Beyni çalıştıran besinler

harekat

Özel Üye
Beyni çalıştıran besinler

ODAKLANMA İÇİN CEVİZ, FINDIK
“Ceviz, fındık, fıstık gibi yiyecekler konferanslarda, konserlerde, uzun araba yolculuklarında, sinirleri kuvvetlendirirken , beyindeki haber alma maddelerinin oluşumunu hareketlendirirler. Soğan, aşırı yıpranmaya, fiziksel yorgunluğa karşı kanı sulandırır, beyin oksijeni daha iyi alır. Karides, beyin besinidir. Vücuda önemli omega 3 yağ asitleri sağlar. Dikkat verme süresini daha uzatır.”
LAHANA STRESSİZ ÖĞRENMEYİ SAĞLAR
“Lahana, tiroit bezlerinin aktivitesini yavaşlattığı için daha stressiz öğrenmeyi sağlar. Stresin getirdiği atıştırma krizlerinde, düşük kalorisi sayesinde bol bol çiğ olarak yenebilir. Limon- Portakal, C vitamininden dolayı canlandırır, algılama yeteneğini artırır. Çalışma ve sınav öncesi, limonata veya portakal suyu için. Yaban mersini, beynin kanla daha iyi beslenmesi için, uzun süreli bir öğrenmede ideal bir meyvedir.”
EZBER İÇİN HAVUÇ
“Havuç, beyin metabolizmasını canlandırarak, hatırlama yeteneğiniarttırır, bir şey ezberlerken bir küçük tabak sıvı yağlı havuç salatası yiyin. Uzun bir metin ezberleyebilmek için fazla miktarda C vitaminine ihtiyaç vardır. Ananas bunu sağlar, ayrıca önemli bir element olan mangan içerir. Avokado, kısa süreli hafıza içindir. Fazla miktarda yağ asidi içerir. Çalışırken yarım avokado yeterlidir.”
YENİ FİKİRLER ÜRETMEK İÇİN ZENCEFİL
Yaratıcılığın geliştirilmesi için zencefil yenmesini öneren Batman, zencefilin içerdiği maddelerin beynin yeni fikirler üretmesinisağladığını söyledi. Batman, “Zencefil alındığı zaman kan sulandığı için vücutta daha serbest akar, beyin oksijenle beslenir” diye konuştu. Kimyonun da içerdiği uçucu yağların bütün sinir sistemini uyardığını söyleyen Ferin Batman, “Aniden bir fikre, bir buluşa ihtiyacı olan kimyon çayı içmelidir. Çay, bir fincana iki tatlı kaşığıdolusu kimyon eklenerek yapılabilir” dedi.
MUTLULUK
Ferin Batman, küçük bir kase çileğin, stresi gidererek mutluluk verdiğini, muzun da “serotonin” maddesi içerdiği için mutluluk verdiğini kaydetti. Batman, kırmızı biberdeki aroma maddelerinin de vücudun mutluluk hormonu salgılanmasına neden olduğunu belirterek, çiğve acı olan kırmızı biberin en etkilisi olduğunu bildirdi.
SINAV ÖNCESİ STRESE KARŞI
Batman, sınav öncesi strese karşı da öğrencileri uyararak, “Gerginken yenmek istenen çikolata, hamur işi, tatlı gibi besinler, kola, kahve gibi içecekler çok miktarda şeker ve kafein içerdikleri için sinirleri bozar. Doğru bir beslenme, stresli zamanların üstesinden gelmemizde bize yardımcı olacaktır” diye konuştu.
Kahvaltı etmeden güne başlamayın. Sabahları vücudun ve beynin enerji deposu boştur. Bu nedenle sinirli ve dikkatsiz olunabilir. Okulçocukları ile yapılan bir araştırmada iyi bir kahvaltı edenlerin daha verimli oldukları ortaya çıkmıştır. Kahvaltıda karbonhidrat ile protein doğru bir karışımdır. Örneğin, kepek veya çavdar ekmeği ile peynir veya yulaf ezmesi ile meyve veya yoğurt, süt yenebilir.
STRESE KARŞI BALIK
Stres, vitaminlere ve minerallere olan ihtiyacı arttırır. Önemli anti-stres maddeleri mineral olarak kalsiyum (süt ürünlerinde, yeşil sebzelerde) ve magnezyumdur (kepek, çavdar, baklagiller, bal kabağı veayçiçeği çekirdeği). B vitaminleri grubu aynı zamanda sinir vitaminleri olarak adlandırılır. B vitaminleri ette, balıkta, kepek çavdar ürünlerinde ve koyu yeşil sebzelerde bulunur. Haftada en az 2 kez balık tüketilmelidir.
Çikolatayı seyrek, meyveyi sık yiyin. Arada bir az miktarlarda çikolata yenmesi stresi azaltır ama fazla yendiğinde kan şekeri önce artar, sonra hemen düşer. Sonuçta yorgunluk ve tatlılara karşı istek ortaya çıkar. Buna karşılık meyve veya kepek, çavdar ürünleri organizma tarafından daha yavaş enerjiye dönüştürülür, kan şekerinin dengesi bozulmaz.
Yemekleri küçük porsiyonlarda, sık yiyin. Birden aşırı miktarda ve yağlı yemekler uykunuzu getirir. Enerjinizi uzun süre korumak ve aynı düzeyde tutmak için günde en az 6 öğün ve az miktarlarda yenmelidir.
Kahveyi ve kolayı azaltın. Sabahları bir iki fincan kahve uyku sersemliğinizi gidermede yardımcı olur. Fazlası ise kalp çarpıntısına,huzursuzluğa, geç saatlerde de uykusuzluğa, korku ve endişeye neden olur. Kolalı içeceklerde bol miktarda kafein içerir. Alkol ise ertesi sabah unutkanlığa neden olur.
 

