ABD'nin küçük bir kenti olan Ferguson'da otomatik silahlar ve zırhlı araçlarla halkın karşısına çıkan polisin görüntüsü, adeta yabancı ülkelerde görev yapan ABD kuvvetlerini andırıyor.
Michael Brown polis tarafından vurulmuş, görgü tanıkları Brown'un teslim olup ellerini havaya kaldırmasına karşın polisin ateş ettiğini söylemişti. Brown'ın ölümünün ardından bölgede yaşanan şiddet olayları beşinci gününe girdi. Polis kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandı. AFP ajansı Ferguson’da polisin iki gazeteciyi tutukladığını bildirdi.
Polisin olaylara müdahale biçimi sosyal medyanın da en çok konuşulan olaylarından biri haline geldi. ABD polisinin protestocuların üzerine bomba imha ekiplerinin kullandığı patlamalara karşı dayanıklı zırhlı araçlarla gelmesi, askeri kamuflaj ve otomatik silahlar taşımaları halk tarafından sert bir dille eleştiriliyor.
ABD Başkanı Barack Obama önceki gün yaptığı açıklamada, polis kurşunuyla vurulan siyahi gencin ölümünü "yürek burkucu" olarak nitelemişti.
Obama yazılı açıklamasında, "Michael Brown'ın ölümü yürek burkucu. Ben ve (eşim) Michelle, (Brown'ın) ailesine ve çevresine bu çok zorlu zamanda en derin başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz" ifadesini kullanmıştı.
ABD’de 2012 yılında benzer şekilde Florida’da öldürülen siyahi genç Treyvon Martin olayını da akıllara getirdi. Martin’in ölümüyle ilgili davada George Zimmerman adlı mahalle bekçisinin cinayetten suçsuz bulunması ülke çapında büyük infiale yol açmış, ırk ayrımcılığı ve sivil haklara dair tartışmalar yeniden canlanmıştı.
Ferguson’da siyahi bir gencin polis tarafından öldürülmesiyle başlayan barışçıl eylemlere yapılan sert müdahaleden basın da nasibini aldı.
Türkiye’deki Gezi olayları sırasında 24 saat canlı yayın yapıp, hemen her fotoğrafı ve videoyu “Türkiye’de polis şiddeti” manşetleriyle dünya gündemine taşıyan CNN, ABD’de meydana gelen olayları görmezden geliyor.
Çatışmanın büyümesiyle birlikte yerel bir ‘vaka’ olan bu olay birden ulusal boyuta ulaştı. Amerika ve dünya medyası bölgeye akın etti. Fakat medyanın uzaklaşmasını isteyen polis çok sayıda gazeteciyi gözaltına aldı.
CANLI YAYINA GAZ BOMBASI
Ayrıca, polis canlı yayınlara da engel oluyor. O anlardan biri amatör kameraya saniye saniye yansıdı. Görüntüde polis canlı yayın hazırlığında olan ekibe gaz bombası atıyor.
ABD’nin Missouri eyaletinin St. Louis şehrinde çoğunlukla siyahların yaşadığı bir kasabada, cumartesi gecesi 18 yaşındaki Michael Brown isimli siyah genç, polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. Brown’ın ölümünün ardından bölgede olaylar çıktı.
GÜVENLİK GÜÇLERİ NEFES BİLE ALDIRMIYOR
Polis, Ferguson isimli küçük kasabada yoğun biber gazı kullanırken, özel harekat timleri bölgeyi abluka altına aldı.
Brown polis tarafından vurulmuş, görgü tanıklarıgencin teslim olup ellerini havaya kaldırmasına karşın polisin ateş ettiğini söylemişti. Brown’ın ölümünün ardından bölgede yaşanan şiddet olayları beşinci gününe girdi.
Polis kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandı. AFP ajansı Ferguson’da polisin iki gazeteciyi tutukladığını bildirdi.
POLİS 18 YAŞINDAKİ BROWN’I BÖYLE ÖLDÜRDÜ
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, duran polis arabası bu sırada yürüyen iki genci yanına çağırdı. Polisler arabadan indi. Biri Brown’ın ensesinden tuttu, yere yatmasını istedi ve “seni vuracağım” dedi. Diğer bir görgü tanığı ise Brown’ın kaçmaya çalıştığını ifade etti. İfadesine silahsız olduklarını ve bir şey yapmadıklarını ekledi. Polis memurundan çıkan ateşi gördüm diyerek ise ifadesini tamamladı.
ABD Başkanı Barack Obama önceki gün yaptığı açıklamada, polis kurşunuyla vurulan siyahi gencin ölümünü “yürek burkucu” olarak nitelemişti.
YOĞUN GAZ VE PLASTİK MERMİ YAĞMURU
Bunun üzerine bölgede adeta kıyamet koptu. Eylemcileri dağıtmak isteyen tam teçhizatlı birlikler yoğun gaz ve plastik mermi kullanınca protestolar çatışmaya döndü.
IRAK’A SAVAŞA GİDERMİŞ GİBİ
Cumartesi gününden itibaren ise Ferguson’da, polisin bu cinayeti için protestolar başladı. Bölgeye takviye birlikler sevk edildi. Ayrıca Irak’a savaşa gidermiş gibi teçhizatlı, polis-asker karışımı güvenlik güçlerinin bölgeyi abluka altına aldığı gözlendi.
GAZETECİLER GÖZALTINA ALINDI
Çatışmanın büyümesiyle birlikte yerel bir ‘vaka’ olan bu olay birden ulusal boyuta ulaştı. Amerika ve dünya medyası bölgeye akın etti. Medyanın bölgeden uzaklaşmasını isteyen polis çok sayıda gazeteciyi gözaltına aldı. Canlı yayınlar sırasında kameralara gaz bombası atıldığı ifade edilirken bu sırada gözaltına alınan muhabirlerin olduğu öğrenildi.
Michael Brown polis tarafından vurulmuş, görgü tanıkları Brown'un teslim olup ellerini havaya kaldırmasına karşın polisin ateş ettiğini söylemişti. Brown'ın ölümünün ardından bölgede yaşanan şiddet olayları beşinci gününe girdi. Polis kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandı. AFP ajansı Ferguson’da polisin iki gazeteciyi tutukladığını bildirdi.
Polisin olaylara müdahale biçimi sosyal medyanın da en çok konuşulan olaylarından biri haline geldi. ABD polisinin protestocuların üzerine bomba imha ekiplerinin kullandığı patlamalara karşı dayanıklı zırhlı araçlarla gelmesi, askeri kamuflaj ve otomatik silahlar taşımaları halk tarafından sert bir dille eleştiriliyor.
ABD Başkanı Barack Obama önceki gün yaptığı açıklamada, polis kurşunuyla vurulan siyahi gencin ölümünü "yürek burkucu" olarak nitelemişti.
Obama yazılı açıklamasında, "Michael Brown'ın ölümü yürek burkucu. Ben ve (eşim) Michelle, (Brown'ın) ailesine ve çevresine bu çok zorlu zamanda en derin başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz" ifadesini kullanmıştı.
ABD’de 2012 yılında benzer şekilde Florida’da öldürülen siyahi genç Treyvon Martin olayını da akıllara getirdi. Martin’in ölümüyle ilgili davada George Zimmerman adlı mahalle bekçisinin cinayetten suçsuz bulunması ülke çapında büyük infiale yol açmış, ırk ayrımcılığı ve sivil haklara dair tartışmalar yeniden canlanmıştı.
Ferguson’da siyahi bir gencin polis tarafından öldürülmesiyle başlayan barışçıl eylemlere yapılan sert müdahaleden basın da nasibini aldı.
Türkiye’deki Gezi olayları sırasında 24 saat canlı yayın yapıp, hemen her fotoğrafı ve videoyu “Türkiye’de polis şiddeti” manşetleriyle dünya gündemine taşıyan CNN, ABD’de meydana gelen olayları görmezden geliyor.
Çatışmanın büyümesiyle birlikte yerel bir ‘vaka’ olan bu olay birden ulusal boyuta ulaştı. Amerika ve dünya medyası bölgeye akın etti. Fakat medyanın uzaklaşmasını isteyen polis çok sayıda gazeteciyi gözaltına aldı.
CANLI YAYINA GAZ BOMBASI
Ayrıca, polis canlı yayınlara da engel oluyor. O anlardan biri amatör kameraya saniye saniye yansıdı. Görüntüde polis canlı yayın hazırlığında olan ekibe gaz bombası atıyor.
ABD’nin Missouri eyaletinin St. Louis şehrinde çoğunlukla siyahların yaşadığı bir kasabada, cumartesi gecesi 18 yaşındaki Michael Brown isimli siyah genç, polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti. Brown’ın ölümünün ardından bölgede olaylar çıktı.
GÜVENLİK GÜÇLERİ NEFES BİLE ALDIRMIYOR
Polis, Ferguson isimli küçük kasabada yoğun biber gazı kullanırken, özel harekat timleri bölgeyi abluka altına aldı.
Brown polis tarafından vurulmuş, görgü tanıklarıgencin teslim olup ellerini havaya kaldırmasına karşın polisin ateş ettiğini söylemişti. Brown’ın ölümünün ardından bölgede yaşanan şiddet olayları beşinci gününe girdi.
Polis kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullandı. AFP ajansı Ferguson’da polisin iki gazeteciyi tutukladığını bildirdi.
POLİS 18 YAŞINDAKİ BROWN’I BÖYLE ÖLDÜRDÜ
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, duran polis arabası bu sırada yürüyen iki genci yanına çağırdı. Polisler arabadan indi. Biri Brown’ın ensesinden tuttu, yere yatmasını istedi ve “seni vuracağım” dedi. Diğer bir görgü tanığı ise Brown’ın kaçmaya çalıştığını ifade etti. İfadesine silahsız olduklarını ve bir şey yapmadıklarını ekledi. Polis memurundan çıkan ateşi gördüm diyerek ise ifadesini tamamladı.
ABD Başkanı Barack Obama önceki gün yaptığı açıklamada, polis kurşunuyla vurulan siyahi gencin ölümünü “yürek burkucu” olarak nitelemişti.
YOĞUN GAZ VE PLASTİK MERMİ YAĞMURU
Bunun üzerine bölgede adeta kıyamet koptu. Eylemcileri dağıtmak isteyen tam teçhizatlı birlikler yoğun gaz ve plastik mermi kullanınca protestolar çatışmaya döndü.
IRAK’A SAVAŞA GİDERMİŞ GİBİ
Cumartesi gününden itibaren ise Ferguson’da, polisin bu cinayeti için protestolar başladı. Bölgeye takviye birlikler sevk edildi. Ayrıca Irak’a savaşa gidermiş gibi teçhizatlı, polis-asker karışımı güvenlik güçlerinin bölgeyi abluka altına aldığı gözlendi.
GAZETECİLER GÖZALTINA ALINDI
Çatışmanın büyümesiyle birlikte yerel bir ‘vaka’ olan bu olay birden ulusal boyuta ulaştı. Amerika ve dünya medyası bölgeye akın etti. Medyanın bölgeden uzaklaşmasını isteyen polis çok sayıda gazeteciyi gözaltına aldı. Canlı yayınlar sırasında kameralara gaz bombası atıldığı ifade edilirken bu sırada gözaltına alınan muhabirlerin olduğu öğrenildi.