MustafaCİLASUN
Özel Üye
Orjinal boyutu icin tiklayin 1920x1080px and 466KB.
Gözlerim
Hiç görmese
Nefesim takatimin
Kalanıyla hüzünle göçse
Sağanağına ram olduğum esin ufuksa,
Dil susar gönül konuşunca
Anlatılmaz meftun kaldığım,
Hali fakirliğimle ağladığım çile süruru iksir olunca
Artık
Bakmaya da kıyamam
Nazarım başkalaşır,
Aklım tümden karışır
Mahzun gönlüm biçareliğinde,
Fikrim dur durak bilmeyince ağlaşır
Gül kalbim için hakikatin raksını
Bir çırpıda anlatır, hissiyatım aşkla buğulanır
Ne
Söylerim ki bu halim
Mazileşen hicranım,
Derdi ayan etmeyen kelamım
Unutuluyor, bin dert içinde anlamlaşan
Kelimeler hicranı soluyor
Ruhum sızlıyor, aklım dahi ermiyor,
Ceddim bilmem ki lal olan diliyle ne istiyor
Tarihim
Tarumar olmuş
Maslahatlar varlık adına
Hoyratça hakir kullanılmış
Mürebbi susmuş, arif yutkunmuş,
Veli sabrın girdabında solumuş
Ve aşk kalmış, sevda hikâyelerle anılmış,
Necip milletin nefesi açlıkla azaltılmış
Okuduğum
Divan hakmış
İnsan, ancak edebiyle
Hem hal içindeyse kemal farkmış
Erdem için yarışmak, inayetin ikamesinde
Ahbaplık yapmak aşkmış
Gönlü ihlâsa hasretmek,
Vicdanın hikmetinde nefeslenmek,
Arif olmak demekmiş
Nisanın
Naifliği edebinde
Adamın zarifliği gönlün
Sadakatindeki ülfetinde demde
Tefekkür etmek,
Sine-i aşkı rehber edinmek,
Heveslerin letafetine ermek
Bahtın seyrinde ki sabrın dergâhına
Muhtaç olan talimle sevdalaşır, aşk yaşanır
Ten
Libastır, kar vuslattır
Ölüm, iradesini feda eden
Kul için ne ülfetli haykırıştır
Dil susar, göz akar, sine derlediği
Her ne varsa, bir çırpınışta ona bakar
Gönül aşk için koşar, vicdan muhakemenin
Erdemiyle nefse atar bir ibretli nazar
Mustafa CİLASUN