Muhtazaf | M.Salih AYDIN
Gurbet Mektupları 20
Selamların en güzeli olan ALLAH’ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Sevgili dostlar.
Dünya Müslümanları, üzerinde oturdukları toprakların bakir ve zengin olduğunu duymayanımız kalmamıştır.
Bu minval üzere gözlerini bu topraklara çeviren emperyalist ve kapitalist düşünceler, üzerinde oturan insanları hiçe sayarak zulüm çarklarını işleterek zulmetmeye devam ederken, kendini savunmaya geçen toprak sahipleri kendi evinin hırsızı, arsızı durumuna düşerken arkasında kendi kardeşini bile bulamamıştır.
Aslında bu dünya insanlığın rahat ve huzur içinde yaşamasına yeter de artar da.
Üstad Necip Fazıl’ ın dediği gibi:
“Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul,
Bir kişiye tam dokuz dokuz kişiye bir pul,
Kurt yapmaz bu taksimi kuzulara şah olsa,
Yaşasın kefenimin kefili karaborsa.”
Milyarlarca insan aç yatarken kimileri huzur içinde dünya sermayesini fakirin fukaranın hakkını yiyerek küstahlığını gösteriyor.
Birde üç, beş, kuruş yardım ederse dünyanın en büyük yardım severi oluyor.
Yaptığı günahlarda hazır altı ediliyor. Bu devletler arası ve kişiler arası da böyle. Şereflice yaşam kayıt altı diğeri kayıt üstü öne çıkarılarak yağcıları tarafından reklamları yapılıyor.
Ayette buyrulduğu gibi:
“İnsan sınıflarından her birini biz o gün imamlarıyla (önderleriyle) beraber çağıracağız.” (İsrâ: 71)
Kim kimin düdüğünü çalmışsa onunla hesabı görülüp haşrolacak.
Hangi yolda bulunursa bulunsun insan sevdiği ile beraberdir.
Kime uyup kiminle yola çıkmışsa yolu onunla tamam edecektir.
Bu emperyalist insanlar, kendi elini işin içine sokmadan, içerden o milletin içinden ruhunu satacak adamlarla işe başlıyor.
Bu ruhları satan insan kılıklı zatların kullanma tarihi geçtikten sonra çöp tenekesine atılarak, yenileri sıraya giriyorlar.
Ayrıca halkları medya ve diğer iletişim aracları ile hipnoz ederek, düşünceleri dumura uğratıyorlar.
Arada bu gerçekleri görenler yobaz veya çağın gerinde kalmış olarak tu kaka ediliyor.
İnsanlar kulakları duymaz, gözleri görmez, dilleri söylemez, beyinleri düşünmez hale gelince, sen istediğin kadar bağır, çağır sadece gülüyorlar ve meczub olarak görüyorlar.
Sıraları gelince de kurbanlık koyun gibi diziliyorlar.
Bütün bunları az bir refah için yapıyorlar.
Halbuki ALLAH c.c. cennetini vadediyor, karşılığında kulluk vazifemizi yapmamızı istiyor.
İnsanlar az bir dünya refahı için ahiretini satarak kula kul oluyorlar.
Halbuki Ayette Malikel mülk olan ALLAH c.c. şöyle buyuruyor:
“Onlar müminleri bırakıp kâfirleri dost edinirler. Onların tarafında bir şeref ve kudret mi arıyorlar? Bilsinler ki şeref ve kudret tamamen Allah’a âittir.” (Nisâ: 139)
Bir Hadis-i şerif’lerinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyuruyorlar:
“Benimle, Allah’ın beni kendilerine peygamber olarak gönderdiği kimselerin hâli şuna benzer: Bir adam bir topluluğa gelerek: “Gözümle gördüm, üzerinize bir ordu geliyor. Ben hiç bir maksadı olmayan bir haberciyim. Hemen kaçıp kurtulun.” der. Onlardan bir kısmı sözünü tutarak gizlice kaçıp kurtulmuştur. Bir kısmı da haberciye inanmadığından ordu sabahleyin ansızın gelip onları tamamen yok etmiştir.” (Buhârî)
Bütün bunları bilen bazı kaygı taşımayan sözde ilim sahibi olanlar, işi safsataya verip, Alinin takkasını veliye vererek dünya hayatının rahatlığına devam ediyorlar.
Hayat dün ve bugün var, yarın ise şüpheli.
ALLAH’a emanet olun güzel insanlar.
Selam ve dua ile.
M.S.A.