Dostluğun olmazsa olmazları Paylaşım..
Dostluğun olmazsa olmaz şartı "paylaşım"dır. İnancı, ideali,
hizmeti, ibadeti, duayı, sevgiyi, zamanı, imkânı, mekânı, derdini,
sevincini, malını, canını; kısacası meşru olan her şeyi paylaşmanın adıdır
dostluk. Hatta dost, paylaştığında büyük hisseyi dostuna verir. Çünkü
kendinden çok dostunu düşünür. Karşılığında sadece Rabbin rızasını,
dostun duasını bekler. Paylaşmaktan hoşlanmayan veya paylaşmayı
bilmeyenler, yağmur adam misali yalnızlığı seçenler dostluk kuramaz, iyi
bir dost olamazlar.
İrtibatı kesmeyin
Dost, dostun gözü kulağı, eli ayağı, ruhu ve yüreği gibidir. Dostlar, iki
bedende yaşayan bir ruha benzer. Dostların olaylara bakışı,
değerlendirmesi birbirinin aynıdır. Gözler gibi iki bakar bir görürler. Dost
dostunun, derdine, çilesine, sevincine, mutluluğuna, hastalığına, sağlığına,
gözyaşına, tebessümüne, sırlarına ve açıkladıklarına şahit ve ortaktır.
Bunun için de sıkı bir irtibat, güçlü bir iletişim, mükemmel bir sadakat ve
vefa gereklidir.
Birbirinizin her şeyi olun
Allah Resulü (s.a.v.), Kur’an’ın zaten kardeş yaptığı Ensar ve Muhaciri
birbiriyle eşleştirerek tekrar "kardeş" yapmıştır. İkinci kardeşliğin
anlamı, "dostluk"tur; birbirinin "her şeyi" olmaktır. Çünkü, herkes
herkesin her şeyi olamaz. Bu ancak bir veya birkaç kişi olabilir.
Sahabeler öyle özenilecek bir dostluk yaşamışlardır ki, birbirlerine
mallarını, canlarını, izzet ve şereflerini vermekten çekinmemişler,
kendileri aç uyuyup akşam yemeklerini kardeşlerine ikram ederek
Kur’an’ın şu övgüsüne mazhar olmuşlardır: "Kendileri muhtaç oldukları
halde kardeşlerini kendi nefislerine tercih ederler." (Haşr: 9)
Hatta Yermuk Savaşından sonra yaralıların arasında gezen bir sahabe,
ölüm anında, içeceği bir bardak suyu bile kardeşinin içmesini isteyecek
kadar vefakâr üç sahabeye şahit olur. Şehadet şerbeti daha erken
davranmış, o bir bardak suyu içememişler; ancak ebediyete kadar
anılacak eşsiz bir dostluk örneğine imza atmışlardır. Bu ne yüce bir
dostluk ki, ömrünün son saniyelerinde bile kardeşini tercihte bir an
tereddüt etmiyor.