ceylannur
Yeni Üyemiz
AŞK KELEBEK GİBİDİR
Kimin aşk yarası yoktur ki?
Bu satırları okuyan herkes illaki "kendine düşeni" anlayacaktır..
Bırakın gitsin...
Aşk bir kelebek gibidir
Bu, yalnız olanlara;
Aşk bir kelebek gibidir. peşinden koştukça hep senden kaçar.. En iyisi bırak uçsun, inan ki hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna dokunuverir...Aşk mutlu eder, bazen de üzer... Ama aşk özeldir, aşkını hak eden birine sunarsan eğer..
Bu, sevgilisi olanlara;
Aşkın amacı birileri için "mükemmel insan" olmak değildir. Seni mükemmelliğe en çok yaklaştıracak insanı bulmaktır..
Bu, çapkın olanlara;
Sevmediğin birine asla "seni seviyorum" deme.. İçinde olmayan duygulardan varmış gibi sözetme.. Kimsenin hayatına kalbini kırmak için girme.. Sevgi dolu bakan gözlere asla yalan söyleme.. Çünkü birine verebileceğin en büyük acı, aşık olmadığın birini kendine aşık etmektir.
Bu, evli olanlara;
Seven insan "senin hatan" yerine "özür dilerim" diyendir. "Neredesin" yerine "ben buradayım" diyendir.. "Nasıl yaparsın" yerine "niye yaptığını anlıyorum" diyendir.. Ve aşk "keşke" yerine daima "iyi ki" diyendir...
Bu, evlenmek için gün sayanlara;
Bir kadın ve bir erkeğin birbirleri için ne kadar uygun olduğu, birlikte geçirdikleri zamanın değil, birbirlerine duyduklari aşkın ne kadar sürdüğüyle anlaşılır
Bu, kalbi kırık olanlara;
Kalp yarası siz kanatmaktan vazgeçinceye kadar sürer.. Ve ilacı bu acıya alışmak değil, ondan ders çıkarabilmektir.
Bu, aşık olmaktan korkanlara;
Aşka düş ama tökezleme.. Anla, ama bekleme.. Paylaş ama isteme. Yaralan ama asla acıyı içinde büyütme...
Bu, sevdigini fazla sahiplenenlere;
Sevdiğinin bir başkasıyla mutlu olduğunu görmekten daha acı bir şey varsa, o da sevdiğinin seninle mutsuz olduğunu görmektir..
Bu, aşkını itiraf etmeye çekinenlere;
Sevdiğinden ayrılınca aşk acı verir.. Sevdiğin seni terk edince daha da çok acı verir.. Ama en acısı, onu ne kadar sevdiğini bilmesine hiç firsat vermemektir..
e bu da, dönmeyecek birini hala bekleyenlere;
Hayatın en hüzünlü anı, deli gibi sevdiğin insanin buna hiç değmedigini gördüğün andır.. Ve en büyük kaybın onun için harcadığın yıllardır.. Senin aşkını bu gün hak etmeyen, bil ki 10 sene sonra yine hak etmeyecektir...Bırak, gitsin...
Bekledim, yine sessizce seni. Bu akşam da yalnızım, her zamanki gib. Odamda sessizliğin sesi vardı sanki.. Gözlerim seni arıyor, sesim, nefesim ismini fısıldıyor.. Neredesin.. Can'ın Can'ı göz bebeklerimde yağmur çiseliyor.. Seni seviyorum ve sensiz geçen her an gözlerimdesin, unutamıyorum.
Sen mi aldattın, yoksa ben mi kendimi avuttum.. Sensizliğin her gününde, senli anlara savruldum.. Sana yazdığım şiirleri okusan gelir misin, geriye ve siler misin, göz yaşlarımı ıslak ellerinle.. Yine can'ım Can der misim alnıma koyduğun buselerinle.. Siler misin göz yaşlarımı sevgi cümlelerinle...