harekat

Özel Üye
Azı deva çoğu bela sarmısak

Azı deva çoğu bela sarmısak

Tansiyon hastaları için binbir derde deva sarımsağı, uzmanlar da öneriyor. Kandaki yağ oranını düşürdüğü saptanan sarımsak, mikroplara karşı da koruyucu bir özelliğe sahip bulunuyor. Baş ağrısını önleyici olduğu kadar bağırsak kurtlarını düşürücü etkisi ile de biliniyor. Bağışıklık sistemini koruması özelliği ile dikkat çeken bu maddenin, fazlasının da zararlı olduğu belirtiliyor. Enfeksiyonlara karşı koruyucu bu özelliği sarmısağı kış ve yaz sofralardan eksik etmemek gerekliliğini de ortaya çıkarıyor.
Gripal enfeksiyonlardan korunma, nezleye karşı dirençli olmak için de sarmısak vazgeçilmez bir sofra dostu olarak tanımlanıyor. Cinsel gücü arttırdığını da belirtilen uzmanlar, fazla tüketmenin de karşısında olduklarını söylüyorlar.
Her şeyde olduğu gibi yiyeceklerin tüketilmesi konusunda da ‘‘Azı karar çoğu zarar’’ ilkesinden sapılmaması gerektiğinin altını çiziyorlar. Aşırı sarmısak tüketiminin, bağırsak yapısını tahrip ettiği belirtiliyor. Her yiyecek grubunu özellikle alerjik bünyeli kişilerin çok fazla tüketmemesi gerektiğini belirten uzmanlar, sarmısağın da alerjik yapılı bünyelerde çok fazla tüketilmesinin sakıncalar doğuracağını belirtiyorlar.
 

