MustafaCİLASUN
Özel Üye
Biliyorum ki sukut edersin
Her hikmet ve nimeti kalbinin sahibinden beklersin
Bela ve şer konusunda ne kadar dikkatlisin, hassasiyeti sanki öğretensin
Niçin bu kadar muvazene içindesin, hiç rahat yüzü görmeyecek misin
Yoksa bu hal üzere yaşamaya mefkuren için bedel misin
Nefes vaktine duçar olan erktir
Kalp ancak Nazargah olursa makbul ve muteberdir
Beşer olmak yaratılış hilkatidir, tekamül insan olmak için gerekçedir
İnsan ikinci kez doğumun namzedi ve merak, azim, irade, akıl mertebesinde seçimdir
Anlamadan, bilmeden, azmetmeden,tahkike yönelmeden hidayet nasıl istenir
Umut insanı var eden şevktir
Her halin ve hikmetin gerekçeleriyle yakarmak ülfettir
Zikrin ve ibadetin hassasiyete bürünmüş ve allanmamış icmali ne latiftir
Ruhun ve kalbin sahibi her vakit kiminledir, bilinmeyen yer ve sır hakikat midir
Gönül ne söyler, iradenden nebekler, aklın kemali yet için hangi kazayı talep eder
İnsan yaşlanınca bir hal olur
Her ne kadar dilemezse de muvazenesi ve beden ritmi bozulur
Her ne hikmetse bildiği halde kabullenmeyi unutur, farklı farklı bahane bulur
Yaşlanmanın bir hürmeti vardır,lakin vakar ve edebe nispet edilecek kadarı az bulunur
İnsanın kimliği ve niteliği hassasiyeti, edebi, bilgisi, aksettirdiği ölçüde farkı olur
Ey gönlünü ecre hasretmiş nefes
Bilme ki nerede yetiştin, nasıl biredeple eğitilip kemale eriştin
Hissiyatını ve azmini hasrettiğin melalin kendi adıma hayıflanmama yetiyor
Ne kadar bedbin ve miskin olduğum kanaati hissiyatıma hükmediyor
Bir nefes al, rahatlamayı beyhude sanma, umudu böyle anlama, yaşa
Mustafa CİLASUN