30-Müdâhene ve Müdârâ

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
30 - Kudreti olduğu, gücü yetdiği hâlde, harâm işliyene mâni’ olmamak müdâhene olur. Harâmı işliyene veyâ yanında bulunanlara olan saygısı yâhud dîne olan bağlılığının gevşekliği, müdâheneye sebeb olmakdadır. Fitne olmadığı, ya’nî dînine veyâ dünyâsına veyâ başkalarına zarar olmadığı zemân, harâm ve mekrûh işliyene mâni’ olmak lâzımdır. Mâni’ olmamak, susmak harâm olur. Müdâhene etmek, harâm işlemeğe râzı olmağı gösterir. Susmak çok yerde iyidir. Fekat, hakkı, hayrı söyliyecek yerde susulmaz. Yâ Resûlallah! Geçmiş ümmetlerden bir kısmına zelzele ile azâb yapıldı. Toprak altında kaldılar. Bunların arasında sâlihler [iyi insanlar] de vardı, denildikde, (Evet, sâlihler de birlikde helâk oldular. Çünki, Allaha isyân olunurken susmuşlardı. Onlardan ayrılmamışlardı) buyuruldu. Hadîs-i şerîfde, (Ümmetimden bir kısmı, kabrlerinden maymûn ve hınzır şeklinde kalkacaklardır. Bunlar Allahü teâlâya isyân edenlerin arasına karışanlar, onlarla berâber yiyip içenlerdir) ve (Allahü teâlâ, bir âlime ilm ihsân edince, Peygamberlerden aldığı gibi, bundan da mîsâk alır) buyuruldu. İlmini, lâzım olduğu zemân söylemekden çekinmiyeceğine söz verir. (Bir kimse, Allahü teâlânın ihsân etdiği ilmi, lâzım olduğu zemân söylemezse, kıyâmet günü boynuna ateşden tasma takılacakdır) hadîs-i şerîfi ve Nisâ sûresinin, (Kendilerine ilm ve hidâyet verdiğimiz kimseler, ilmlerini insanlardan saklarlarsa, Allahın ve la’net edenlerin la’netleri, bunların üzerine olsun!) meâlindeki otuzaltıncı âyet-i kerîmesi, müdâhene etmenin harâm olduğunu göstermekdedir. Müdâhenenin zıddı, karşılığı, (Gayret) ve salâbetdir. Mâide sûresinde ellidördüncü âyet-i kerîmesinde meâlen, (Allah yolunda cihâd ederler, kötülenmekden korkmazlar) buyuruldu. Dinde, gayret ve salâbeti olanların mâlları ile, cânları ile ve sözleri ile ve kalemleri ile, Allah rızâsı için cihâd etmeleri lâzım olduğu, bu âyet-i kerîmede bildirilmekdedir. Hadîs-i şerîfde, (Çok acı olsa da, hakkı söyleyiniz!) buyuruldu. Bir zâhid, Emevî halîfelerinin dördüncüsü, Mervânın yanında çalgı çalanları görünce, çalgı âletlerini kırdı. Mervân, bunun, arslanların arasına bırakılmasını emr etdi. Arslanların yanında, hemen nemâza durdu. Arslanlar, bunu, yalamağa başladılar. Bunu arslanların yanından alıp halîfeye getirdiler. Arslanlardan korkmadın mı? dedi.
 

Hasret ruzgari

Aktif Üyemiz
Hayır, onlardan korku, hâtırıma gelmedi. Bütün geceyi düşünceli geçirdim, dedi. Ne düşündün? dedi. Arslanlar beni yalayınca, tükürükleri necs midir? Allahü teâlâ, nemâzımı kabûl etdi mi, etmedi mi? diye düşündüm dedi[1].
Kendisine veyâ başkalarına zarar gelmek korkusundan dolayı iyiliği emr etmek ve harâmı men’ etmek mümkin olmazsa, böyle fitneye mâni’ olmak için susmağa, (Müdârâ) etmek denir. Kalbi, harâmı men’ etmek istediği hâlde, müdârâ yapmak câizdir. Hattâ, sadaka sevâbı hâsıl olur. Müdârâ ederken tatlı dilli ve güler yüzlü olmak lâzımdır. Talebeye ders verirken de, müdârâ yapılır. İmâm-ı Gazâlî “rahime-hullahü teâlâ” buyurdu ki, (İnsanlar, üç kısmdır: Bir kısmı, gıdâ gibidir. Herkese, her zemân lâzımdır. İkinci kısmı, ilâc gibidirler. İhtiyâc zemânında lâzım olurlar. Üçüncü kısmı, hastalık gibidir. Bunlara ihtiyâc olmaz. Fekat, kendileri insanlara müsallat olurlar, bulaşırlar. Bunlardan kurtulmak için, müdârâ etmek lâzımdır.) Müdârâ, câizdir. Ba’zan da müstehab olur. Evinde, zevceye müdârâ etmiyen kimsenin râhatı, huzûru kalmaz. Resûlullaha “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, bir müsâfir geldi, (İçeri alınız! O, kötü bir insandır) buyurdu. İçeri girince, onunla tatlı ve neş’eli konuşdu. Gidince, yumuşak konuşmasının sebebi soruldukda, (Kıyâmetde, en kötü yerde bulunacak kimse, dünyâda zararından korunmak için ikrâm olunandır) buyurdu. Hadîs-i şerîfde, (Sıkılmadan açıkca harâm işliyen kimseyi gîbet etmek câiz olduğu gibi, şerlerinden korunmak için bunlara müdârâ etmek de câizdir. Fekat müdârâ, müdâhene şeklini almamalıdır) buyuruldu. Müdârâ, dîni veyâ dünyâyı zarardan kurtarmak için, dünyâ menfe’atinden vermekdir. Müdâhene, dünyâ ele geçirmek için, dinden vermekdir. Zâlime müdârâ ederken kendisi ve zulmleri medh olunmaz.
 
Üst Alt