Okyay
ÖZEL ÜYE
D İ L' İ M
Bire dilim, nedir senden çektiğim,
Nefsime uyup da, her bir dediğin,
Elime- koluma, atıyor düğüm,
Senin bu tavrından, ne olcak hâlim,
Atılmaz-satılmaz, a âsi dilim. ..
Kimse etmez senin, bana ettiğin,
Çoğu çıkmaz sokak, bu yönelttiğin,
Girdab’a sokuyor, hep söylediğin.
Sessiz kal biraz da, rahat edelim,
Saygınlık sırrı’dır, böylesi dilim. .
Boğaz,boğum-boğum, sonuncu sükut,
Sözü söylemeden, beş-on kere yut,
Şayet faydalıysa, kesinse umut,
Gene de temkinli, sarfet ki kelâm,
Olmasın nefsinin, hilesi dilim. .
İblis’im- nefsimi, kandırır önce,
Kendine benzetir, onu şeytan’ca,
Sonra da sana, atarlar kanca,
Artık ne mantık kalır, ne aklı selim,
Olursun nefsimin, kölesi dilim..
en kelamlasın, bâzan kalemle,
Kimi sevinç döker, kimi elemle,
İfâdem olursun, hatra gelende,
Ortaya koyarsın, bütün hayâlim,
Övündün sanırsın, dahası dilim..
Çok konuşan, çok yanılır demişler,
Boş teneke 'çok langırdar' demişler,
Çok sözde de, yalan vardır demişler,
Çok malda da, haram olmalı yalım,
Bu yüzdendir, susmak âlâsı dilim..
Atalar ne demiş, dinle ! söyleyim,
“Dilim seni dilim, dilim dileyim,
Ne başıma gelirse, senden bileyim”,
İşte özlü deyim, öğüt ve talim,
Darısı bizlere, olası dilim..
Dilim gel seninle, bir ahd yapalım,
Konuşmayı, bir düzene sokalım.
Nefisle-şeytan’a, bir bağ atalım,
Söylenene, cevaz, vermezse dinim,
Susmayı seçelim, hulâsa dilim..
Her sözden önce, hakem kurulsun,
Kur’ân-la -Sünnet’le, bağı sorulsun,
Uygun görülürse, mübah görülsün,
Bak o zaman, nasıl açıyor gülüm,
Güller bahçesine, dalası dilim...
Resûl’ü-Zişân’ımız, irad buyurmuş,
“-ALLAH ahrete, kim ki inanmış,
Ya hayır söylesin, ya sussun” demiş.
Hatta boş lâf’a, izin vermemiş,
Ha bunları- tek-tek, bilesi dilim..
Yâ RABB bu nimeti, koruyan eyle,
Nurlu yollarını, arayan eyle,
Zikrinle donanıp, yürüyen eyle,
Lütfet ki olayım, en hâlis kulun,
Tecdid’i-imânla, kalası dilim.
Şevket OKYAY
Moderatör tarafında düzenlendi: