MustafaCİLASUN
Özel Üye
Çile gönlümü ihya eden,
Bir ah çektirmeden sürura erdiren ferdir
Nefes niye müddetlidir, sorarım imtihanın o sırrında neler gizlidir
Vakit elbette ki sahibinindir
Kalbim niçin uzlete çekilmeyi ar bilir
Mana vecdinde dirilmek, hakikatin hasretiyle nefeslenmek ilimdir
Neden nefsin her halinden,
Tedrisata muhtaç çehresinden geçilir
Kalp şayet ihsan, inşirah için en sadık bir dostsa niye imtina edilir
Keyfiyet, nefesimin
Aheste halinde neden ahenge gebe bir naiftir
İnsan olmak, beşerlikten kurtulmak, aklım ve idrakim için şereftir
Canan ne bilir, derdin
Bin bir türlü halini kalbim hüzün içindedir
Güz vaktidir, hazan eşkâlin ibretinden temaşa eder evet, hazindir
Ölüm, niçin tefekkür için
Feyiz reçetesidir, açılacak hesap kimindir
Aşka ram olmayan o an, yılları eskiten zaman, ruhumdan katredir
Şimdi ağlamak gelir içimden,
Akmaz, nazar eden gözler derdinden
Sinemin derinliğinden sadır olan bir ses nida ediyor aşk, saadetten
Görünmeyen o çehresinden
Gönlün hissettiği bir badeyi suhuletten
Ülfetin firkati şad oldu şimdi, kalan nefesin sirkatinde ki kimlikten
Kalbim ne olur, aşkıma
Bir lahza sürur sunsa, bu korkularım ayılsa
Her sabahın efkârı, ruhumdan neşet eden feryatla anbean kurtulsa
Andığım ve manasında
Esaret yaşadığım bu ahval, bir suçlu olmasa
Nefsim vicdanımla anlaşsa, aklım irademi kuşatıp aşkıyla sevdalaşsa
Mustafa CİLASUN