harekat

Özel Üye
Enginar

Enginar

Enginar Eski çağlarda her derde deva olarak kabul edilen, ilaç niyetine tüketilen Mineral ve vitamin bolluğu açısından zengin bir sebze. Ülkemizde de bol miktarda yetişen enginarın yerli çeşitlerinden başka Bayrampaşa, Darıca, Sakız enginarları sayabilir. Ağırlıklı olarak Ege’de yetişen enginarın küçük göbek ve geniş çanaklı tipleri bulunuyor. Büyük kentlerde enginarların Bayrampaşa olarak adlandırılan olgunlaşmış geniş çanaklı tipi, ayıklanmış ve soyulmuş halde satılıyor. Türkiye’de enginar en çok zeytinyağlı olarak tüketiliyor. Ege bölgesinde enginar çoğunlukla çok tazeyken kabukları ile pişiriliyor. Bu körpe kabuklar da yeniyor. Diğer bir şekli de bebek enginar olarak tümünün pişirilmesi. Ama bu hali ülkemizde hemen hemen hiç kullanılmıyor. Bazı ülkelerde ateşin közünde bütün olarak pişiriliyor. Doğu Akdeniz ve Afrika kıyılarında özellikle etli çeşitleri de mutfaklarda yer alıyor. Batı Akdeniz ve Avrupa’nın iç kesimlerinde ise çoğunlukla küçük ve körpe enginarların konservesi yapılıyor, salata ve garnitür olarak tüketiliyor.Karaciğerin ve kalbin büyük dostu olan bu enginarı doya doya mevsiminde yemek gerekir diye düşünüyorum. Yemeğini yapması aslında çok zor olmayan bu sebze için bir takım küçük ayrıntılara dikkat edilirse çok lezzetli olduğunu görebiliriz.
Bizde en çok Ege bölgesinde bilinen bu sebze aslında Akdeniz ülkelerinin tümünde pişiriliyor. Satın alırken olabildiğince küçük olanları seçmenizi öneririm. Enginarın çanağı küçüldükçe içindeki kılçıklar azalıyor. Enginarı soyulmuş olarak alıyorsanız satıcının soyulmuş enginarları limonla ovması ve yine limonlu su dolu bir torbaya koyması gerekir. Hemen limonlu su dolu bir kaba atmak kararmaması için gereklidir. Piştikten sonra da üzerine biraz dereotu serpmek unutulmaması gerekenlerdendir. İsteğe bağlı olarak enginarin taze sap kısımları içine doğranırsa değişik bir tat verir.
Bol miktarda potasyum, kalsiyum ve manganezden başka A, B1 ve C vitaminleri içeren enginarın en büyük özelliği karaciğeri temizlemesi ve safranın kolay akışını sağlaması. Romatizmalılara salık verilen enginar, unlu yiyeceklerin sindirimini kolaylaştırdığı gibi idrar söktürücü özelliğe da sahip. Diyet yapanlar için göz ardı edilemeyecek olan enginarın 100 gramı 53 kalori. Tam da mevsimi gelmişken lezzet denemeleri yapmak elinizde. ”Ender Saraç” okuduğum bir yazısında ”her yıl tam bu zamanlarda 40 gün birer adet enginar yenilmesini ve yapraklarını kaynatarak birer bardak 140 gün içilmesini” öneriyor. Sinir hastalıkları, romatizma, skorbit hastalıklarında çok iyi sonuçlar alındığı Enginarın afrodizyak özelliği çok eski devirlerden beri biliniyor. Karaciğer ve safra kesesinin düzenli çalışmasını sağlıyor. Karaciğerdeki öd üretimini tetikleyerek fazla alkolün işlenmesini kolaylaştırıyor. Dolayısıyla alkolün karaciğere çok fazla zarar vermesinin de önüne geçiyor, antioksidanlar, karaciğer çevresindeki hücrelerin yapranmasını engelleyerek hastalıkları önlüyor. İçeriğindeki luteolin maddesi sayesinde kötü kolesterol LDE’yi düşürüyor. İyi kolesterol HDL’yi yükselterek de kalbi koruyor. Karın ve mide ağrılarına iyi geliyor. Yalnızca enginar yemek dahi kan şekerini dengede tutarak sık sık acıkmayı önlüyor ve diyabetle savaşıyor. Dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da emzikli annelerin, böbrek ve mesanesinde iltihap olanların bu bitkiden uzak durmaları gerekiyor.
Ülkemizde enginarın pilavı, etlisi, zeytinyağlısı, içbaklalısı yapılıyor. Fakat başka bir çok pişirme yöntemleri de yaratılabilir. Enginarları ayıkladığını ve limonla ovup limonlu suda bekletmek gerektiğini mutfakta iş yapan kişiler bilirler. Garnitürü için bezelye, havuç ve isteğe bağlı küp şeklinde doğranmış patatese ihtiyaç vardır.
 

