harekat
Özel Üye
A.Bayindir’a Göre 1400 yildan beri Tüm Alim, Alema, Avam yanlis namaz kılmış diyor Sahtekar...
Günde beş vakit namaz yok diyenler çıktığı gibi şimdi de, (Bugün yatsı ezanının okunduğu vakitte yatsı vakti bitmiş oluyor. Dört mezhebe göre de böyle iken, sonradan mezhepçiler yatsı vaktinin sabaha kadar devam ettiğini bildirdiler. Kitaba uyularak bu yanlışlık düzeltilmelidir) diyor MEZHEPSİZ . Müslümanlar, 1400 yıldan beri yanlış mı namaz kılıyor?
Sanki din yeni ortaya çıktı. Peygamber efendimiz ve asırlardır gelen âlimler yatsıyı yanlış vakitte kıldı demek, yalan ve bir iftiradır. Bu konudaki âyetlere, hadislere ve İslam âlimlerinin bildirdiklerine bakalım:
İsra suresinin, (Güneşin kayması anından, gecenin kararmasına kadar ve sabah vakti namaz kıl) mealindeki 78. âyet-i kerimesinin aslında geçen, Dülûk-üş şems öğle ve ikindi,Gasak-ıl leyl akşam ve yatsı namazı, Fecr de sabah namazıdır. (Beydavi)
Kaf suresinin, (Güneşin doğuşundan ve batışından önce ve gece Rabbini tesbih et) mealindeki 39. ve 40. âyet-i kerimesindeki, güneşin doğuşundan önceki sabah namazı, güneşin batışından önceki öğle ve ikindi namazı, geceki de akşam ve yatsı namazıdır. (Beydavi)
Hud suresinin (Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl) mealindeki 114. âyet-i kerimesindeki gündüzün iki tarafındaki namazlar sabah, öğle, ikindi; gecenin yakın saatlerindeki namazlar da akşam ve yatsı namazlarıdır. (Medârik)
Bu âyet-i kerimeleri açıklayan hadis-i şeriflerden birkaçışöyledir:
Mukaddimet-üs-salat, Tefsir-i Mazheri, Mizan-ı kübra, Halebi-yi kebir ve Tergib-üs-salat kitaplarındaki hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Cebrail aleyhisselam Kâbe kapısı yanında iki gün bana imam oldu. İkimiz, fecr doğarken sabah namazını, güneş tepeden ayrılırken öğleyi, her şeyin gölgesi kendi boyu uzayınca ikindiyi, güneş batarken [battıktan sonra] akşamı ve ondan sonra şafak kararınca yatsıyı kıldık. İkinci günü de, sabah namazını, hava aydınlanınca, öğleyi, her şeyin gölgesi kendi boyunun iki katı uzayınca, ikindiyi bundan hemen sonra, akşamı oruç bozulduğu zaman, yatsıyı gecenin üçte biri olunca kıldık. Sonra “Ya Resulallah senin ve geçmiş Peygamberlerin namaz vakitleri budur. Ümmetin, beş vakit namazın her birini, bu kıldığımız iki vaktin arasında kılsınlar” dedi. Her gün beş kere namaz kılınması emrolundu.) [Tirmizî, Ebu Davud]
(Yatsıyı hava iyice kararınca kılın!) [Ebu Davud, Beyheki]
Hazreti Büreyde anlatır: Bir kimse, namaz vakitlerini sorunca, Resulullah, (Bizimle iki gün namaz kıl!) buyurdu. İlk gün, güneş batınca, akşamı kıldı, ufuktaki aydınlık kaybolunca yatsıyı kıldı. İkinci gün, akşamı ufuktaki beyazlık kaybolmadan az önce kıldı. Yatsıyı gecenin üçte biri geçtikten sonra kıldı. Sonra, o kimseye, (Namazların vakti böyledir) buyurdu. (Müslim, Tirmizî, Nesai)
(Namazın bir ilk bir de son vakti vardır. Akşam vaktinin evveli, güneşin battığı andır. Vaktin sonu da ufuktaki aydınlığın kaybolduğu andır. Yatsının vaktinin evveli, ufkun kaybolduğu andır. Vaktin sonu da gecenin yarısıdır.) [Müslim, Tirmizî]
İbni Abbas hazretleri anlatıyor: “Resulullah yatsıyı tehir ettiği gün, (Ümmetime meşakkat vermemiş olsam yatsıyı bu vakitte kılmalarını emrederdim) buyurdu.” (Buharî, Müslim, Nesai)
Muteber din kitaplarında da deniyor ki:
Hanefi’de yatsı namazının vakti, akşam şafakın kayıp olmasından sabaha [imsak vaktine] kadardır. (Halebî, Dürr-ül muhtar, Redd-ül muhtar, Dürer ve gurer, Hindiyye, Kâfi, Mecmua-i Zühdiyye)
Yatsının vakti, şafak aydınlığının kaybolmasından başlayıp, gecenin sonu demek olan, fecrin tuluuna kadar uzayan zamandır.(Nimet-i İslam)
Yatsı, şafak kaybolup karanlık başlayınca başlar. Son vakti ise, sabah vaktinin başlamasından öncedir. Yani fecr-i sâdıkın başladığı âna kadardır. (Riyad-ün nasihin)
Kudûrî‘de yatsı namazını gecenin üçte birinden önce kılmalıdır denildi. Hulâsa‘da yatsıyı, gecenin üçte birine kadar kılmak müstehab, gece yarısına kadar geciktirmek mubah, gece yarısından fecre kadar olan zamanda kılmak mekruhtur. (Şir’a şerhi)
Yatsı namazını gecenin üçte biri geçinceye kadar geciktirmek müstehabdır. (Hidâye)’de bildiriliyor ki: yatsı namazını gece yarısına kadar geciktirmek mubahtır. (Tergib-üs-salat)
Günde beş vakit namaz yok diyenler çıktığı gibi şimdi de, (Bugün yatsı ezanının okunduğu vakitte yatsı vakti bitmiş oluyor. Dört mezhebe göre de böyle iken, sonradan mezhepçiler yatsı vaktinin sabaha kadar devam ettiğini bildirdiler. Kitaba uyularak bu yanlışlık düzeltilmelidir) diyor MEZHEPSİZ . Müslümanlar, 1400 yıldan beri yanlış mı namaz kılıyor?
