Allah'ın sanatını izleyen bir görüşe sahip olmak
Saniyeler içerisinde gözümüz peşpeşe onlarca nesneye odaklanır. Bir an gözümüz odamızdaki bir aynanın çerçeve süsüne yönelir, ardından duvar kağıdının süsüne, hemen akabinde televizyonun düğmesine, yerdeki kabloya, kapının koluna; gözümüz ard arda onlarca, yüzlerce detayla muhatap olur. Yerimizden kalkıp mutfağa gitmeye karar verdiğimizde yürürken yolumuz üzerinde yine onlarca detayla birlikte ilerler gözlerimiz. Örneğin, koridorda asılı olan tabloda resmedilmiş bir çiftçinin gömleğine. Ulaşmaya karar verdiğimiz mekana gidene kadar farkında olsak da olmasak da farklı açılardan, yeni yeni detaylar görerek ilerleriz. Yüzlerce kez dolaştığımız evimizin içinde yüzlerce, binlerce farklı noktaya değişik açılardan bakar gözlerimiz. Ve bunların pek çoğu insanın kararının dışında istemsiz olarak gerçekleşir. Biz tüm bu detayları görürüz, çünkü kaderde her bir detay daha bizler doğmadan evvel Allah Katında öyle takdir edilmiştir. Bu detayların her birini yaratan Allah’tır. Kader birbiriyle uyum içerisinde peşpeşe uzayıp giden bu anların bütününden meydana gelir.
Bir Müslümanın dikkatini an an Allah’ın yarattıklarını görmeye odaklaması onun Allah’a olan teslimiyetini güzelleştirir, anlayışına derinlik katar. Gördüklerinin ardında bulunan mana nedeniyle herşey daha derin bir kıymet kazanır. Çünkü daha insan doğmadan Rabbimiz bunları yaratmış, bizim için an an, müthiş detaylı bir sanatla hayatının her karesini varetmiştir. Yaratılanlar üzerinde düşünelim, Allah’ın güzel varlığını derin bir yakınlıkla kavrayalım, içten saygı dolu bir korkuyla, güçlü bir sevgiyle Allah’a yakınlaşalım diye anlayış vermiştir. İnsan sabah gözünü açtığı andan itibaren Allah’a yönelmelidir. Gözünü ilk açtığında eğer tavanı görüyorsa yahut ilk gördüğü dolapsa, o gün, o saniye kaderinde Allah o nesneyi, baktığı o açıdan görerek uyanmasını dilediği için insan o kareleri görmüştür. Allah yine kendisine can vermiş, uykusundan onu yeni bir gün için uyandırmıştır. İlk yapılması gereken hemen kendisini yaratan Allah’ı tesbih etmesidir. Hayırlarla yazılmış kaderinde, o gün Allah kendisi için ne güzellikler dilemiş diye düşünüp şevkle, heyecanla Allah’a yakınlık için gününe başlamalıdır. Kaderinde peşpeşe dizili anlar dizisinden oluşan hikmetli detayları izlemek için dikkatini açmalıdır. Bu yöndeki bir dikkat, insanı sadece gördüklerine az düşünerek tepki veren bir varlık olmaktan çıkararak, derin bir kavrayış elde etmesine ve Allah’ın hoşnutluğunu, beğenisini, yakınlığını kazanmasına vesile olacaktır.
ALINTI
Saniyeler içerisinde gözümüz peşpeşe onlarca nesneye odaklanır. Bir an gözümüz odamızdaki bir aynanın çerçeve süsüne yönelir, ardından duvar kağıdının süsüne, hemen akabinde televizyonun düğmesine, yerdeki kabloya, kapının koluna; gözümüz ard arda onlarca, yüzlerce detayla muhatap olur. Yerimizden kalkıp mutfağa gitmeye karar verdiğimizde yürürken yolumuz üzerinde yine onlarca detayla birlikte ilerler gözlerimiz. Örneğin, koridorda asılı olan tabloda resmedilmiş bir çiftçinin gömleğine. Ulaşmaya karar verdiğimiz mekana gidene kadar farkında olsak da olmasak da farklı açılardan, yeni yeni detaylar görerek ilerleriz. Yüzlerce kez dolaştığımız evimizin içinde yüzlerce, binlerce farklı noktaya değişik açılardan bakar gözlerimiz. Ve bunların pek çoğu insanın kararının dışında istemsiz olarak gerçekleşir. Biz tüm bu detayları görürüz, çünkü kaderde her bir detay daha bizler doğmadan evvel Allah Katında öyle takdir edilmiştir. Bu detayların her birini yaratan Allah’tır. Kader birbiriyle uyum içerisinde peşpeşe uzayıp giden bu anların bütününden meydana gelir.
Bir Müslümanın dikkatini an an Allah’ın yarattıklarını görmeye odaklaması onun Allah’a olan teslimiyetini güzelleştirir, anlayışına derinlik katar. Gördüklerinin ardında bulunan mana nedeniyle herşey daha derin bir kıymet kazanır. Çünkü daha insan doğmadan Rabbimiz bunları yaratmış, bizim için an an, müthiş detaylı bir sanatla hayatının her karesini varetmiştir. Yaratılanlar üzerinde düşünelim, Allah’ın güzel varlığını derin bir yakınlıkla kavrayalım, içten saygı dolu bir korkuyla, güçlü bir sevgiyle Allah’a yakınlaşalım diye anlayış vermiştir. İnsan sabah gözünü açtığı andan itibaren Allah’a yönelmelidir. Gözünü ilk açtığında eğer tavanı görüyorsa yahut ilk gördüğü dolapsa, o gün, o saniye kaderinde Allah o nesneyi, baktığı o açıdan görerek uyanmasını dilediği için insan o kareleri görmüştür. Allah yine kendisine can vermiş, uykusundan onu yeni bir gün için uyandırmıştır. İlk yapılması gereken hemen kendisini yaratan Allah’ı tesbih etmesidir. Hayırlarla yazılmış kaderinde, o gün Allah kendisi için ne güzellikler dilemiş diye düşünüp şevkle, heyecanla Allah’a yakınlık için gününe başlamalıdır. Kaderinde peşpeşe dizili anlar dizisinden oluşan hikmetli detayları izlemek için dikkatini açmalıdır. Bu yöndeki bir dikkat, insanı sadece gördüklerine az düşünerek tepki veren bir varlık olmaktan çıkararak, derin bir kavrayış elde etmesine ve Allah’ın hoşnutluğunu, beğenisini, yakınlığını kazanmasına vesile olacaktır.
ALINTI