HASAN CAN
Active member
İSLÂMİYYET Îsâ aleyhisselâmın müjdelediği yeni dîni yaymak için, Allahü teâlânın seçdiği yüce Peygamber, Muhammed “aleyhissalâtü vesselâm”dır. Peygamberin nasıl yetişdiği ve kendisine ilk ilâhî emrin nasıl verildiği, islâm dînini nasıl yaymağa başladığı hakkında, bu kitâbın (Müslimânlık ve Hıristiyanlık) ve (Kur’ân-ı kerîm ve bugünkü Tevrât ve İncîller) kısmlarında ma’lûmat vardır. Bu iki kısmda zikr edilmemiş husûsları ilâve ediyoruz.
Muhammed sallallahü aleyhi ve sellemin mîlâdın 571 senesinde tevellüd etmesinden 43 sene sonra, teblîg etmeğe başladığı islâm dîni [İslâmiyyet], yehûdî ve hıristiyan dinlerinin islâh edilmiş, doğru olmıyan kısmları çıkarılmış, tâm ilâhî ve mantıkî şekle sokulmuş ve akl-ı selîme sığmıyan sonradan insanlar tarafından ilâve edilmiş olan kısmları kaldırılmış, Allahü teâlânın gönderdiği hakîkî dindir. Bu dînin ismi (İslâmiyyet)dir. Çünki, bu kitâbın başından beri bildirdiğimiz gibi, Âdem aleyhisselâm zemânından beri bilinen islâm dîni, Mûsâ ve Îsâ aleyhimesselâmdan sonra en son ve en kâmil şekli ile, Muhammed aleyhisselâma bildirilmişdir. Âdem aleyhisselâmdan, en son Peygamber Muhammed aleyhisselâma kadar bütün Peygamberlerin teblîg etdikleri dinlerin esâsı (Tevhîd)dir. Ya’nî, bir olan Allahü teâlâya inanmakdır. Hıristiyanların kitâblarında yazılı olan, diğer Peygamberlerin hayâtları ve teblîg etdikleri dinler tedkîk edilirse onların da, başlangıçda (Tevhîd) dîni olduğu görülür. Bu da, (Teslîs, Îsâ aleyhisselâmın dînine sonradan yehûdîler ve Romalılar tarafından karışdırılmışdır) sözümüzün isbâtıdır.
İslâm dîninin kitâbı (Kur’ân-ı kerîm)dir. Kur’ân-ı kerîm, hakîkî Allah kelâmıdır. Diğer dinlerin kitâblarının zemânla değişmelerine ve içerisine insan eliyle parçalar ilâve edilmesine rağmen, Kur’ân-ı kerîm, ilk indirildiği günden bugüne kadar, tertemiz kalmış, bir kelimesi bile değişmemişdir. İslâm dîninin getirdiği îmân bilgileri, diğer Peygamberlerin dinlerinin bildirmiş oldukları îmânın aynıdır. Ya’nî (Tevhîd)dir. Bir olan Allahü teâlâya îmândır. Fekat, diğer dinlere sonradan hurâfeler, mantık ve akl-ı selîme uymıyan parçalar ilâve edilerek, çoğu (Müşrik) oldular.
Bugün bütün dünyâ, islâm dîninden takdîr ile bahs etmekdedir. Hâlbuki, Kurûn-ı vüstâda [Orta çağda] hıristiyan din adamları, ne olduğunu öğrenmeden, bir parçacık bile vâkıf olmadan, islâm dînine (şeytânın kurduğu din) diye hücûm etmişler, yukarıda zikr etdiğimiz gibi, en büyük hıristiyan din adamı olan papalar, müslimânları imhâ etmek için,
Muhammed sallallahü aleyhi ve sellemin mîlâdın 571 senesinde tevellüd etmesinden 43 sene sonra, teblîg etmeğe başladığı islâm dîni [İslâmiyyet], yehûdî ve hıristiyan dinlerinin islâh edilmiş, doğru olmıyan kısmları çıkarılmış, tâm ilâhî ve mantıkî şekle sokulmuş ve akl-ı selîme sığmıyan sonradan insanlar tarafından ilâve edilmiş olan kısmları kaldırılmış, Allahü teâlânın gönderdiği hakîkî dindir. Bu dînin ismi (İslâmiyyet)dir. Çünki, bu kitâbın başından beri bildirdiğimiz gibi, Âdem aleyhisselâm zemânından beri bilinen islâm dîni, Mûsâ ve Îsâ aleyhimesselâmdan sonra en son ve en kâmil şekli ile, Muhammed aleyhisselâma bildirilmişdir. Âdem aleyhisselâmdan, en son Peygamber Muhammed aleyhisselâma kadar bütün Peygamberlerin teblîg etdikleri dinlerin esâsı (Tevhîd)dir. Ya’nî, bir olan Allahü teâlâya inanmakdır. Hıristiyanların kitâblarında yazılı olan, diğer Peygamberlerin hayâtları ve teblîg etdikleri dinler tedkîk edilirse onların da, başlangıçda (Tevhîd) dîni olduğu görülür. Bu da, (Teslîs, Îsâ aleyhisselâmın dînine sonradan yehûdîler ve Romalılar tarafından karışdırılmışdır) sözümüzün isbâtıdır.
İslâm dîninin kitâbı (Kur’ân-ı kerîm)dir. Kur’ân-ı kerîm, hakîkî Allah kelâmıdır. Diğer dinlerin kitâblarının zemânla değişmelerine ve içerisine insan eliyle parçalar ilâve edilmesine rağmen, Kur’ân-ı kerîm, ilk indirildiği günden bugüne kadar, tertemiz kalmış, bir kelimesi bile değişmemişdir. İslâm dîninin getirdiği îmân bilgileri, diğer Peygamberlerin dinlerinin bildirmiş oldukları îmânın aynıdır. Ya’nî (Tevhîd)dir. Bir olan Allahü teâlâya îmândır. Fekat, diğer dinlere sonradan hurâfeler, mantık ve akl-ı selîme uymıyan parçalar ilâve edilerek, çoğu (Müşrik) oldular.
Bugün bütün dünyâ, islâm dîninden takdîr ile bahs etmekdedir. Hâlbuki, Kurûn-ı vüstâda [Orta çağda] hıristiyan din adamları, ne olduğunu öğrenmeden, bir parçacık bile vâkıf olmadan, islâm dînine (şeytânın kurduğu din) diye hücûm etmişler, yukarıda zikr etdiğimiz gibi, en büyük hıristiyan din adamı olan papalar, müslimânları imhâ etmek için,