Tutar mısın yine elimden, Dolaşır mıyız yine sahilde, Yanağıma buseler kondurur musun yeniden..? Seni ne kadar sevdiğimi söyleseler, Yağmur tanecikleri az gelir, canımın canısın, seni çok seviyorum. Seni bir türlü unutamadım. Havada kar kokusu var sanki, yüreğimde yalnızlığın titrek, ürkek sesi...
Alnıma konan tüy hafifliğinde bir kar tanesi dudaklarından... Can'ımın Can'ı, ne olur düşlerimde hiç eriyip bitmesen... Üşüyen yüreğime bahar sıcaklığında işlesen.. Seni çok seviyorum Can'ımın Can'ı ne olur hep benimle kalsa, sarılsan, benimle bir uzak diyarlara savrulsan... Unutamıyorum içimde hiç tükenmesen....
Seni ne kadar çok sevdiğimi söyleseler. Okyanuslar dar gelir, Bu akşam yine yalnızım her zamanki gibi, Ve sensizliğimle, kahroluyorum, resimlerine bakıp ağlıyorum. Ve hala duruyor, kalbimde, Senden kalan aşk yarası. Seni çok seviyorum, seni unutamadım.
SENSİZLİĞİN TAM
14 YIL OLDU..
ÖLÜMÜNE ALIŞAMADIM..
Seni seviyorum. Sana bu kelimeyi o kadar nadir söyledim ki&
Korkuyordum bu aşk ı çabuk tüketmekten, hızlı yaşayıp bıkmaktan korktum,
Aşina olup sıkılmandan, gitmenden korktum.
Yavaşça yaşanmalıydı,azar azar ,tadını çıkararak ,değerini bilerek, yükünü çekerek..
Hayatın bana sunduğu karşılıktın,umut kelimesi seninle kıymet kazandı, sevmek senin varlığını tanımaktı,yaşamaktı...
İstedim ki acıyı tadarak varalım tatlının kıymetine, bir ömrü iki kişi sahipleneceksek; O ömre gebe kalacak geleceği sabırla kuralım,acele edilmiş bir doğum; ölü bir istikbal, cahilliğin esiri olmuş bir karar olacaktı.
Vuslat ellerimizin birleştiği yerde zannederken , fikirlerimizin savaştığı yerde olacaktı&
Yaşanmasın istedim;
Bedava sahiplenmelerin kaybetme kaygısı, erken birlikteliklerin geç anlaşılan mecburiyete bulaşmış sevdası.
İsterdim ki; geri kalan bütün sabahlarımda , uykularımdan her uyandığımda, yıllar önce verdiğim kararın doğruluğunu yüzündeki o çocuk masumiyeti kanıtlasın...
Yükün ödülüm, nefretin umudum, varlığın yaşama tutunduğum dal olsun&
İstediğin gibi; Yatak odası duvarlarının yarısı mavi yarısı pembe olsun. Gönlümüz sevenlerimizle bir, sevdamız bizde sır olsun. Her akşam kapıda yüzündeki tebessümün sebebi benim dönüşlerim olsun.
Biraz klasik, biraz romantik ,çokça sıradan ama vazgeçilmez olsun... Bizim olsun.
Kolay kazanmadık bu aşkı ve hiçte kolay yaşamadık.
Hangi resmiyete , rest çekmedim. Hangi dostluğu hiçe sayıp, hangi yanlışı affetmedim.
Az mı üşüdün karaltında beni ikna etmeye çalışırken, az mı dayandın öfkemin en karanlık yüzüne,isteklerimin oluşturduğu denizde boğulmamak için az mı çabaladın.
Şimdi geçmiş zamanın ekleriyle zehirlerken yüklemlerimi, hâlâ hasretini korumaya çalışıyorum biliyorsun.
Çünkü özlemin kangren etti yüreğimi&
Gidişindeki soğuğa, sigarımı yakan kibritlerle dayanmaya çalışırken dönüp fırtınalarınla o kibriti bile söndürüyorsun&
Ben her şeyi hiçe sayarak üç senemin katili oldum, beni arayarak sende hayatımın katili olma.!
Ben bu satırlarının fenalığı yüzünden aramak kelimesini çıkardım hayatımdan&
Ama sen beni çıkaramadın hayatından ve sabrımın en kanlı katili oldun&
alıntı...
