Gel, Ey Devasız Dertlerin Tabîbi.....
Senin adını andığımız zaman, gönlümüze hep gül kokusu doluyor... Seninle dünyamıza sönmeyen bir güneş doğuyor... Sensizken gündüzlerimiz hep gece oluyor... Gecelerimizden hicret ediyor hilal, yıldızlar ışık vermiyor asumana... Zifirî bir karanlık hükmediyor, zamana ve mekana... Bizleri “Gül Devri”ne erdirmek, nûrunla sevindirmek ve onulmaz gönül yaralarımızın sızısını dindirmek için gel...
Gel, Ey Sevgililer Sevgilisi....
Onbeş asır önce dünyaya doğduğun gibi yeniden doğ kalbimize... Yeniden hayat bahşeyle gönüllerimize... Yeniden derman ol derdimize, layık olmasak da şefaat eyle bize...
Aleyhisselatı Vesselam Efendimiz’e salat ü selam ediyor ve hatmi kelam olarak: “Ezel bezminde bir dinmez figandım Ya Resulallah, Cemalinle ferahnak et ki yandım Ya Resulallah...”
selam ve du ile canlar....