5. GEBELİK HAFTASI
BOY: 5 mm KİLO: 0,4 gr
"Pirinç tanemi" görme zamanım geldi. (Bu arada içimdeki bebeğimin büyüklüğü nedeni ile ismi "pirinç" oldu !!!)
Bu haftaki randevumda doktorum ilk kez vajinal ultrasonografi ile gebelik kesesini "uterus" (rahim) içerisinde gösterdi.
Ayrıca gebelik kesesi içinde prinç tanemin kalp atışlarını da eşimle birlikte adeta soluğumuzu tutarak izledik. Kalp atışları bir kuşun kanadını çırpmasına benzemekteydi.
Doktorumun anlattığına göre; bu hafta Pirincin gelişim bilgileri şöyle:
Kalp, beyin, omurilik, kaslar ve kemikler gelişmeye başlamış. Bebeğimin gelişimini üç ayrı ortamdan gerçekleşiyor. Endoderm, Mezoderm ve Ektoderm…
Endoderm tabakası’ndan; akciğerleri çevreleyen zarlar, dil, bademcikler, üretra (idrar kanalı), mesane ve sindirim sistemi gelişiyormuş.
Mezodermden ise; kaslar, kemikler, lenf sistemi, dalak, kan hücreleri, kalp, akciğerler ile üreme ve boşaltım sistemleri farklılaşıyormuş.
Cilt, tırnaklar, saç, gözün lens tabakası, işitme sistemi, burun, sinüsler, ağız, anüs, diş mineleri, hipofiz bezi, meme dokusu ve sinir sistemi ise "ektoderm tabakası"ndan farklılaşıyormuş. Ektoderm tabakası "nöral plaka"yı oluşturmak üzere kalınlaşıyor, bu plakanın kenarları kıvrılıp ve "nöral oluk" adını alıyormuş.
Nöral oluk, nöral plaka.. Tüm bu terimden hiçbir şey anlamamıştım. Neyse ki doktorum açıkladı: ‘Bu, embriyonun sinir sisteminin ilk taslağıdır ve ilk gelişen organ sistemlerinden birisidir’.
Ben ise sabahları kendimi artık daha yorgun hissediyorum. Bulantı ve aşerme gibi belirtiler kendini hafifte olsa göstermeye başladı. Canım karpuz, soğan, limon gibi gıdaları çekiyor. Mevsim itibari ile karpuz bulmamız biraz zor gibi..
Beslenme konusunda biraz tereddütlerim var, özellikle de bulantılar artarsa diye doktorum hafif, katı ve kuru gıdalarla beslenmemi önerdi. Ben az bile yesem bebek beslenebiliyormuş.
Bu haftadan itibaren bir takım psikolojik şikayetlerim de olmaya başladı. Daha nedense depresif ve melankolik hissediyorum kendimi.. Doktorum tüm bunların hormonal değişimlere bağlı olduğunu ve normal olduğunu söyledi. Vucudum adeta değişen ortamlara karşı kendisini adapte etme telaşına girdi.
İyi ki doktorum eşimi bana destek olması için uyarmış, bu konuda çok şanslı olduğumu düşünüyorum…