazcı’,’Saldırgan Anestezist”Deli Gaz Adamı’ gibi isimlerle anılmaya başlanacaktır.
5 Eylül gecesi Beulah Cordes ve kocası eve geldiklerinde veranda önünde garip kokan bir şeye bulaştırılmış bir parça bez bulacaklardır. Merakla kumaşı koklayan kadın fenalaşacaktır. Olay yerine gelen polis ekipleri bez parçasını İllinois Üniversitesine tahlile gönderdiyseler de, incelemede herhangi bir olumsuzluğa rastlanmayacaktır.
Daha sonraki benzer olayların kurbanlarında biri paralize olduğunu hissetmeden önce mavi bir gaz fark ettiğini ve sanki bir aletten atıldığı izlenimini uyandıracak vızzlama sesi duyduğunu söylecektir. Saldırgan o dönemlerde ‘Hayalet Gazcı’,’Saldırgan Anestezist”Deli Gaz Adamı’ gibi isimlerle anılmaya başlanacaktır.
5 Eylül gecesi Beulah Cordes ve kocası eve geldiklerinde veranda önünde garip kokan bir şeye bulaştırılmış bir parça bez bulacaklardır. Merakla kumaşı koklayan kadın fenalaşacaktır. Olay yerine gelen polis ekipleri bez parçasını İllinois Üniversitesine tahlile gönderdiyseler de, incelemede herhangi bir olumsuzluğa rastlanmayacaktır.
Kısaca 1933 yılında ve 1944 yılında yaklaşık iki haftalık dönemler halinde benzer olaylar ülkenin birbirine yakın eyaletlerinde görülecek, ancak uzmanlar tarafından ‘şehir efsanesi’ kitle halisinasyonu gibi yorumlanarak geçiştirilecektir.
Olayların son bulmasından kırk yıl kadar sonra Loren Coleman ‘Mysterious America – Esrarengiz Amerika’ adlı kitabında kayıtları yeniden bir araya getirecek ve on sene kadar sonra (1993) Jerome Clack tarafında ‘Unexplained! – Açıklanamadı!’ adlı eserde kayıtlar yeniden değerlendirilecektir.
Bazılarına göre anlatılan olaylar ve kişiler hayalidir ve ortada tam anlamı ile bir ‘Şehir Efsanesi’ vardır. Yukarıda adı geçen bazı yazarlara göre bu saldırılar uzaylı ziyaretçilerin işi olmalı veya hayalet hikayeleridir. Kimileri hükümetin gizli kimyasal deneylerinden bahsediyorlar. Bir yenisi yaşanana kadar o dönem yazılan aşırı abartılı gazete küpürleri dışında elle tutulur hiç bilgi bulunmamaktadır.
Olayların son bulmasından kırk yıl kadar sonra Loren Coleman ‘Mysterious America – Esrarengiz Amerika’ adlı kitabında kayıtları yeniden bir araya getirecek ve on sene kadar sonra (1993) Jerome Clack tarafında ‘Unexplained! – Açıklanamadı!’ adlı eserde kayıtlar yeniden değerlendirilecektir.
Bazılarına göre anlatılan olaylar ve kişiler hayalidir ve ortada tam anlamı ile bir ‘Şehir Efsanesi’ vardır. Yukarıda adı geçen bazı yazarlara göre bu saldırılar uzaylı ziyaretçilerin işi olmalı veya hayalet hikayeleridir. Kimileri hükümetin gizli kimyasal deneylerinden bahsediyorlar. Bir yenisi yaşanana kadar o dönem yazılan aşırı abartılı gazete küpürleri dışında elle tutulur hiç bilgi bulunmamaktadır.