Okyay
ÖZEL ÜYE
D O Ğ A
Doğa dedikleri, Tabiat ana,
Toprağı-Havayı- Suyu kucaklar.
Bir gizli kuvvet ki, güç verir ona,
Bin bir renk çiçekle, dolar kucaklar.
Ne müşfik Ana bu, ne sadık doğa,
Bütün canlıları, gönüllü besler.
Her canlı çoğalır, hep doğa-doğa,
Bir baştan bir başa, evreni süsler.
Yavrusu- Bitkisi- Güneşi-Ayı,
Allah istemese, doğabilir mi.?
Bunca inceliği, tekmil yapmayı,
Akılsız-fikirsiz,”DOĞA”bilir mi.?
Mor Zambağı gördüm, ne güzel açmış,
Ama pek de nazik, değsen büzülür.
O zarif yaprağı- renkli su içmiş,
Kokusu mis gibi, kalbe süzülür.
Şu dikenli dalda, Gül’e ne dersin,
Kat-kat sarılmış da, goncaya dönmüş.
Seyre daldığında, hayret edersin,
Sanki süslenmiş de, göklerden inmiş.
Bir de figan eden, Bülbül’ü dinle,
Ne hoş makam ile, müzik sunuyor.
Küçücük yapısı- titreşen canla.
Belki aşık olmuş, Hak’kı anıyor.
Ayni–bir topraktan, yan-yana açan,
Zambakla gülün, koku farkı var.
O eşsiz sanatta, güzellik saçan,
Desende-süsünde, doku farkı var.
Meyveler- Sebzeler- Ağaç,Çiçekler,
Acılı- ekşili- kokulu, tatlı.
Dahası bunlara, Mahlukat ekler,
Doğrusu yetmiyor, İnsanın aklı.
Denizler- Dağlar- Ovalar, Bağlar,
Gökyüzü- Yıldızlar, ne müthiş nizam.
Bunca ihtişamı, Büyük Güç sağlar,
O Rabb'in gücüdür; meçhulden sızan.
Şevket OKYAY
Moderatör tarafında düzenlendi: