Okyay
ÖZEL ÜYE
Acaba neden ?
Duâ ediyorum, kabul görmüyor,
Bir sonuç çıkmıyor, acaba neden?
Kim ki üzülüyor, soru soruyor,
İşini elekten geçirsin hemen.
Önce namazından, başlasın elbet.
Baksın ki, nerede, hatâlarım var.
Abdesti kusursuz, almaklık gerek,
Sonra namaz işi, belki mânidar.
Namazın erkânı, en önemlidir,
Kıyamla başlayıp, kuud’la biter.
Rükûu- secdesi, tilâvetidir,
Baştan savma ise, namazın gider.
Namaz uçmuş ise, hidâyet olmaz,
Hidâyet olmazsa, içtenlik kalmaz.
İçtenlik olmazsa, hedefi bulmaz,
Hedefi bulmazsa, muvaffak kılmaz.
Dört dörtlük bir namaz, kıldıysan eğer,
Birinci merhale, tamamdır demek.
Çünkü makbul namaz, çok büyük değer,
Bununla kolaydır, dilek istemek.
Namazın farzı var, vâcibi vardır,
Korku ile sevinç, karışsın dursun,
Sünnetler eksiği, siler tamamlar.
Resûlullah aşkı, yarışsın dursun.(s.a.v)
Hem namazın kabul, olduğu zaman,
Allah’ı bir anlık, unutamazsın.
Kalbine hidâyet, geldiği zaman,
Günâha girecek, tek söz demezsin.
Yüzünde dâima, gülücük olur,
Kimseyi kıracak, bi şey yapmazsın.
Yüreğin, Rabbinin aşkıyla dolar,
Dosdoğru olmaktan, asla sapmazsın.
Zekâtı tastamam, verirsin kesin,
Zâten de verince, çok ferahlarsın.
Gönlünde tahtın var, artık herkesin,
Kimse toz kondurmaz, pek rahatlarsın.
Yalan söylemezsin, haram yemezsin,
Helâlın tadına, doyamazsın ki,
Kul hakkı almayı, hiç istemezsin.
Torbana böyle hak, koyamazsın ki.
Câmide ön safta olayım dersin,
Allah’ın evine, sevdâlanırsın.
Herkese selamı, önce verirsin,
Rızâ ile birlik, gönül alırsın.
Malâyâni boş söz, senden uzaktır,
Hem asla vaktini, boş harcamazsın.
Çünkü şeytan vardır, nefis, tuzaktır,
Gafletle onlara, yer açamazsın.
Her anın ibâdet, hâlidir zâten,
Gönlünde haşyet var, dilinde zikir.
Salâvat söylersin, ekser hasseten,
Sadrinde kalmaz hiç, ne leke- ne kir.
Ruhunda böylesi, güzellik varken,
Aç ellerini de, dile rabbinden,
Helâlinden olsun, ve hem isterken,
Bak esirgiyor mu?, hazinesinden.
İhtiyâcın olan, gücün yetmeyen,
Bir şeyi iste ki, verilebilsin.
Şikâyet etmeden, zorluğa dayan,
Mâzeretin makul, görülebilsin.
Mevlâya güçlük yok, her şeyi yapar,
Ama sen de kalkıp, kaf dağ isteme.
İnsan Rabbisine, Hak için tapar,
Sâdece menfaat, sağlansın deme.
“Bağını kaybetsen, ayakkabının,
Rabbinden isteyin,” diyor bak Zîşân, (s.a.v)
Nâçarsan- âcizsen, o zaman hakkın,
Gücün yetiyorsa, bekleme, tamam.
Rabbinden isterken, âdâb da gerek,
Şu dağı altın yap, dersen olur mu?
O zâten biliyor, sen de beyan et,
Bak o zaman duân, yerde kalır mı?.
Şevket OKYAY
Duâ ediyorum, kabul görmüyor,
Bir sonuç çıkmıyor, acaba neden?
Kim ki üzülüyor, soru soruyor,
İşini elekten geçirsin hemen.
Önce namazından, başlasın elbet.
Baksın ki, nerede, hatâlarım var.
Abdesti kusursuz, almaklık gerek,
Sonra namaz işi, belki mânidar.
Namazın erkânı, en önemlidir,
Kıyamla başlayıp, kuud’la biter.
Rükûu- secdesi, tilâvetidir,
Baştan savma ise, namazın gider.
Namaz uçmuş ise, hidâyet olmaz,
Hidâyet olmazsa, içtenlik kalmaz.
İçtenlik olmazsa, hedefi bulmaz,
Hedefi bulmazsa, muvaffak kılmaz.
Dört dörtlük bir namaz, kıldıysan eğer,
Birinci merhale, tamamdır demek.
Çünkü makbul namaz, çok büyük değer,
Bununla kolaydır, dilek istemek.
Namazın farzı var, vâcibi vardır,
Korku ile sevinç, karışsın dursun,
Sünnetler eksiği, siler tamamlar.
Resûlullah aşkı, yarışsın dursun.(s.a.v)
Hem namazın kabul, olduğu zaman,
Allah’ı bir anlık, unutamazsın.
Kalbine hidâyet, geldiği zaman,
Günâha girecek, tek söz demezsin.
Yüzünde dâima, gülücük olur,
Kimseyi kıracak, bi şey yapmazsın.
Yüreğin, Rabbinin aşkıyla dolar,
Dosdoğru olmaktan, asla sapmazsın.
Zekâtı tastamam, verirsin kesin,
Zâten de verince, çok ferahlarsın.
Gönlünde tahtın var, artık herkesin,
Kimse toz kondurmaz, pek rahatlarsın.
Yalan söylemezsin, haram yemezsin,
Helâlın tadına, doyamazsın ki,
Kul hakkı almayı, hiç istemezsin.
Torbana böyle hak, koyamazsın ki.
Câmide ön safta olayım dersin,
Allah’ın evine, sevdâlanırsın.
Herkese selamı, önce verirsin,
Rızâ ile birlik, gönül alırsın.
Malâyâni boş söz, senden uzaktır,
Hem asla vaktini, boş harcamazsın.
Çünkü şeytan vardır, nefis, tuzaktır,
Gafletle onlara, yer açamazsın.
Her anın ibâdet, hâlidir zâten,
Gönlünde haşyet var, dilinde zikir.
Salâvat söylersin, ekser hasseten,
Sadrinde kalmaz hiç, ne leke- ne kir.
Ruhunda böylesi, güzellik varken,
Aç ellerini de, dile rabbinden,
Helâlinden olsun, ve hem isterken,
Bak esirgiyor mu?, hazinesinden.
İhtiyâcın olan, gücün yetmeyen,
Bir şeyi iste ki, verilebilsin.
Şikâyet etmeden, zorluğa dayan,
Mâzeretin makul, görülebilsin.
Mevlâya güçlük yok, her şeyi yapar,
Ama sen de kalkıp, kaf dağ isteme.
İnsan Rabbisine, Hak için tapar,
Sâdece menfaat, sağlansın deme.
“Bağını kaybetsen, ayakkabının,
Rabbinden isteyin,” diyor bak Zîşân, (s.a.v)
Nâçarsan- âcizsen, o zaman hakkın,
Gücün yetiyorsa, bekleme, tamam.
Rabbinden isterken, âdâb da gerek,
Şu dağı altın yap, dersen olur mu?
O zâten biliyor, sen de beyan et,
Bak o zaman duân, yerde kalır mı?.
Şevket OKYAY
Moderatör tarafında düzenlendi: