Gurbet Mektupları 18
Güzel yürekli dostlar, gurbetin cefakar insanları, sizlerle yine beraberiz.
Yüreğinde kederin varsa, senin derdin olmalı!
Hüznünde göz yaşı varsa, özlem olmalı!
Demişsek, gurbetin verdiği yalnızlıklardandır, kederimiz, hüznümüz. Izdırapları, acıları, bırakılışları, aldatışları, yüreğimizle çekişimizdendir.
Benim için sözün doğruluğu önemlidir, sözü söyleyenenin görünüşü değil!
Demişsek eğer, artık doğru sözlü, doğru özlü insanlara ihtiyacımız olduğundandır. Doğru sözlü, yalanı olmayan, senet gibi tapu gibi kişilikler arar olduk, cemiyetlerimizde, toplumlarımızda, arkanı dönünce vurulmayacağını bilmeli insan.
Ahirete zaman ayırmadığın ve dünya'da bitiremediğin o yoğun işlerini bitiremeden, ölüm meleği gelecek ama, yine zamanım yokmu diyeceksin?
Evet bu sorunu defalarca yazmıştık yine yazıyorum. Denge diye birşey var hayatta, evin bütçesi gibi, yolda yürürken ve bunlar gibi ama en önemlisi ahiret, dünya dengesi. Burada dengeyi kaybetmek, asıl kaybetmektir herşeyi. İflasa kadar gider.
Günlük işlerin sarhoşluğundan, ahireti düşünemez olduk!
Diyerek, yaraya parmak basmak istiyorum. Hayatımızı güncelleyerek nerede hata yaptık diye tespitimizi yapalım.
Bir kez daha fark ettim ki dünya'ya gerekenden fazla değer veriyor insanoğlu!
Evet; ne yapıyoruz, bu dünya için diye düşündüğümüzde, hayalimizin ermediği şeyleri planlayarak ölümsüz olduğumuzu zannetmeye başlıyoruz. Oysa birçok sevdiklerimizi toprağa veriyoruz ama yine unutuyoruz, yine unutuyoruz. Ölenle ölünmez diyerek, kaldığımız yerden hayata sımsıkı tutunuyoruz.
Hayatın birinci kademesinde durakladıysan bir düşün.
Hayatın birinci dönemi okul dönemidir, daha o çağda karar veremiyorsak, vermeyi öğrenmeliyiz, çünkü karar verememek insanı çıkmaza götürür.
Adam gibi düşünemiyorsan bari sus adam sansınlar.
Sus ve dinle doğruları ve yanlışları öğren ki gerçeği öğren.
Ahların, sultasında gönül görmezlik varsa, hakikatin gönlünde hak vardır.
Bunca zulümle inleyen halkların acılarını ne zamana kadar görmezden gelebilir insanlık, Bu görmezlik ve zulüm ebedi olamaz, gerçekler ne kadar alt üst olabilir. Gün gelir yenen hakkın içinde zalimler boğulur.
Fenerle sokaklarda adam arasakta bulunmuyor.
Ne yazıkki adam gibi adam zor bulunuyor, hayatı zorlaştıranda bu ya.
Karanlık insanlar geldiler uyuyan insanları uykularından rahatlarından ettiler. Komşu evdekiler hala uyuyor. Uyandırılmalarını bekliyorlar.
İnsanlar, huzur içinde kendi hayatlarını yaşarken, çıkar peşinde koşan ve çıkarcılığı sanat etmiş bazı insanlar bulunduğu mevkileri çıkarları için kullanırken, milyarlarca insanları da acı, elem, kedere gark ediyor.
Müslümanlar aklını başına almazsa birbirinin katili olmaya devam edecektir.
Aklımızı başımıza almamız insanlığın yararınadır, almamamız çıkarcıların cebine yarayacaktır. Bizde Müslüman öldürmekle cennete gideceğimizi zannedeceğiz.
Allah c.c. nefislerimizden ve vicdanlarımızdan putları şirkleri bidatları temizlesin. İnşaAllah.
