Canım kızım, seni okula bırakıp dönerken bir ablayla karşılaştım.
Senin istediğin gibi başını güzelce örtmüştü.
Ama üzerine giydiğini görünce donakaldım. Şaşırdım, yanlış gördüğümü sandım önce. Şaşkınlığımdan kurtulunca gördüklerimin gerçeğin kendisi olduğunu anladım.
Şimdi sen büyük bir merakla ne giydiğini söylememi bekliyorsun değil mi?
Daha fazla meraklandırmayayım seni.
Hani 2–4 yaş arası çocuklara giydirilen askılı pantolonlar var ya işte onlardan giymişti.
Sen diyeceksin ki ne var pantolon giymişse?
Ama pantolon askılarını takmamış yaramaz çocuklar gibi sallamıştı aşağılara doğru.
Nasıl çocuklar yaramazlık için öylesine kovuştururlar ya aynen onlar gibi dağınık görüntülüydü.
Sokakta, 15–16 yaşında başörtülü ama son derece pejmürde görüntülü bir genç kız…
Örtü şuur demek, örtü bilinç demek, kendini bilmek demek…
Farkındalığın farkında olmak demektir örtü! Kıyafetine uydurduğun bir aksesuar, göz rengini teninin hoşluğunu belirginleştiren bir malzeme olamaz hiçbir zaman.
Oysaki öylesine büyük bir karmaşa var ki bu konuda, çözmesi zor gibi duran.
Artık örtü, fiziğini koruyup kişiliğinle toplumda var olma görevini değil de örtülü ama ne kadar da güzelim, görün beni misyonuna hizmet eder gibi!
Cennet kokulu kızım, örtün muhafazan olsun. Fiziğini korurken, ruhunu da korusun.
Nefsinin izinde giderken başkalarının da nefsini de kötülüğünü mail ettirmesin!
Şekilde olmasın örtün.
Hakkıyla sakınma görevini görsün!
Sokağa Çıkarken Anneciğim
Başın örtülü ama tunik pantolonlu olma!
Başın örtülü ama ince çorap, kısa etekli olma!
Başın örtülü ama çiçek bahçesi gibi rengârenk olma!
Başın örtülü ama kaşın gözün boyalı ama!
Başın örtülü ama yollarda kahkaha atanlardan olma!
Başın örtülü ama sürekli sağa-sola dönüp bakanlardan olma!
Başın örtülü ama daracık kıyafetli olma!
Başın örtülü ama sokakta bağıra, bağıra konuşanlardan olma!
Başında taşıdığın hazinenin hakkını veren en değerli bir muhafız olmanı Rabbinden diliyorum, Meleğim.
Seni muhafaza edenin istediği gibi kendini muhafaza et can kızım.
Alıntı....
Senin istediğin gibi başını güzelce örtmüştü.
Ama üzerine giydiğini görünce donakaldım. Şaşırdım, yanlış gördüğümü sandım önce. Şaşkınlığımdan kurtulunca gördüklerimin gerçeğin kendisi olduğunu anladım.
Şimdi sen büyük bir merakla ne giydiğini söylememi bekliyorsun değil mi?
Daha fazla meraklandırmayayım seni.
Hani 2–4 yaş arası çocuklara giydirilen askılı pantolonlar var ya işte onlardan giymişti.
Sen diyeceksin ki ne var pantolon giymişse?
Ama pantolon askılarını takmamış yaramaz çocuklar gibi sallamıştı aşağılara doğru.
Nasıl çocuklar yaramazlık için öylesine kovuştururlar ya aynen onlar gibi dağınık görüntülüydü.
Sokakta, 15–16 yaşında başörtülü ama son derece pejmürde görüntülü bir genç kız…
Örtü şuur demek, örtü bilinç demek, kendini bilmek demek…
Farkındalığın farkında olmak demektir örtü! Kıyafetine uydurduğun bir aksesuar, göz rengini teninin hoşluğunu belirginleştiren bir malzeme olamaz hiçbir zaman.
Oysaki öylesine büyük bir karmaşa var ki bu konuda, çözmesi zor gibi duran.
Artık örtü, fiziğini koruyup kişiliğinle toplumda var olma görevini değil de örtülü ama ne kadar da güzelim, görün beni misyonuna hizmet eder gibi!
Cennet kokulu kızım, örtün muhafazan olsun. Fiziğini korurken, ruhunu da korusun.
Nefsinin izinde giderken başkalarının da nefsini de kötülüğünü mail ettirmesin!
Şekilde olmasın örtün.
Hakkıyla sakınma görevini görsün!
Sokağa Çıkarken Anneciğim
Başın örtülü ama tunik pantolonlu olma!
Başın örtülü ama ince çorap, kısa etekli olma!
Başın örtülü ama çiçek bahçesi gibi rengârenk olma!
Başın örtülü ama kaşın gözün boyalı ama!
Başın örtülü ama yollarda kahkaha atanlardan olma!
Başın örtülü ama sürekli sağa-sola dönüp bakanlardan olma!
Başın örtülü ama daracık kıyafetli olma!
Başın örtülü ama sokakta bağıra, bağıra konuşanlardan olma!
Başında taşıdığın hazinenin hakkını veren en değerli bir muhafız olmanı Rabbinden diliyorum, Meleğim.
Seni muhafaza edenin istediği gibi kendini muhafaza et can kızım.
Alıntı....