Nur Hanım
Aktif Üyemiz
Bilinmesi gereken 40 Sünnet
Peygamberin (S.A.V.) Halk Arasında Unutulmuş Bazı Sünnetleri Ve Önemi :
-Bir hadiste: ‘Terk edilip, unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana, yüz şehit sevabı verilir’ deniliyor.
Günlük hayatımızda çok çok kolay yapabileceğimiz ve oturuşumuzu, kalkışımızı hatta tüm sıradan işlerimizi dahi sevaba çevirebileceğimiz, Allah’ın rızasına giden yola gireceğimiz ve bu sünnetleri yapmakla efendimiz Sallallahu aleyhi vesellemi memnun edip onun şefaatine nail olabileceğimiz sünnetlerin bir kısmı şunlardır:
1- Cemaatle namaz kılarken ayakların tek bir hizada saf tutulması. (Peygamber (Sallallahu aleyhi vesellem) sahabelerinin arasında gezer, mübarek elleriyle onları ip gibi dizerdi, şeytanın saflar arasında dolaşmaması için saflar arasında boşluk bırakılmamasını sağlardı. Hatta denilir ki; ashab-ı kiram öyle bir saf olurdu ki elbiseleri omuzlarından eskimeye başlardı.)
2- Sürekli abdestli dururdu. Uyumadan önce de sonra da, namaz ve diğer ibadetlere giderken de, her helâya gittiğinden sonra da, evden çıkarken de, hatta abdestli olsa bile abdest alırdı.
3- Bıyıklarını kısaltırdı. (Bugün badem bıyık dediğimiz gibi.)
4- Ayaklarını mecliste bulunanların önüne doğru uzatmazdı.
5- Abdest aldıktan sonra kıble dönüp su içmek.
6- Cuma günü gusül abdesti almak, tırnak kesmek (Tırnak kesmeye önce sağ el parmaklarının şahadet parmağından başlamak) ve sadaka vermek.
7- Yemekte sağ ayağı dikip sol ayak üzerinde oturmak.
8- Yemeğe besmele (Bismillahirrahmanirrahim) ile başlayıp hamd (Elhamdülillah) ile bitirmek.
9- Az gülmek gülünce kahkaha ile değil tebessüm ile gülmek. Ama insanlara karşı çok güler yüzlü olmak.
10- Her abdest alışta mümkünse misvak kullanmak. (Ümmetime zor gelmeyeceğini bilsem, emrederdim…Hadis)
11- Elbise ve ayakkabıyı sağdan giyip soldan çıkarmak.
12- Öğlen uykusu uyumak ve gülsuyu kullanmak.
13- Aksıranın elhamdülillah demesi.
14- Pantolonu katlayıp koymak.
15- Çevreyi temizlemek. (Bir düşünün hepimiz belki çevreyi temizleriz, ama bu işi sünnet olarak yapma niyetimiz, bize Allah rızası ve Hz. Muhammed (S.A.V.) şefaatinin yollarını açar. Ne güzel…)
16- Suyu oturarak üç yudumda içmek.
17- Yatarken sağ tarafına yatmak.
18- Yemeğe tuz ile başlamak.
19- Her gün ölümü düşünmek.
20- Salavat okumak(Ömründe bir defa okumak farz ,İsmi duyunca vacip, her seferinde ismi duyulunca müstahap).
21- Günde iki öğün yemek yemek. (Acıkmadan sofraya oturmak, doymadan kalkmak. ) (bakın hikmet işte budur: Bu sünnetleri yapan sürekli bir murakabe içinde olur, Allah ve yüce resulü ile irtibatı koparmayıp her hastalığa kapı açan strese (panik, karamsarlık, üzüntü, boş vermişlik, bıkkınlık, aşırı korku, aşırı tasa, sürekli keder… gibi haller) girmez, sürekli ibadet halinde olup sevap hanesini fazlalaştırır, fazla kilo gibi her hastalık sebebiyeti bir duruma girmez (tabii asıl niyetiniz bu olmamalı), imanını sünnet zırhıyla korur, dünya ve ahret saadetini elde eder… ilh
22- Az yemek, az uyumak, az konuşmak.
