Hasret ruzgari
Aktif Üyemiz
Hanefî mezhebinde olan bir kimse, onbeş günden az kalmak niyyeti ile yüzdört kilometre ve dahâ uzak bir yere giderse müsâfir olur.
Seferî veyâ müsâfir olmak demek, yolcu olmak demekdir. Müsâfir, dört rek’atli farz namâzları iki rek’at kılar. Mukîm imâma uyarsa, yine dört rek’at kılar. Müsâfir, imâm olursa, ikinci rek’atin sonunda selâm verir. Sonra ona uymuş olan cemâ’at, namâzlarını temâmlamak için ikişer rek’at dahâ kılarlar.
Seferî olan bir kimse, mest üzerine üç gün, üç gece mesh edebilir. Orucunu bozabilir. Yolcu râhat ise orucunu bozmaması dahâ iyidir. Kurban kesmesi vâcib olmaz. Cum’a namâzı da seferî olana farz değildir.
Namâz vaktinin sonunda sefere çıkan kimse bu namâzı kılmamış ise, iki rek’at kılar. Fekat vaktin sonunda vatanına gelen, bu vaktin namâzını kılmamış ise dört rek’at kılar.
(Ni’met-i islâm)da diyor ki: Nâfile namâzları ayakda kılmağa gücü yeterken, oturarak kılmak, her zemân ve her yerde câizdir. Oturarak kılarken, rükü’ için bedeni ile eğilir. Secde için, başını yere kor. Lâkin, özrü yok iken nâfileleri oturarak kılana, ayakda kılanın yarısı kadar sevâb verilir. Beş vakt namâzın sünnetleri ve terâvîh namâzı da, nâfile namâzdır. Yolda, ya’nî şehr, köy hâricinde, nâfile namâzları hayvan üzerinde kılmak câizdir.
Seferî veyâ müsâfir olmak demek, yolcu olmak demekdir. Müsâfir, dört rek’atli farz namâzları iki rek’at kılar. Mukîm imâma uyarsa, yine dört rek’at kılar. Müsâfir, imâm olursa, ikinci rek’atin sonunda selâm verir. Sonra ona uymuş olan cemâ’at, namâzlarını temâmlamak için ikişer rek’at dahâ kılarlar.
Seferî olan bir kimse, mest üzerine üç gün, üç gece mesh edebilir. Orucunu bozabilir. Yolcu râhat ise orucunu bozmaması dahâ iyidir. Kurban kesmesi vâcib olmaz. Cum’a namâzı da seferî olana farz değildir.
Namâz vaktinin sonunda sefere çıkan kimse bu namâzı kılmamış ise, iki rek’at kılar. Fekat vaktin sonunda vatanına gelen, bu vaktin namâzını kılmamış ise dört rek’at kılar.
(Ni’met-i islâm)da diyor ki: Nâfile namâzları ayakda kılmağa gücü yeterken, oturarak kılmak, her zemân ve her yerde câizdir. Oturarak kılarken, rükü’ için bedeni ile eğilir. Secde için, başını yere kor. Lâkin, özrü yok iken nâfileleri oturarak kılana, ayakda kılanın yarısı kadar sevâb verilir. Beş vakt namâzın sünnetleri ve terâvîh namâzı da, nâfile namâzdır. Yolda, ya’nî şehr, köy hâricinde, nâfile namâzları hayvan üzerinde kılmak câizdir.