Tarif edilmez bir kıskacın içine girmeye kendini zorlayan insan oğlu, acıları kendine ortak yaparak, dikine doğru ve hiçbir taviz vermeden, karşısındakini inciterek doğruların doğrucu adamıymış gibi ahkam kesiyor. Hayat insan olmanın ve adem olmanın hasretini çekerken, herkes haklılığının ispatı peşinde yıkımla uğraşmaktadır. Ta ezelden beri insanlar, birilerinin yanlışlarını aramakla meşgulken, bunu körükleyip çıkarlarını her işe alet eden insanlar var. Bu minval üzere hayat devam ediyor. Hakkın hakikatin peşinde olanlara ise, deli diyorlar hikaye de olduğu gibi.
Şu karamsar dünya'nın aydınlık tarafından geçelim derken bak yine zaman bizim aleyhimize geçiyor.
Etrafta karanlık insanlar dolaşırken, biz kendimizi unutma çabasındayız, ama bazı seçkin kullar Rabbine zikirle meşgul olarak ibadet anındaki o huzuru yaşıyorlar.
İnsan oğlu ot gibi veya sürü bir akıma kapılmış gidiyor.
Hangi insana doğruyu veya doğru zannettiklerimizi anlattığımızda.
Önce gülümsüyor sonra ''sen hangi devirde yaşıyorsun.
Adam ticarette devamlı kaybediyor.
Tutuyorsun akıl veriyorsun.
Adam:
- Sen aklını kendine sakla, varsa para ver.
Yani çok zıdlıkların bir arada olduğu bir dünya da yaşıyoruz.
Hayatı yaşıyorum zannedenler, yaşamayı başka, başka yorumluyor. Kimine göre hayat yaşamak, eğlenmek, gezmek, tozmak. Kimine göre hayata hükmetmek, Kimine göre boşvermek. Kimine göre imtihan. Kimine göre ahireti ve dünyayı dengede tutmak.
Siz dengeyi dünya ve ahirette terazide tutarsanız kazanan siz olacaksınız.
İnşaALLAH
Vesselam.
M.S.A.
Güzel yürekli dostlar, gurbetin cefakar insanları, sizlerle yine beraberiz.
Yüreğinde kederin varsa, senin derdin olmalı!
Hüznünde göz yaşı varsa, özlem olmalı!
Demişsek, gurbetin verdiği yalnızlıklardandır, kederimiz, hüznümüz. Izdırapları, acıları, bırakılışları, aldatışları, yüreğimizle çekişimizdendir.
Benim için sözün doğruluğu önemlidir, sözü söyleyenenin görünüşü değil!
Demişsek eğer, artık doğru sözlü, doğru özlü insanlara ihtiyacımız olduğundandır. Doğru sözlü, yalanı olmayan, senet gibi tapu gibi kişilikler arar olduk, cemiyetlerimizde, toplumlarımızda, arkanı dönünce vurulmayacağını bilmeli insan.
Ahirete zaman ayırmadığın ve dünya'da bitiremediğin o yoğun işlerini bitiremeden, ölüm meleği gelecek ama, yine zamanım yokmu diyeceksin?
Evet bu sorunu defalarca yazmıştık yine yazıyorum. Denge diye birşey var hayatta, evin bütçesi gibi, yolda yürürken ve bunlar gibi ama en önemlisi ahiret, dünya dengesi. Burada dengeyi kaybetmek, asıl kaybetmektir herşeyi. İflasa kadar gider.
Günlük işlerin sarhoşluğundan, ahireti düşünemez olduk!
Diyerek, yaraya parmak basmak istiyorum. Hayatımızı güncelleyerek nerede hata yaptık diye tespitimizi yapalım.
Bir kez daha fark ettim ki dünya'ya gerekenden fazla değer veriyor insanoğlu!
Evet; ne yapıyoruz, bu dünya için diye düşündüğümüzde, hayalimizin ermediği şeyleri planlayarak ölümsüz olduğumuzu zannetmeye başlıyoruz. Oysa birçok sevdiklerimizi toprağa veriyoruz ama yine unutuyoruz, yine unutuyoruz. Ölenle ölünmez diyerek, kaldığımız yerden hayata sımsıkı tutunuyoruz.