23- Çok sıcakken yememek, sıcaklığından dolayı yemeğe üflememek yemeğin adâbındandır. Yerken sağ el ile yemek. Her iki elini kullansa bile sadece sol el ile yemezdi.
24- Döşeğine yattığı zaman sağ tarafına yatardı.
25- Bir kapıya gelince kapıyı 3 defa vurur, izin verilirse girmemizi söyler, kapının ya sağ ya sol tarafında durur ve selam verip içeri girerdi.
26- Ayakkabıyı giymeden önce ters çevirmek. (İçine girmiş haşeratın varsa dışarı çıkmasını da sağlar.)
27- Oturarak küçük abdest bozmak (Ayakta bozmak tahrimen mekruhtur; idrarın üste sıçrama ihtimali olduğu gibi bu şekilde abdest bozmak sağlığa da zararlıdır. Ayrıca üstüne idrar ve necaset bulaşanlar, bunu dikkat etmeyerek yapıyorlarsa kabir azabına uğrarlar Allah muhafaza!)
28- Yemekte güzel şeylerden bahsetmek (Yemekte konuşulmaz lafının aslı yoktur)
29- Cenaze evine yemek göndermek.
30- Namazda Rükuya giderken erkeğin sırtının dümdüz olması, kadınınki düze yakın ama tam düz olmaması (İmam-ı Gazali -Hüccetül İslam -Namazın Sünnetleri)
31- Duş aldıktan sonra çıkarken ayaklarını yıkamak.
32- Allah Resulü Efendimiz _ salat u selam ona olsun _ her gece yatmadan evvel iki elini açarak birleştirir, ihlas, felak va nas surelerini okuyarak ellerinin içine üfler sonra başından ve yüzünden başlayarak üç defa elinin eriştiği kadarıyla bütün vücudunu sıvazlar ondan sonra yatardı. Hz Aişe Validemiz Efendimizin bunu her gece üç defa yaptığını rivayet etmektedir.
33- Her gün tövbe etmek. (Tövbe estağfirullah) gibi.
34- Yolda başı öne eğik yürümek.
35- İmanını sık sık tazelemek. -Bunun nasıl olduğunu sahabe-i kiram Efendimiz ((S.A.V)) 'e sorduklarında -La İlahe İllAllah diyerek buyurmuşlardır. (İmam Gazali -Mukafeşetük Kulb)
36- Kıymetsiz yerlere girerken sol ayakla girilip, sağ ayakla çıkılması (tuvalet)
37- Mubah olan yerlere sağ ayakla girilip sağ ayakla çıkılması.
38- Kabirleri ziyaret etmek.
39- İki müminin karşılaştıklarında iki elleriyle el sıkışmaları ve Peygambere(S.A.V.) salavat getirmeleri.
40- Yolculukta arkadaşlarından birini reis seçmek.
Demeyin ki ‘Namaz gibi farz ibadetlerimizi yapamıyoruz ki, sünneti yapalım.’
Bu 40 madde, hayatın her anında yemek, içmek, uyumak, eve girmek gibi sürekli yaptığımız işlerden bazılarını içerir. Bu işlerde Alemlerin Efendisi’ne uyan bir Müslümana Allah hidayet nasip eder inşallah!
Ezanı dinleştirdiğiniz, namazı gözetlediğiniz, bir gül bahçesine koşar gibi ibadetlere koştuğunuz günleri Cenab-ı Mevla bu işlerde resulüne uymanız hassasiyetinizden dolayı size uzak iken yakın eder inşallah!
Çünkü hidayete giden yolun başında da sonunda da O _Aleyhi vesellem Efendimiz_ vardır.
Ayrıca yukarıdaki sünnetler içinde sakal bırakmak, sarık sarmak gibi herkesin her zaman yapamayacağı sünnetleri saymadım.
Yine ayrıca ‘Ahir zaman’ dediğimiz günümüzde bu kadar bidat, dine aykırı sapık düşünce ve din adında bize yutturulmak istenen aykırı görüşlerin temelinde bizim sünnet-i seniyyeyi terk etmemiz vardır.