Kimin aşk yarası yoktur ki?
Bu satırları okuyan herkes illaki "kendine düşeni" anlayacaktır..
Bırakın gitsin...
Aşk bir kelebek gibidir
Bu, yalnız olanlara;
Aşk bir kelebek gibidir. peşinden koştukça hep senden kaçar.. En iyisi bırak uçsun, inan ki hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna dokunuverir...Aşk mutlu eder, bazen de üzer... Ama aşk özeldir, aşkını hak eden birine sunarsan eğer..
Bu, sevgilisi olanlara;
Aşkın amacı birileri için "mükemmel insan" olmak değildir. Seni mükemmelliğe en çok yaklaştıracak insanı bulmaktır..
Bu, çapkın olanlara;
Sevmediğin birine asla "seni seviyorum" deme.. İçinde olmayan duygulardan varmış gibi sözetme.. Kimsenin hayatına kalbini kırmak için girme.. Sevgi dolu bakan gözlere asla yalan söyleme.. Çünkü birine verebileceğin en büyük acı, aşık olmadığın birini kendine aşık etmektir.
Bu, evli olanlara;
Seven insan "senin hatan" yerine "özür dilerim" diyendir. "Neredesin" yerine "ben buradayım" diyendir.. "Nasıl yaparsın" yerine "niye yaptığını anlıyorum" diyendir.. Ve aşk "keşke" yerine daima "iyi ki" diyendir...
Bu, evlenmek için gün sayanlara;
Bir kadın ve bir erkeğin birbirleri için ne kadar uygun olduğu, birlikte geçirdikleri zamanın değil, birbirlerine duyduklari aşkın ne kadar sürdüğüyle anlaşılır
Bu, kalbi kırık olanlara;
Kalp yarası siz kanatmaktan vazgeçinceye kadar sürer.. Ve ilacı bu acıya alışmak değil, ondan ders çıkarabilmektir.
Bu, aşık olmaktan korkanlara;
Aşka düş ama tökezleme.. Anla, ama bekleme.. Paylaş ama isteme. Yaralan ama asla acıyı içinde büyütme...
Bu, sevdigini fazla sahiplenenlere;
Sevdiğinin bir başkasıyla mutlu olduğunu görmekten daha acı bir şey varsa, o da sevdiğinin seninle mutsuz olduğunu görmektir..
Bu, aşkını itiraf etmeye çekinenlere;
Sevdiğinden ayrılınca aşk acı verir.. Sevdiğin seni terk edince daha da çok acı verir.. Ama en acısı, onu ne kadar sevdiğini bilmesine hiç firsat vermemektir..
e bu da, dönmeyecek birini hala bekleyenlere;
Hayatın en hüzünlü anı, deli gibi sevdiğin insanin buna hiç değmedigini gördüğün andır.. Ve en büyük kaybın onun için harcadığın yıllardır.. Senin aşkını bu gün hak etmeyen, bil ki 10 sene sonra yine hak etmeyecektir...Bırak, gitsin...
Bekledim, yine sessizce seni. Bu akşam da yalnızım, her zamanki gib. Odamda sessizliğin sesi vardı sanki.. Gözlerim seni arıyor, sesim, nefesim ismini fısıldıyor.. Neredesin.. Can'ın Can'ı göz bebeklerimde yağmur çiseliyor.. Seni seviyorum ve sensiz geçen her an gözlerimdesin, unutamıyorum.
Sen mi aldattın, yoksa ben mi kendimi avuttum.. Sensizliğin her gününde, senli anlara savruldum.. Sana yazdığım şiirleri okusan gelir misin, geriye ve siler misin, göz yaşlarımı ıslak ellerinle.. Yine can'ım Can der misim alnıma koyduğun buselerinle.. Siler misin göz yaşlarımı sevgi cümlelerinle...
Tutar mısın yine elimden, Dolaşır mıyız yine sahilde, Yanağıma buseler kondurur musun yeniden..? Seni ne kadar sevdiğimi söyleseler, Yağmur tanecikleri az gelir, canımın canısın, seni çok seviyorum. Seni bir türlü unutamadım. Havada kar kokusu var sanki, yüreğimde yalnızlığın titrek, ürkek sesi...