Sanki din yeni ortaya çıktı. Peygamber efendimiz ve asırlardır gelen âlimler yatsıyı yanlış vakitte kıldı demek, yalan ve bir iftiradır. Bu konudaki âyetlere, hadislere ve İslam âlimlerinin bildirdiklerine bakalım:
İsra suresinin, (Güneşin kayması anından, gecenin kararmasına kadar ve sabah vakti namaz kıl) mealindeki 78. âyet-i kerimesinin aslında geçen, Dülûk-üş şems öğle ve ikindi,Gasak-ıl leyl akşam ve yatsı namazı, Fecr de sabah namazıdır. (Beydavi)
Kaf suresinin, (Güneşin doğuşundan ve batışından önce ve gece Rabbini tesbih et) mealindeki 39. ve 40. âyet-i kerimesindeki, güneşin doğuşundan önceki sabah namazı, güneşin batışından önceki öğle ve ikindi namazı, geceki de akşam ve yatsı namazıdır. (Beydavi)
Hud suresinin (Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl) mealindeki 114. âyet-i kerimesindeki gündüzün iki tarafındaki namazlar sabah, öğle, ikindi; gecenin yakın saatlerindeki namazlar da akşam ve yatsı namazlarıdır. (Medârik)
Bu âyet-i kerimeleri açıklayan hadis-i şeriflerden birkaçışöyledir:
Mukaddimet-üs-salat, Tefsir-i Mazheri, Mizan-ı kübra, Halebi-yi kebir ve Tergib-üs-salat kitaplarındaki hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Cebrail aleyhisselam Kâbe kapısı yanında iki gün bana imam oldu. İkimiz, fecr doğarken sabah namazını, güneş tepeden ayrılırken öğleyi, her şeyin gölgesi kendi boyu uzayınca ikindiyi, güneş batarken [battıktan sonra] akşamı ve ondan sonra şafak kararınca yatsıyı kıldık. İkinci günü de, sabah namazını, hava aydınlanınca, öğleyi, her şeyin gölgesi kendi boyunun iki katı uzayınca, ikindiyi bundan hemen sonra, akşamı oruç bozulduğu zaman, yatsıyı gecenin üçte biri olunca kıldık. Sonra “Ya Resulallah senin ve geçmiş Peygamberlerin namaz vakitleri budur. Ümmetin, beş vakit namazın her birini, bu kıldığımız iki vaktin arasında kılsınlar” dedi. Her gün beş kere namaz kılınması emrolundu.) [Tirmizî, Ebu Davud]
(Yatsıyı hava iyice kararınca kılın!) [Ebu Davud, Beyheki]
Hazreti Büreyde anlatır: Bir kimse, namaz vakitlerini sorunca, Resulullah, (Bizimle iki gün namaz kıl!) buyurdu. İlk gün, güneş batınca, akşamı kıldı, ufuktaki aydınlık kaybolunca yatsıyı kıldı. İkinci gün, akşamı ufuktaki beyazlık kaybolmadan az önce kıldı. Yatsıyı gecenin üçte biri geçtikten sonra kıldı. Sonra, o kimseye, (Namazların vakti böyledir) buyurdu. (Müslim, Tirmizî, Nesai)
(Namazın bir ilk bir de son vakti vardır. Akşam vaktinin evveli, güneşin battığı andır. Vaktin sonu da ufuktaki aydınlığın kaybolduğu andır. Yatsının vaktinin evveli, ufkun kaybolduğu andır. Vaktin sonu da gecenin yarısıdır.) [Müslim, Tirmizî]
İbni Abbas hazretleri anlatıyor: “Resulullah yatsıyı tehir ettiği gün, (Ümmetime meşakkat vermemiş olsam yatsıyı bu vakitte kılmalarını emrederdim) buyurdu.” (Buharî, Müslim, Nesai)
Muteber din kitaplarında da deniyor ki:
Hanefi’de yatsı namazının vakti, akşam şafakın kayıp olmasından sabaha [imsak vaktine] kadardır. (Halebî, Dürr-ül muhtar, Redd-ül muhtar, Dürer ve gurer, Hindiyye, Kâfi, Mecmua-i Zühdiyye)
Yatsının vakti, şafak aydınlığının kaybolmasından başlayıp, gecenin sonu demek olan, fecrin tuluuna kadar uzayan zamandır.(Nimet-i İslam)
Yatsı, şafak kaybolup karanlık başlayınca başlar. Son vakti ise, sabah vaktinin başlamasından öncedir. Yani fecr-i sâdıkın başladığı âna kadardır. (Riyad-ün nasihin)
Kudûrî‘de yatsı namazını gecenin üçte birinden önce kılmalıdır denildi. Hulâsa‘da yatsıyı, gecenin üçte birine kadar kılmak müstehab, gece yarısına kadar geciktirmek mubah, gece yarısından fecre kadar olan zamanda kılmak mekruhtur. (Şir’a şerhi)
Yatsı namazını gecenin üçte biri geçinceye kadar geciktirmek müstehabdır. (Hidâye)’de bildiriliyor ki: yatsı namazını gece yarısına kadar geciktirmek mubahtır. (Tergib-üs-salat)