Unutmayalım her bidat (dine sonradan girmiş ve ona aykırı olarak bilerek sarf edilen hal, hareket ve görüşler ) bir sünneti yok eder. Ve tabii ki her sünnet de bir bidati mahveder. İşte yüz şehit sevabı verilmesi hikmeti de burada gizli olsa gerek.
Bidat ehlinin kıldığı namazların tuttuğu oruçların velhasıl tüm ibadetlerinin kabul edilmeyeceği malumdur. Çünkü sünnetin terki farzların ve daha da acısı iman esaslarının zarar görmesi ve insanların ihlaslarını kaybederek ve daha fazla zarara uğrayarak küfrün pençelerine düşmelerine zemin hazırlar.
Küfre karşı verilen cihadın sonunda şehitlik payesi olur da, insanları hak dinden çıkarmaya doğru sevk eden bidatlerle mücadele ederek sünneti seniyyeyi canlandırmanın ve insanları gözleriyle görür gibi Allah’a, bildirdiklerine ve gabya iman etmeye yönelik verilen büyük cihadın sonunda neden yüz şehit sevabı verilmesin ki?
Bazı mezhepsizler, 7 veya 100 şehit olur mu bir insan, şehitlik başka bir şeydir, gibi laflar ederek bu hadisleri sakıt etmeye çalışıyorlar. Burada verilen şehitlik değil, onun sevabıdır. Yoksa hiç kimse örneğin şehit olan Hz. Hamza, Hz. Ömer ve Hz. Ali (Allah hepsinden razı olsun!) gibi şühedanın derecesine ulaşamaz.
Allah sameddir, müstağnidir yani malı geniş ve nimetleri sonsuzdur. Her insana değil yüz şehit sevabı vermesi, yarattığı her canlıya bir kâinat kadar yer vermesi onun ‘ol’ emrine bakar.
Allah bizi nimet verdiklerinin doğru yolundan ayırmasın!
Peygamberin (S.A.V.) Halk Arasında Unutulmuş Bazı Sünnetleri Ve Önemi :
-Bir hadiste: ‘Terk edilip, unutulmuş bir sünnetimi meydana çıkarana, yüz şehit sevabı verilir’ deniliyor.
Günlük hayatımızda çok çok kolay yapabileceğimiz ve oturuşumuzu, kalkışımızı hatta tüm sıradan işlerimizi dahi sevaba çevirebileceğimiz, Allah’ın rızasına giden yola gireceğimiz ve bu sünnetleri yapmakla efendimiz Sallallahu aleyhi vesellemi memnun edip onun şefaatine nail olabileceğimiz sünnetlerin bir kısmı şunlardır:
1- Cemaatle namaz kılarken ayakların tek bir hizada saf tutulması. (Peygamber (Sallallahu aleyhi vesellem) sahabelerinin arasında gezer, mübarek elleriyle onları ip gibi dizerdi, şeytanın saflar arasında dolaşmaması için saflar arasında boşluk bırakılmamasını sağlardı. Hatta denilir ki; ashab-ı kiram öyle bir saf olurdu ki elbiseleri omuzlarından eskimeye başlardı.)
2- Sürekli abdestli dururdu. Uyumadan önce de sonra da, namaz ve diğer ibadetlere giderken de, her helâya gittiğinden sonra da, evden çıkarken de, hatta abdestli olsa bile abdest alırdı.
3- Bıyıklarını kısaltırdı. (Bugün badem bıyık dediğimiz gibi.)
4- Ayaklarını mecliste bulunanların önüne doğru uzatmazdı.
5- Abdest aldıktan sonra kıble dönüp su içmek.
6- Cuma günü gusül abdesti almak, tırnak kesmek (Tırnak kesmeye önce sağ el parmaklarının şahadet parmağından başlamak) ve sadaka vermek.
7- Yemekte sağ ayağı dikip sol ayak üzerinde oturmak.