Hayatın birinci kademesinde durakladıysan bir düşün.
Hayatın birinci dönemi okul dönemidir, daha o çağda karar veremiyorsak, vermeyi öğrenmeliyiz, çünkü karar verememek insanı çıkmaza götürür.
Adam gibi düşünemiyorsan bari sus adam sansınlar.
Sus ve dinle doğruları ve yanlışları öğren ki gerçeği öğren.
Ahların, sultasında gönül görmezlik varsa, hakikatin gönlünde hak vardır.
Bunca zulümle inleyen halkların acılarını ne zamana kadar görmezden gelebilir insanlık, Bu görmezlik ve zulüm ebedi olamaz, gerçekler ne kadar alt üst olabilir. Gün gelir yenen hakkın içinde zalimler boğulur.
Fenerle sokaklarda adam arasakta bulunmuyor.
Ne yazıkki adam gibi adam zor bulunuyor, hayatı zorlaştıranda bu ya.
Karanlık insanlar geldiler uyuyan insanları uykularından rahatlarından ettiler. Komşu evdekiler hala uyuyor. Uyandırılmalarını bekliyorlar.
İnsanlar, huzur içinde kendi hayatlarını yaşarken, çıkar peşinde koşan ve çıkarcılığı sanat etmiş bazı insanlar bulunduğu mevkileri çıkarları için kullanırken, milyarlarca insanları da acı, elem, kedere gark ediyor.
Müslümanlar aklını başına almazsa birbirinin katili olmaya devam edecektir.
Aklımızı başımıza almamız insanlığın yararınadır, almamamız çıkarcıların cebine yarayacaktır. Bizde Müslüman öldürmekle cennete gideceğimizi zannedeceğiz.
Allah c.c. nefislerimizden ve vicdanlarımızdan putları şirkleri bidatları temizlesin. İnşaAllah.
Tarif edilmez bir kıskacın içine girmeye kendini zorlayan insan oğlu, acıları kendine ortak yaparak, dikine doğru ve hiçbir taviz vermeden, karşısındakini inciterek doğruların doğrucu adamıymış gibi ahkam kesiyor. Hayat insan olmanın ve adem olmanın hasretini çekerken, herkes haklılığının ispatı peşinde yıkımla uğraşmaktadır. Ta ezelden beri insanlar, birilerinin yanlışlarını aramakla meşgulken, bunu körükleyip çıkarlarını her işe alet eden insanlar var. Bu minval üzere hayat devam ediyor. Hakkın hakikatin peşinde olanlara ise, deli diyorlar hikaye de olduğu gibi.
Şu karamsar dünya'nın aydınlık tarafından geçelim derken bak yine zaman bizim aleyhimize geçiyor.
Etrafta karanlık insanlar dolaşırken, biz kendimizi unutma çabasındayız, ama bazı seçkin kullar Rabbine zikirle meşgul olarak ibadet anındaki o huzuru yaşıyorlar.
İnsan oğlu ot gibi veya sürü bir akıma kapılmış gidiyor.
Hangi insana doğruyu veya doğru zannettiklerimizi anlattığımızda.
Önce gülümsüyor sonra ''sen hangi devirde yaşıyorsun.
Adam ticarette devamlı kaybediyor.
Tutuyorsun akıl veriyorsun.
Adam:
- Sen aklını kendine sakla, varsa para ver.
Yani çok zıdlıkların bir arada olduğu bir dünya da yaşıyoruz.
Hayatı yaşıyorum zannedenler, yaşamayı başka, başka yorumluyor. Kimine göre hayat yaşamak, eğlenmek, gezmek, tozmak. Kimine göre hayata hükmetmek, Kimine göre boşvermek. Kimine göre imtihan. Kimine göre ahireti ve dünyayı dengede tutmak.
Siz dengeyi dünya ve ahirette terazide tutarsanız kazanan siz olacaksınız.
İnşaALLAH
Vesselam.
M.S.A.