Alnıma konan tüy hafifliğinde bir kar tanesi dudaklarından... Can'ımın Can'ı, ne olur düşlerimde hiç eriyip bitmesen... Üşüyen yüreğime bahar sıcaklığında işlesen.. Seni çok seviyorum Can'ımın Can'ı ne olur hep benimle kalsa, sarılsan, benimle bir uzak diyarlara savrulsan... Unutamıyorum içimde hiç tükenmesen....
Seni ne kadar çok sevdiğimi söyleseler. Okyanuslar dar gelir, Bu akşam yine yalnızım her zamanki gibi, Ve sensizliğimle, kahroluyorum, resimlerine bakıp ağlıyorum. Ve hala duruyor, kalbimde, Senden kalan aşk yarası. Seni çok seviyorum, seni unutamadım.
SENSİZLİĞİN TAM
14 YIL OLDU..
ÖLÜMÜNE ALIŞAMADIM..
Seni seviyorum. Sana bu kelimeyi o kadar nadir söyledim ki&
Korkuyordum bu aşk ı çabuk tüketmekten, hızlı yaşayıp bıkmaktan korktum,
Aşina olup sıkılmandan, gitmenden korktum.
Yavaşça yaşanmalıydı,azar azar ,tadını çıkararak ,değerini bilerek, yükünü çekerek..
Hayatın bana sunduğu karşılıktın,umut kelimesi seninle kıymet kazandı, sevmek senin varlığını tanımaktı,yaşamaktı...
İstedim ki acıyı tadarak varalım tatlının kıymetine, bir ömrü iki kişi sahipleneceksek; O ömre gebe kalacak geleceği sabırla kuralım,acele edilmiş bir doğum; ölü bir istikbal, cahilliğin esiri olmuş bir karar olacaktı.
Vuslat ellerimizin birleştiği yerde zannederken , fikirlerimizin savaştığı yerde olacaktı&
Yaşanmasın istedim;
Bedava sahiplenmelerin kaybetme kaygısı, erken birlikteliklerin geç anlaşılan mecburiyete bulaşmış sevdası.
İsterdim ki; geri kalan bütün sabahlarımda , uykularımdan her uyandığımda, yıllar önce verdiğim kararın doğruluğunu yüzündeki o çocuk masumiyeti kanıtlasın...
Yükün ödülüm, nefretin umudum, varlığın yaşama tutunduğum dal olsun&
İstediğin gibi; Yatak odası duvarlarının yarısı mavi yarısı pembe olsun. Gönlümüz sevenlerimizle bir, sevdamız bizde sır olsun. Her akşam kapıda yüzündeki tebessümün sebebi benim dönüşlerim olsun.
Biraz klasik, biraz romantik ,çokça sıradan ama vazgeçilmez olsun... Bizim olsun.
Kolay kazanmadık bu aşkı ve hiçte kolay yaşamadık.
Hangi resmiyete , rest çekmedim. Hangi dostluğu hiçe sayıp, hangi yanlışı affetmedim.
Az mı üşüdün karaltında beni ikna etmeye çalışırken, az mı dayandın öfkemin en karanlık yüzüne,isteklerimin oluşturduğu denizde boğulmamak için az mı çabaladın.
Şimdi geçmiş zamanın ekleriyle zehirlerken yüklemlerimi, hâlâ hasretini korumaya çalışıyorum biliyorsun.
Çünkü özlemin kangren etti yüreğimi&
Gidişindeki soğuğa, sigarımı yakan kibritlerle dayanmaya çalışırken dönüp fırtınalarınla o kibriti bile söndürüyorsun&
Ben her şeyi hiçe sayarak üç senemin katili oldum, beni arayarak sende hayatımın katili olma.!
Ben bu satırlarının fenalığı yüzünden aramak kelimesini çıkardım hayatımdan&
Ama sen beni çıkaramadın hayatından ve sabrımın en kanlı katili oldun&
alıntı...