8- Yemeğe besmele (Bismillahirrahmanirrahim) ile başlayıp hamd (Elhamdülillah) ile bitirmek.
9- Az gülmek gülünce kahkaha ile değil tebessüm ile gülmek. Ama insanlara karşı çok güler yüzlü olmak.
10- Her abdest alışta mümkünse misvak kullanmak. (Ümmetime zor gelmeyeceğini bilsem, emrederdim…Hadis)
11- Elbise ve ayakkabıyı sağdan giyip soldan çıkarmak.
12- Öğlen uykusu uyumak ve gülsuyu kullanmak.
13- Aksıranın elhamdülillah demesi.
14- Pantolonu katlayıp koymak.
15- Çevreyi temizlemek. (Bir düşünün hepimiz belki çevreyi temizleriz, ama bu işi sünnet olarak yapma niyetimiz, bize Allah rızası ve Hz. Muhammed (S.A.V.) şefaatinin yollarını açar. Ne güzel…)
16- Suyu oturarak üç yudumda içmek.
17- Yatarken sağ tarafına yatmak.
18- Yemeğe tuz ile başlamak.
19- Her gün ölümü düşünmek.
20- Salavat okumak(Ömründe bir defa okumak farz ,İsmi duyunca vacip, her seferinde ismi duyulunca müstahap).
21- Günde iki öğün yemek yemek. (Acıkmadan sofraya oturmak, doymadan kalkmak. ) (bakın hikmet işte budur: Bu sünnetleri yapan sürekli bir murakabe içinde olur, Allah ve yüce resulü ile irtibatı koparmayıp her hastalığa kapı açan strese (panik, karamsarlık, üzüntü, boş vermişlik, bıkkınlık, aşırı korku, aşırı tasa, sürekli keder… gibi haller) girmez, sürekli ibadet halinde olup sevap hanesini fazlalaştırır, fazla kilo gibi her hastalık sebebiyeti bir duruma girmez (tabii asıl niyetiniz bu olmamalı), imanını sünnet zırhıyla korur, dünya ve ahret saadetini elde eder… ilh
22- Az yemek, az uyumak, az konuşmak.
23- Çok sıcakken yememek, sıcaklığından dolayı yemeğe üflememek yemeğin adâbındandır. Yerken sağ el ile yemek. Her iki elini kullansa bile sadece sol el ile yemezdi.
24- Döşeğine yattığı zaman sağ tarafına yatardı.
25- Bir kapıya gelince kapıyı 3 defa vurur, izin verilirse girmemizi söyler, kapının ya sağ ya sol tarafında durur ve selam verip içeri girerdi.
26- Ayakkabıyı giymeden önce ters çevirmek. (İçine girmiş haşeratın varsa dışarı çıkmasını da sağlar.)
27- Oturarak küçük abdest bozmak (Ayakta bozmak tahrimen mekruhtur; idrarın üste sıçrama ihtimali olduğu gibi bu şekilde abdest bozmak sağlığa da zararlıdır. Ayrıca üstüne idrar ve necaset bulaşanlar, bunu dikkat etmeyerek yapıyorlarsa kabir azabına uğrarlar Allah muhafaza!)
28- Yemekte güzel şeylerden bahsetmek (Yemekte konuşulmaz lafının aslı yoktur)
29- Cenaze evine yemek göndermek.
30- Namazda Rükuya giderken erkeğin sırtının dümdüz olması, kadınınki düze yakın ama tam düz olmaması (İmam-ı Gazali -Hüccetül İslam -Namazın Sünnetleri)
31- Duş aldıktan sonra çıkarken ayaklarını yıkamak.
32- Allah Resulü Efendimiz _ salat u selam ona olsun _ her gece yatmadan evvel iki elini açarak birleştirir, ihlas, felak va nas surelerini okuyarak ellerinin içine üfler sonra başından ve yüzünden başlayarak üç defa elinin eriştiği kadarıyla bütün vücudunu sıvazlar ondan sonra yatardı. Hz Aişe Validemiz Efendimizin bunu her gece üç defa yaptığını rivayet etmektedir.