harekat

Özel Üye
Sera sebzeler

Sera sebzeler

Ülkemizde danışman şirket olarak hizmet veren Rapunzel adlı kuruluşun Türkiye Temsilcisi Ziraat Yüksek Mühendisi Atila Ertem, şirketin sonbahara doğru Izmir ve büyükşehirlerde satış reyonları açacağı müjdesini veriyor. Evinde serada yetişen hiçbir maddenin tüketilmediğini dile getiren Ertem, eskiden evlerde bulunan doğal ortamlarda yetişmiş besin maddelerinin artık Avrupalı tarafından aranır hale geldiğini vurguluyor: “Benim evimde kesinlikle sera yiyecekleri bulunmaz. Mecbursam, kışlık yiyeceklerden alırım. Ve öncelikle yaz aylarından itibaren kışlık malzemelerimi kurutarak ya da konserve halinde saklarım. Şirketimizin ürettiği yiyecekleri almaya çalışıyorum. Ancak bütün yiyeceklerde bu tür bir yönlendirmeye gidemedik. Insanlar, tükettikleri yiyeceklerdeki kimyasal artıkların meydana getirdiği zararları bir bilseler kesinlikle kullanmazlardı. Insanları bu konuda daha hassas olmaya çağırıyorum.”
 

harekat

Özel Üye
Vitaminler

Vitaminler

Vitamin A: Balık yağı, yeşil ve sarı sebzeler, süt yumurta ve tereyağında bulunur. Çeşitli göz hastalıklarını ve gece körlüğünü önler. Çocukların büyümelerine yardım eder. Vücudun hastalıklara karşı direncini artırır.
Vitamin B1: Et, yumurta, meyve, sebze ve tahıllarda bulunur. Beriberi hastalığını önler. Çocuklarda büyümeyi sağlar. Sinir sisteminin çalışmasını sağlar.
Vitamin b2: B1 vitamininin bulunduğu besinlerden başka peynir ve sütte bulunur. Dudakların çatlamasını, erken bunamayı ve görme yetersizliğini önler. Büyümeyi hızlandırır.
B kompleks vitamini: Et, süt, yumurta, yeşil bitkiler, ekmek ve bira mayasında bulunur. Beriberi ve pelagra hastalığını önler. Derilerin sağlıklı olmasını, sinir sisteminin düzenli olmasını sağlar ve göze yardım eder.
Vitamin C: Limon vb. gibi ekşi meyveler, domates, çilek, yeşil bitkiler, lahanada bulunur. Skorpit hastalığını önler. Kemiklerin eve dişlerin sağlam olmasını sağlar, yorgunluğu giderir, vücudun direncini artırır.
Vitamin D : Balık yağı, tereyağı, yumurta, sütte çok bulunur. Raşitizm denilen kemik hastalığını önler. Kemiklerin ve dişlerin sağlam olmasını sağlar.
Vitamin E: Yeşil bitkiler, et, süt, tahıl da bulunur. Hayvanlarda üreme için gereklidir. Yavruların gelişimini sağlar. Sağlık üzerine etkileri ise (1995 yıllında) bilinmiyor.
Vitamin K: Besinlerin çoğunda vardır. Özellikle bitkilerin yeşil yapraklarında ve yumurta sarısında vardır. Kanamalarda kanın pıhtılaşmasını sağlar. Böylece kan kaybını önler.
 
Üst Alt