33- Her gün tövbe etmek. (Tövbe estağfirullah) gibi.
34- Yolda başı öne eğik yürümek.
35- İmanını sık sık tazelemek. -Bunun nasıl olduğunu sahabe-i kiram Efendimiz ((S.A.V)) 'e sorduklarında -La İlahe İllAllah diyerek buyurmuşlardır. (İmam Gazali -Mukafeşetük Kulb)
36- Kıymetsiz yerlere girerken sol ayakla girilip, sağ ayakla çıkılması (tuvalet)
37- Mubah olan yerlere sağ ayakla girilip sağ ayakla çıkılması.
38- Kabirleri ziyaret etmek.
39- İki müminin karşılaştıklarında iki elleriyle el sıkışmaları ve Peygambere(S.A.V.) salavat getirmeleri.
40- Yolculukta arkadaşlarından birini reis seçmek.
Demeyin ki ‘Namaz gibi farz ibadetlerimizi yapamıyoruz ki, sünneti yapalım.’
Bu 40 madde, hayatın her anında yemek, içmek, uyumak, eve girmek gibi sürekli yaptığımız işlerden bazılarını içerir. Bu işlerde Alemlerin Efendisi’ne uyan bir Müslümana Allah hidayet nasip eder inşallah!
Ezanı dinleştirdiğiniz, namazı gözetlediğiniz, bir gül bahçesine koşar gibi ibadetlere koştuğunuz günleri Cenab-ı Mevla bu işlerde resulüne uymanız hassasiyetinizden dolayı size uzak iken yakın eder inşallah!
Çünkü hidayete giden yolun başında da sonunda da O _Aleyhi vesellem Efendimiz_ vardır.
Ayrıca yukarıdaki sünnetler içinde sakal bırakmak, sarık sarmak gibi herkesin her zaman yapamayacağı sünnetleri saymadım.
Yine ayrıca ‘Ahir zaman’ dediğimiz günümüzde bu kadar bidat, dine aykırı sapık düşünce ve din adında bize yutturulmak istenen aykırı görüşlerin temelinde bizim sünnet-i seniyyeyi terk etmemiz vardır.
Unutmayalım her bidat (dine sonradan girmiş ve ona aykırı olarak bilerek sarf edilen hal, hareket ve görüşler ) bir sünneti yok eder. Ve tabii ki her sünnet de bir bidati mahveder. İşte yüz şehit sevabı verilmesi hikmeti de burada gizli olsa gerek.
Bidat ehlinin kıldığı namazların tuttuğu oruçların velhasıl tüm ibadetlerinin kabul edilmeyeceği malumdur. Çünkü sünnetin terki farzların ve daha da acısı iman esaslarının zarar görmesi ve insanların ihlaslarını kaybederek ve daha fazla zarara uğrayarak küfrün pençelerine düşmelerine zemin hazırlar.
Küfre karşı verilen cihadın sonunda şehitlik payesi olur da, insanları hak dinden çıkarmaya doğru sevk eden bidatlerle mücadele ederek sünneti seniyyeyi canlandırmanın ve insanları gözleriyle görür gibi Allah’a, bildirdiklerine ve gabya iman etmeye yönelik verilen büyük cihadın sonunda neden yüz şehit sevabı verilmesin ki?
Bazı mezhepsizler, 7 veya 100 şehit olur mu bir insan, şehitlik başka bir şeydir, gibi laflar ederek bu hadisleri sakıt etmeye çalışıyorlar. Burada verilen şehitlik değil, onun sevabıdır. Yoksa hiç kimse örneğin şehit olan Hz. Hamza, Hz. Ömer ve Hz. Ali (Allah hepsinden razı olsun!) gibi şühedanın derecesine ulaşamaz.
Allah sameddir, müstağnidir yani malı geniş ve nimetleri sonsuzdur. Her insana değil yüz şehit sevabı vermesi, yarattığı her canlıya bir kâinat kadar yer vermesi onun ‘ol’ emrine bakar.
Allah bizi nimet verdiklerinin doğru yolundan ayırmasın!
Son düzenleme: